Issues Of Composer ¦yoonmin¦

Ruha Narkozsuz Kalp Ameliyatı Yapmak

Bugün size 6 yaşındaki bir çocukken kraliyet salonunda verdiği konserden sonra kralın kucağına oturup görünüşü hakkında yorum yapan besteciden bahsedeceğim.

Bu kadar küçük ve bu kadar çılgın olabilecek tek besteci var zaten,onunda adını saygı duyduğum için anıyorum artık anılarını ezberlediniz.

Wolfgang ilk kez Salieri ile karşılaştığında Salieri onun geldiği yerin en önemli bestecilerinden biriydi. Ancak Wolfgang ortama girdiği an bütün ilgiyi üstüne toplayan biriydi. İlgiyi severdi. İnsanların ondan bahsetmesi,onu kıskanması hoşuna giderdi. Öyle anaç bir yapıya sahipti ki,sadece gülümsemesiyle bile Salieri'nin yarattığı etkiyi darmadağın etmişti.

Salieri'yi ve eserlerini severim. Dinlemesi güzeldir ama tek düze ilerler. Klasik dönemin sakin ve tek düze yazan nadir bestecilerindendir. Zaten bu yüzden Mozart'tan nefret eder.

Bahsettiğimiz şey tam olarak nefret mi bilemem ancak Salieri kesinlikle Mozart'tan hoşlanmıyordu.

Park Jimin klasik dönemdi ve Jeon Jungkook Salieri'ydi. Ben ise yeni,alışılmadık ve sıradışıydım. Mozart gibi.

Mozart ile aynı kulvarda olduğumu söylerken bahsettiğim şeylerden biri de buydu. Benden öncesi her zaman vardı ancak benden sonrası hiçbir zaman kesin değildi.

***

"Syub syub'um benim. Nasıl da özlemişim seninle gezmeyi." Her adımında bir arkasına dönüp yanaklarıma parmakları ile taciz eden atımı kırbaçlamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Hoseok,bir kez daha ellerini yanaklarıma sürtersen halkın arasındayız demem seni caddenin ortasında s-" Elini hızla ağzıma kapattığında kaşlarımı çattım.

"Etrafta küçükler var gerizekalı neden küfrediyorsun?" Elini ısırdığımda attığı çığlığa gözlerimi devirdim.

"Seni söve söve döverim diyecektim. Taehyung seni fesatlaştırmış." O hala elini tutarak sızlanırken önden ilerlemeye devam ettim.

Hoseok'la nadiren dışarı çıkardık. Birlikte gezmek eğlenceliydi ama ben güneş sevmiyordum.

Özellikle de kış güneşini.

Hava buz gibi soğukken,neden güneş vardı ki?

"Merhaba hyung." Duyduğum sesle başımı hafifçe arkaya çevirdim.

Jeon Jungkook.

"Merhaba?" Hafifçe eğildiğinde bende eğildim.

"Belki beni unutmuşsundur. Jeon Jungkook,Jimin'in sevgilisiyim." Tabi ki de unutmuşumdur.

Aşık olduğum insanın sevgilisini unutmak yapabileceğim en mantıklı şeydir tabi ki de.

"Ah,sen beni hatırlıyorsun ama. Hafızamın kusuruna bakma." Gülümsediğinde ortaya çıkan tavşan dişleri Park Jimin'in bu çocuğa neden aşık olduğunu oldukça iyi bir şekilde anlatıyordu.

Jeon Jungkook olması gerekenden daha tatlıydı ve dışarıdan bakıldığında oldukça sert duruyordu.

"Pekala,Jimin'in senden bahsettiği kadarıyla senin şu anda evde olman gerekmiyor muydu?" Bakışları arkadaki bir noktaya kayarken mırıldandı.

"Aslında-"

"Jungkook!" Hoseok koşarak Jungkook'a sarıldığında kaşlarım çatıldı.

"Merhaba hyung."

"Burada ne yapıyorsun? Evde olman gerekmiyor muydu?" Pekala,sinir hapları kullanmaya başlayacaktım.

"Aslında evet,olmam gerekiyordu ama-"