24. İFŞA

1.1K 114 100
                                    

                      》》》》》》》》》 ÖNCEKİ BÖLÜMDEN 《《《《《《《《

İkilem arasında kalan beynim, mantığım, kelimelerim, düşüncelerim suskunlaşıp zaman isterken Yağız'ın gözlerine bakan gözlerim buradan gitmek istediğini söylüyordu. Her şeyi burada bırakıp Edirne 'de ki o mükemmel hayatıma debam etmem gerektiğinis öyleyen mantığım ve dedeme verdiğim sozü gerçekleştirmemk söyleyen kalbim. Hepsi bir yerden kalabalık ses gürültüsü ederken derin bir nefes alıp bir şeyler söylemek için hazırlanıyordum. Resmen kendime zaman kazandırıp bir şeyler dile getirmem konusunda kararsız kalırken,
"Ne? Nasıl lan?"dedi bir ses.

Sesin geldiği yöne doğru hızla dönüp tanıdık bir simaya yakalandığımız sırrımızla bakakalırken o sadece,
"Se-sen be-benim öz amcamın kı-kızı mısın yani?"dedi kekeleyerek. "Hah! Yıllardır aranan kız sensin demek."dedi boğulmaya başlayan kelimeleriyle.

Bir anda kalbimde devam eden kalbimin atışları kulaklarıma yükselirken aldığım nefesim dudaklarımı kurutuyordu. Dudaklarımı hafif nemli dilimle ıslatıp açıklama yapmak için Yağız'la göz göze gelip Koray'ın sorusuna cevap arıyordum. Belki de yolun asıl şimdiydi sonu. Belki de hikaye burada bitiyordu...

                                       ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧

İnsanlar her zaman aynı tavırları takınan aynı özellikleri taşıyan lakin zamanı geldiğinde psikolejilerinden ötürü farklı olayların oluşmasınayol açan varlıklardı. Bundan yüzyıllar önce de yüzyıllar sonra da olsa her zaman kötüler kötü, iyiler iyiydi. Değişen şeyler sadece zaman zihniyetlerine göre gelişen olgular ve olaylardı. Kaidelerde her zaman iyiler sonsuz mutluluğa ulasıyor gibi gözükse de bazen kötü insanlardı huzura eren. Anlık da olsa o hazzı yaşayıp kötülüklerini ilan ediyorlardı dünyaya. O anlık kısım çoğu zaman yılları biriktiriyordu kendinde çoğu zamanda kısacık bir beş dakikayı.

Kötü cadı kendisinden güzel olduğunu için pamuk prensesi elmayla zehirledi mesela. Kötüler için masal orada bitip sonsuz kılınırken iyiler için bitmemiş ölmüş bir insanı bir öpücükle diriltmişlerdi. Masallarda bile gerçekçi olamayan pozitif insanlar, masalı bambaşka bir boyuta çevirerek yedi tane cücenin arasında kalmış olan prensesi ölüme terk etmemişlerdi. Objektif bir şekilde bakarsak aslında Pamuk çoktan ölmüş ve yok olmuştu. Bir öpücükle dirilemeyecek kadar...

Sonrasında rapunzel sonsuza kadar tıkalı kaldığı o kuleden hiç bir yere gidememesi gerekirken saçlarından bir tel dahi koparmadan kör kütük aşık olduğu prensini kalesini saçlarıyla asılarak almıştı. Çok saçmaydı elbette bütün bu olanların tümünde kotüler galip gelmiş lakin iyi insanlar tüm insanlığa umut olması dileğiyle eklemeler yapmışlardı masallara. Kötüler masallarda dahi kazanabilirken gerçek reel dünyada başarısız kalmaları imkansızdı yani.

Bana gelirsek ben iyi miydim, kötü müydüm bilemiyorum açıkçası. Sadece tek bildiğim karanlık ormanda saatlerce bacak çırpmasına rağmen küçücük bir ışık demetiyle donup kalarak vurulan bir ölü tavşandım kesinlikle. Ruhumu oldukça cansız ve kanlı hissediyordum. Kirli ve bulanık sulara batırılmış beyaz çarşaf gibi iğrençtim. Dertlerimi tasalarımi saatlerce psikologlara anlatsam da kurtulamayı planlarken son on dakikadır oturduğum plastik sandaleyden boş koridordan gelen tok ayak sesleri işitiyordum. Gözlerimi istemsizce soluma çevirip geleni kontrole alırken dakikalardır beklediğim doktorumun geldiğini görüyordum.

Bir kaç kez onun yanına gelmeme rağmen odasına girerek sadece onun ikram ettiği kahveyle dolduruyordum seanslarımı. Bir saat boyunca o bana ben ona bakıyordum. Arada beni anlayabilmek için bir kaç soru soruyor ona da istediği yanıtı alamıyordu zaten. Yine de geliyordum işte bir şey olmasa da. Maksat söz olsun.

Babamın Kampı - Ölü Çocuk |Final|Where stories live. Discover now