HİÇ BİR YER GÜVENLİ DEĞİL

452 17 11
                                    

Okumadan önce EVRİM serisinin olup olmaması size kalmış. Lütfen fikrinizi yorum olarak bırakın. Ve geç gelen bölüm yüzünden affınıza sığınan yazarınızı affedin...

Rüyanın etkisinden hala kurtulamamıştım. Odadan çıkıp salona gitmeye gücüm yoktu. 

"Yemek hazır efendim." diye seslenen cılız kız sesine cevap verdim.

"Geliyoruz." 

"İstersen buraya gönderiyim kahvaltını. Solgun gözüküyorsun." diyerek elini yanağım da gezdirdi. Buğranın bu dokunuşu beni bir nebze olsun sakinleştirmişti ancak tam anlamıyla geçmedi.

"Hayır. Gelirim. Sonsuza kadar bir rüya yüzünden bu odada kalacak değilim." dediğimde kararlı sesimden gurur duydum. 

"Kendini baya geliştirmiş sin. Senin bu kadar güçlü olabileceğini hiç düşünmemiştim. Çok değiştin." dediğinde amacıma ulaştığımı anladım. 

Güçsüz olsan da belli etme! ASLA...

"Sanırım evet..." ama bu cümle deminkinin tam tersini söylüyordu.

Buğra dışarı çıkacakken onu durdurdum. Ama neden durdurdum onu hiç bilmiyordum ancak durmasını istiyordum.

"Alev bak konuşmamız gerek. Ben o gece gerçekten iyi değildim." yanıma yaklaşıp yüzümü ellerinin arasına alarak devam etti. "Ben senden başkasını arzulamıyorum inan bana. Ve seni arzularken bu ortamda benim için inan çok zor. O kız da benim sarhoş halimden faydalanmış. Sana yemin ederim ben sana ihanet etmedim." diyerek benden umutla bir cevap bekledi.

"Peki affettim diyelim. Ne olacak? Unutturabilecek misin? Yoksa zamanı geri mi alacaksın. Buğra bak ben seni deliler gibi seviyorum ancak bana zaman ver. Ama sakın bu zamanda beni yalnız bırakma. Senden tek istediğim zaman ve sensin. İhtiyaç duyduğumda seni yanımda görmek istiyorum. Bunu bana çok görme yeter."

"Sen ne istersen Meleğim ben hep yanındayım." 

"O zaman, zamana yayalım ve aşağıya inip kahvaltı edelim." diyerek aşağıya indik. Kahvaltıda kimse ses çıkartmıyordu. En sonunda annem bu duruluğu bozdu.

"Buğra. Nasılsın oğlum?" dediğinde başımı tabağımdan ayırıp annem ile Buğra arasında mekik dokudum. Buğra bu soruya hazırlıksız yakalanınca ağzındaki lokmayı iyice yuttuğundan emin olunca konuştu.

"İyi efendim. Siz nasılsınız." 

"Bilmem. Bence bana soracağın bir soru varmış gibi sezdiğim için konu açılmasını istedim." Deyince tamamen Buğraya baktım.

"Aslında sormanıza çok sevindim. Evet bir sorum var." Annem bil şey hissettiğinde bunun doğru çıkması beni hep ürkütmüştür. Mesela orta okulun başlarında Timuçini sevmeye başladığımda bana da böyle demişti. "Söylemek istediğin bir şey mi var?" demişti. Ben olanları anlatmaya başladığımda kızacak sansam da o "Ben senin yanındayım kızım. Daima." demişti. Ve o gün bu gündür annemle her şeyimi paylaşır olmuştum. Ama Buğranın anneme ne gibi bir sorusu olabilirdi ki?

"Seni dinliyorum." dediğinde Buğra derin bir nefes alıp bir çırpıda sorusunu anneme yöneltti.

"Alevle beni neden onaylıyorsunuz? Yani yanlış anlamayın bu benim açımdan çok güzel ancak..." annem sözünü keserek devam ettirdi.

"Ancak bunca olaydan sonra neden senle olmasına hala müsade ettiğimi mi soruyorsun?" dediğinde yemek yemeyi bıraktım ve konuşmaları dinlemeye başladım.

"Evet efendim." 

"Aslında normal bir aile olsaydık bu mümkün dahi değildi. Ancak biz normal olamayacak kadar sıra dışıyız. Alevin babası eskiden bir mafya lideriydi. Ben de o mafya liderini yani Babasını durdurmak üzere görevli biriydim. Nerede bir sorun varsa her türlü yardım ederdim. Ancak tek bir görevde başarısız oldum. Mafyayı öldüremedim. Çünkü onun iyi yanına tanık olmuştum. Ona aşık olmuştum. Biz her şeyi gizli yaşadık. Bu yüzden birbirimize bir söz verdik. Gelecekteki çocuğumuz bizden bir şey saklamaması için elimizden geleni yapacaktık. Babası beni çok üzdü ağlattı. Ama sonunda aşkımız kazandı. Yani bu hikayeden çıkarmanız gereken şey her şey sizin sorumluluğunuzda. Biz hata yaparak tamamen doğru kararlar alabildik. Bizi biri yönlendirdiğinde hep tökezledik. Bu yüzden şu anda bu masada bizimle yemek yiyebiliyor sun. Anlatabildim mi?" dediğinde herkes susmuştu. Buğra daha yeni duyuyordu tabi annemin ve babamın geçmişini.

