hybrid child

Kara cik cik~ (özel bölüm.)

"Gelin mi?!" Jongin Sehun'un dediği şeyle bağırdı.

"Evet Kyungsoo için."

"Kim peki?"

"Lord Hatekeyama'nın büyük kızı. O ailenin soyuda eski bakanlarla dolu. Yani iyi bir eşleşme." Sehun söyledikleri şokla dinleyen Jongin'e baktı. "Senin haberin yok muydu?"

"Nasıl haberim olacaktı ki? Sen kimden duydun?"

"Kyungsoo'nun kendisi söyledi."

"Şu veledin yaptığına bak. Neden bana tek kelime bile etmedi?"

"Bilemem.." Sehun omuz silkti. "Belki söyleme fırsatı olmamıştır."

"Hey! Arkadaşlar!" Dövüş eğitim alanına doğru koşan Kyungsoo onlara seslendi. "Beni dinleyin! Yeni bir Hiyako çöreği çıkmış diye duydum!"

Kyungsoo ellerini önünde yumruk yaparak heyecanla konuşuyordu. "Adına 'Kara cik cik.' diyorlarmış! Yarın değil öbür gün kaleye gittiğimizde yol üstünde alabilir miyiz?"

Ortamda 'çat' sesi yankılandı.

Jongin idman yaptıkları bambudan yapılma sopayı Kyungsoo'nun kafasına indirdi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Kyungsoo kafasını ovarken ciyakladı.

"Eeh! Sinir etme beni!" Jongin sopasıyla hâlâ vuruyordu. "Nasıl bir erkek bir tatlı üzerine kız gibi çığlık atar ha?!"

Evleniyor ha?

Hala gidip annesinin dizinin dibinde ağlayan bu velet evlenecek demek?

"Ha? Bu ikisi yine kavga mı ediyor?" Asker çocuklardan biri Sehun'a sordu ortada bağırıp çağıran ikiliyi işaret ederken.

"Bana sorarsan çok iyi anlaşıyorlar." dedi Sehun.

Kyungsoo'dan bir ciyaklama, Jongin'den bir bağırtı daha yükseldi.

"Böyle saçmalık görmedim!"

***

Jongin yüksek sesle hapsurdu.

"Ne? Kyungsoo gelemiyor muymuş?"

"Evet." dedi Sehun.

"Niye ya? Bir ay öncesinde plan yapan o değil miydi?"

"İstiyor ama gelmesi mümkün değil. Babası aniden hastalandığı için onun işleriyle ilgilenmek zorunda kaldı." Sehun elini çenesine attı. "Kyungsoo'nun babası numara yapıyor bence ama o bunun farkında değil. İşleri gereğince Lord Hatekeyama'nın evine gitmesi gerekiyordu. Diğer bir deyişle onun kızıyla tanışmasını istiyor."

Jongin sinirle kafasını yere eğdi.

"Hey!" dedi Sehun parmağıyla Jongin'nin suratını işaret ederek."Kıskandığını çok belli ediyorsun."

"Ne dedin sen?!" Jongin hiddetlendi.

"Kendimi hiç iyi hissetmiyorum yağmur da yağmaya başladı. Galiba bende hasta olacağım." Sehun, Jongin'nin gazabından uzaklaşmaya başladı. "Ben gidiyorum. Ama uzun zamandır boş günümüz olmamıştı."

"Kes be!" Jongin, Sehun'un arkasından planlarının dağılmasının siniriyle bağırdı.

Şu velede bak!

Kyungsoo ile evlenen kadının vay haline...Ailesinin tanınmış olması da o kadar fark yaratmaz.