YÜSRA #WATTYS 2022

VAY HALİNİZE

'' Neden insanlar, kendilerini en dipteyken hep zirvede görüyor?''

Bitti mi yani bu kadar kolay mıydı müslüman olmak? Şuanlık için çok bir fark göremiyordum kendimde, bir şeyde hissetmedim ne anlıyorlardı bu dinden bir anlam veremiyorum. Ben bir an maneviyatım değişir etkilenirim sanmıştım, heyecanlanmadım desem yalan olur . Aman boşver be Sofia zaten senin işin müslüman olmak değil bu dini sabote etmek.

Hüseyin amca da imamın ardından kahvehaneye gitmiş bizde Ayşe teyze ile eve gitmiştik akşam yemeğimizi yiyip ardından ben odama çıktım yatağıma uzandım ve sadece hayal kurdum bugünki imam hakkında son derece mütevazi, utangaç ve haya sahibi bir adama benziyordu.

Sesinin farklı notaları vardı hem bir kadını incitmeyecek kadar sakin hemde bir erkeğe haddini bildirecek kadar sert ve erkeksiydi onu ilk defa dün resimde görmüştüm hoşlanmıştım ama ben bugün ismini dahi bilmediğim adama bedeninden çok karakterine aşık olmuştum. Aşık olmak için çok vakit geçirmeme gerek yoktu beş dakika da bana ona aşık olmam için yetmişti sanki onu daha önceden de tanıyor gibiydim.

Onu hayal etmek bile kalbime huzur vermeye yetiyordu, benim hayallerimi süsleyen insanlar yoktu hayatımda artık hayatım olan bir insan var. İsmi veya vasfı ne olursa benim için bunların bir önemi kalmamıştı o olsun benim için yeterliydi. Mevsimlerden sonbahar aylardan ise Kasımdı. Hava soğuk ve çetin geçiyordu neredeyse güneşi görmediğimiz zamanlar bile  oluyordu. Güneş kendi dünyasına doğmuyordu ama gün geçtikçe benim içimde birden fazla güneşler doğuyor, kuşlar şakırdıyor, çicekler açıyordu. Kalbime, şu sonbahar aylarında bahar ayları geliyordu. Mevsimlerin dahi önemli olmadığını ben onunla beraber anlamıştım. Bana mevsimleri değiştiren adam sen bana ne yaptın böyle? Ne yaptın da aldığım nefesi bile bana anlamlı kıldın?  

****

23/11/1980

   Sabah erkenden kalktım elimi yüzümü yıkadım Ayşe teyzenin eşarplarından birini başımın yarısını kapatacak çekilde omuzlarıma şal gibi attım, başımda açık kalıp önüme düşen kahküllerim bana güzel bir hava katmıştı ayrıca şalın mavi olması da gözlerimi daha çok ortaya çıkarmıştı. Ayşe teyzeye her ne kadar caminin yolunu biliyorum 'tek başına ben giderim' desem de inandıramadım, o da ısrar etti benimle gelmek istedi bir başka bahanesi de şeydi ' neymiş köy yerinde bir kız yanında birisi olmadan böyle tek başına bir yere gidemezmiş' ne kadar saöma sapar düşünceler bunlar, çok cahilce kim bana neden baksın ki desem bile ne yaparsam yapayım bu kadına söz dinletemeyecektim galiba her ne kadar gelmesini istemesem de mecbur kaldım onayladım.

-Ayşe teyze?

-Efendim kızım.

-Üzerinde neden bu siyah elbise var, seni sanki biraz kilolu göstermiş.

-Geç dalganı Sofia hanım zamanında bende senin gibi bir kızdım . üzerime ne giysem yakışırdı, napacaksın zaman insana hiç acımıyor. Bir yandan görevinde olunca işte hayat seni bu hale getiriyor.

-Ayşe teyze tamam görev icabı bu elbiseyi giyiyorsun anlarım fakat görevin sana kilo almanı da söyleyemedi ki.

O sırada dayanamayıp ben bi kahkaha fırlattım. Sanırım kahkahamın dozajını ayarlayamadım olsa gerek arkadan tahminimce bir erkeğe ait olan boğaz temizleme sesi duydum. Hemen arkamı döndüğüm de bizim imamı gördüm günüm şimdi aydınlanmıştı benim onu görünce.

-Hocam günaydın

Bizim imam sadece başıyla selam verip camiye geçti, insanca bir tepki verir ama bir insan bu kadar da duygusuz olamaz ki, çok geçmeden bizde Ayşe teyze ile imamın arkasından geçtik imam ayakkabılarını ayakkabılığa koyduğunu görünce bende kendi ayakkabımı alıp onun yanına koydum seninle çok işimiz var imam efendi bu daha başlangıç. Sonra caminin içine girince etrafı göz hapsine alıp şöylece bir süzdüm hepi topu sekiz dokuz kişi anca vardık. Biraz daha dikkatlice bakınca etrafa kendimi tavana bakmaktan geri alamadım ne kadar büyük ve süslüydü. Her tarafı altın yaldız ve lale figürleri ile kaplıydı ,camları renkli ve desenliydi, duvarları mavi renkti ortamı ferah göstermişti. Duvarlarda askılık ve onun üzerinde de ipe dizili boncuklar vardı bunlara anlam verememiştim sanırım dini ritiüelden sonra adamlar kafalarına takıyor olabilirdi. İçerisi çok güzel kokuyordu sanırım bu gül kokusuydu. Ben bu kokuyu bir yerden hatırlıyorum aşina olduğum bir kokuydu , gözlerimi kapatıp kokuyu biraz daha içime çektim bu koku dün burnuma gelen kokuydu, kısacası onun kokusuydu imamın yani... Ömrüm kiliselerde geçmişti ama ben ilk defa bir ibadethaneye gidince ruhum rahatlamıştı burası ne güzel bir yerdi.