"Aslında ben de sizin gibi yapmayı çok isterim. Ama ben bir çocuktan fazlasını da isterim." dediğinde tükürüğüm boğazımda kalmıştı.

"Alev kızım bi su iç iyi gelir." dedi annem gülerek. Ardından Buğraya dönüp devam etti. "Ayrıca biz babasıyla bu konuları kendi aramızda konuşmayı severiz." diye iğneleme yaptığında Buğranın yanakları hafiften al al olmuştu.

"Özür dilerim efendim." 

"Tabi efendim kelimesini bırak. Bizim bir tek efendimiz var." dedi.

"Haklısınız. size her şey için teşekkür ederim."

"Bence bana değil Aleve teşekkür et. O sana aşık olmasaydı şu an yaşıyor olmazdın."

"Annecim ben doydum. İzninle." diyerek kalkacağım sırada annem tekrar konuştu.

"Aslında hayatım sana bir sürprizim var." dediğinde anlamayan gözlerle baktım anneme. Annem biraz bana baktıktan sonra kafasını arkamda bir yere odakladı. Ben de onun bakışlarını takip ederek babamla göz göze geldim.

"Babaaaaa." diyerek kucağına atladım ve tüm gücümle ona sarıldım.

"Ama yavaş kuzum. Eskisi kadar küçük değilsin. Ve ben de eskisi kadar genç değilim." diyerek güldüğünde birden babamı bıraktım ve kaşlarımı çatarak babama baktım.

"Kabus nerede baba?" dedim telaşla.

"He o mu ben onu sattım ya. Çok havlıyordu bizimkilerle ben de birini satıyım dedim Kabusu sattım." 

"Neeeeeeeeeeeeee." diye çığlık attığımda ağlamak üzereydim.

"Bunu nasıl yaparsın baba ya. O benim kıymetlim." 

"Deli kızım benim ben hiç öyle yapar  mıyım. Gel benle." diyerek elimden tutarak beni salona götürdü. Kapıyı açtığımda hemen Kabus koşarak üzerime atladı. 

"Benim güzel oğlum. Benim hayatım gelmiş. Hoş gelmiş." diyerek bebek sever gibi sevdim Kabusu. Onu çok özlemiştim. Kafamı Kabustan çekip Melek ve Şeytana da bakarak gülümsedim.

"Melek  ve Şeytanı da getirmişsin babacım." 

"Evet kızım artık burada yaşayacağız." dediğinde anlamadım.

"Nasıl yani hep İzmir de mi kalacağız?" 

"Evet kızım artık hep buradayız." 

"Peki Azrail ne olacak?" 

"Aslında kızım Azrail de burada." dediğinde şoka uğramıştım. 

"Nasıl yani?"

"Şöyle. Azrail'i araştırırken bir sorun bulduk. Yaşadığı yere kadar bulmuştuk ancak o yaşadığı yerden bir kaç gün önce ayrıldığını tespit ettik. Ben de hemen tüm İzmir'e giden hava ve kara taşıtlarını araştırdım. İsimlere baktım. Kim adına alınmış diye. Kara taşıtlarında ve hava taşıtlarında bir şey bulamadık. Sonra uçak kalkış seferlerine baktığımızda bir tane özel uçak kalkış yaptığını anladık. Uçak adına ne bir kayıt açılmış ne de kayıtlara geçilmiş. Ama tek bir şeye kaydedilmiş. güvenlik kameralarına. Yani burada da çok güvende değiliz. Sizden ricam. Sakın arkadaş edinmeyin ve göze fazla batmayın. Özellikle de sen Buğra." dediğinde arkama baktım Annem ve Buğra bizi dinliyorlardı. 

Buğra kafasını olumlu anlamda sallayınca İstanbul da kaldığını sandığım korku geri geldi. Demek ki izimizi bulmuş. Peki ya evimizi, okulumuzu da biliyorsa? 


SELAM... 

ÜZGÜNÜM BÖLÜM YİNE AŞIRI AŞIRI AŞIRI GEÇ GELDİ. AMA İNANIN ŞİMDİ VAKİT BULABİLDİM. 

LÜTFEN YAZARINIZI AFFEDİN.

SEVİLDİĞİNİZİ BİLİN. ÇÜNKÜ SEVİLİYORSUNUZ...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 17, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

EvrimWhere stories live. Discover now