14.BÖLÜM

16.8K 638 57
                                    

Aşk-ı Ala | 14.Bölüm


"Ağabey ne oluyor?"Yanına gelen Sidar'a çevirdi başını ardından hemen oraya gelen Baran'a baktı.

"Bilmiyorum,kapı kilitli.Uyudu diye düşündüm ama Zelal'in uykusu ağır değildir. Uyanması lazımdı şimdiye kadar!"

Baran aklına gelen kötü düşünceyle başını abisine çevirdi.

"Ağabey...Kendine birşey yapmış olmasın yengem?"


Şivan duyduğu şeyle başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hissetti.

"Ne diyorsun Baran sen!Zelal öyle birşey yapmaz!Yapmaz!"

Sonlara doğru sesi kısılan Şivan ağa kapıyı kırarak içeri girdi.Yengelerinin müsait olmamalarına karşın içeri girmeyen Baran ve Sidar yengelerini çok merak ediyorlardı.

"Zelal!"


Ağabeylerinin sesini duymaları onları daha da çok meraklandırırken Dicle çoktan içeri girmişti bile.Yâde Hozan gelinine birşey olmaması için en içten dualarını ederken gelini Keje  gayet rahattı.Çünkü biliyordu Zelal böyle bir şeyi kendisine yapacak kadar aciz değildi.

Şivan,gördükleri ile neye ugradığını şaşırdı.Karısı Zelal,küvetin içindeydi,gözleri kapalıydı.

Kendisine birşey yapmış olmasından korkarak yanına doğru hızla yaklaştı Şivan ağa.


Karısını suyun içinden çekip çıkardı.Bornozunu üstüne sararken bir yandan da Zelal'e sesleniyordu.


"Zelal!Zelal uyan!Nolur hadi aç gözlerini Çav Xezalamın (Ceylan gözlüm)!"

Yere oturdu ve başını dizlerinin üstüne alarak uyandırmaya çalıştı.


"Ağabey yengem iyi mi?"

Dicle'nin çekinerek sorduğu soru Şivan'ı daha da çok sinirlendirmişti.


"Bilmiyorum Dicle.Bilmiyorum!Allah kahretsin bilmiyorum!"

Diye bağırdığında Dicle gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.Orada dikilmek yerine yengesinin dolabından üstüne birşeyler almaya  gitti.


Zelal nefes alıyordu.Ama üstü müsait değil diye dışarı çıkartamıyordu.Dicle'nin birşeyler almaya gittiğini görünce tekrar Zelal'e döndü.


"Zel..."

"Şi...Şivan?"

Zelal'in sesini duyunca sevinçten gözleri dolan Şivan ağa karısının alnına alnını koyarak ağlamaya başladı.Dicle yengesine kıyafet getirdi.Ağabeyinin ağladığını görünce seslenmeden edemedi.

"Ağabey? "


Dicle'yi duymazdan gelen Şivan kafasını kaldırmadan sözü devraldı.


"Dışarıdakilere söyle,Zelal uyandı."



----



Karısının üstünü giydirip saçlarını güzelce kurgulamaya başlayan Şivan Zelal'i azarlamakla meşguldü.


"Neden böyle şeyler yaparsın sen hatun?Ne hale geldim haberin var mı?!Ulan kapıyı da kırdık iyi mi?"

Hala kendine gelemeyen Zelal son kez Şivan'a aynı şeyleri söyledi.

AŞK-I ÂLA (TÖRE) #wattys2018 Where stories live. Discover now