26. UCUZ VE VAROŞ

1.7K 110 176
                                    

Bölüm şarkısı: Kelly Clarkson- Heartbeat Song  (kesinlikle dinleyerek oku.)

              》》》》》》》》》ÖNCEKİ BÖLÜMDEN 《《《《《《《《《
Koray yüzünü bozmadan kafasını sallarken,
"Biliyorum."dedi. "Sen amcamın kızı olduğunu söyledikten sonra sendne gizli zaten bir DNA testi yaptırmıştım."dedi.

Kafamı iki yana sallayıp yutkunurken zar zor çektiğim nefesler arasında,
"Ee?"dedim heyecanla.

"Sonuç: canlı, kanlı tamı tamına öz kuzenimsin."dedi ellerini yana açarak. "Fakat bir sorunumuz var. Aynı testten o kızda da var ve belli ki bazı şeyleri yani senin saç telini falan bir hile yoluyla elde etmiş."dedi.

Boğazımda atan kalbimle birlikte nefes alış verişimde zorlanırken,
"O zaman ee? Ne yapacağız?"dedim endişeyle yutkunarak.

Kafasını iki yana sallayan Koray nefesini dışarıya seslice vererek,
"Bilmiyorum."dedi. "Gerçekten bilmiyorum."
                  
                                                ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧

Görünmeyen kılavuzlar, sonuna kadar açılmış günlükler, saklı hayatlar... Hepsini bir rafta toplayabilen bir kütüphane. 17-18 yaşıma kadar ruhumun gıdası olarak kullandığım tek yer belki de. Beynimi boşaltmak için, düşüncelerime sadık kalmak için, kararlarımı verebilmek için geldiğim tek yer. Hatta bazen ağlamak için kitapları bahane ederek dram kitapları aldığım kahramanım. Zaman zaman boynum da ki şah damarı kadar yakın, gökyüzü kadar uzak.

Cinderella ayakkabasını prensin sarayında düşürdükten sonra prens hayatımda duyduğum en gerizekalı ve saçma şeyi çözüm olarak seçti. Sevdiği kızı gözlerinden değil de ayak numarasından seçen ilk ve son insandı belki de. Eğer o gün ayakkabı ciddi anlamda başka bir kıza olsaydı gerizekalı prens, aşık olduğu gözlere değil de ayakkalarına inanacaktı. Prensin bu kabul edilmez davranışı her ne kadar güzel sonuç doğursa da belki de gercek değildi. Daha önce de masallar hakkında dediğim gibi prens belki de ayakkabıyı deneyerek başka bir kızla evlenmişti.

Fakat iyi insanlar bu sonucu kabullenemeyerek mutsuzlaşan prensin hikayesini degiştirerek o gece gerçekten de o ayakkabının Cinderella'ya ait olduğunu ve prensinde onu bulduğunu yazdılar. Masallarda her zaman iyilerin kazanması aşırı derece de tesadüfken kötülerin kazanması inanılmaz bir saçmalıktı. Sonuçta kimse kimseyi bir ayakkabıdan bulamyacak kadar üşengeç ve imkansızdı.

Yani olayların kısası kimse kimseye bir cam ayakkabıdan ötürü inanmazken kimse kimseye aynı şekilde sahte bir DNA testi için de inanmazdı. Sonuçta hiç kimse düşünülen gibi aptal değildi. O testi yaptırıp kendisi getirdiyse aynı testten eminim ki bir de Bay Biyolojik yaptırmak isteyecekti. Ya da en azından ben kendimi bu aptal hikayelerle avutuyordum.

Derince bir nefesi dudaklarımdan vermemle raflarda ki tüm tozu tekrardan cigerlerime çektiğimi hissettim. Ciğerime kacan toz parçacıkları ile tekrardan haykırarak öksürürken kütuphanede ki görevlinin boş yere para aldığını kanıtlayabilirdim. Ciddi anlamda raflarda ki toz ölüm derecesine gelmişken onun burada öylece bilgisayar başına oturup Facebook'ta gezmesi adalete sığmıyordu. Kafamı iki yana sallayıp derin bir nefes aldığıma bile pişman olurken raflarda gözüme çarpmaya hazırlanan kitabı arıyordum.

Neredeyse otuz dakikadır aynı rafa bakıp gözüme bir kitabın çarpması için uğraşırken tüm düşüncelerimin alt üst olduğunu konuyu Cindirella'ya bile bağlayabildiğimi fark ettim. Son kez raflarda gözlerimi gezdirirken sag tarafta ki raflardan bir kitabın yere büyük bir sesle düştüğünü duydum. Şaşkınlık içerisinde önce sağıma ardından soluma bakıp etrafta ki sessizliği kontrol ederken bu rafta yalnızca benim olduğumu fark ediyordum. Düşen kitabi bir sihir niteliğinde üzerime alınırken yavaş yavaş ona doğru ilerledim.

Babamın Kampı - Ölü Çocuk |Final|Where stories live. Discover now