Melezin Gölgesi

7.Bölüm.

Mrb! İşte yb! Umarım beğenirsiniz. Lütfen oy ve yorum yapmadan geçmeyin. Hepinizi çok çok seviyor ve tessekur ediyorum. Keyifli okumalar:)

Düşüncelerden sıyrıldım ve harekete geçtim. Evin arka tarafına dolandım ve gizlice arka kapıda takılı olan alarm sisteminin ayarlarının olduğu metal kutunun kapağını söktüm.

Kablolardan birini alarm sistemine diğerini laptopuma bağladım.

Parmaklarım artık laptop üzerinde dolaşmaya fazlaca alışmış olduğundan sistemi anında çökerttim.

İçimden kıkırdadım.

Dandik Akit alarmları. Ben ve laptopuma bile karşı koyamıyorsa iblislere nasıl engel olabilirdi ki?

İblisler kanımızda bulunan ve bizi insanlardan ayıran özel bir şey olan eterle besleniyorlardı. Safkanlar ağızlarına kadar eter doluyken biz melezlerde eter daha az bulunuyordu. Bu yüzden safkanlar iblisler için bir ziyafetti biz ise atıştırmalık. Safkanlar dört elementten birini kullanabiliyorlar ve ikna büyüsü denen ve melezlerele insanlara istediklerini yaptırabilen yeteneklere sahiptiler. Melezler ise ne dört elementi ne de ikna büyüsünü kullanabiliyorlardı. Ancak melezler de safkanlarla aynı çevikliğe ve fiziksel güce sahipti ve safkanların yapamadığı tek şeyi, onlar yapabiliyordu: Element büyüsü. Bu yetenek bir melez iblisle karşılaştığında onu dönüşmeden önceki haliyle bir dakikalığına görebilmelerini sağlıyordu.

İblisler dönüştükten sonra köpek balığı gibi sivri dişlere ve simsiyah irissiz, boşluktan oluşan gözlere sahip oluyorlardı. Ve etere bağımlı hale geliyorlardı.

Bu - dönüştütülmek - hiçbirimizin istemediği bir sondu.

Öte yandan ben Melezlerden farklıydım. Logan'da öyle. Biz yarı Apollyon'duk. Logan ateşi ben de Akaşa'yı kullanabiliyor ve ikna büyüsünü de yapabiliyorduk. Tabi ki bu büyüyü ölümcül bir sorun olmadıkça veya konseyden izin almadıkça kullanmamız kesinlikle yasktı.

Birden Wren'in arkamda belirmesiyle yerimden sıçradım.

"Ah, kutsal iblis kıçı aşkına, Wren! Bir daha bunu yaparsan seni öldürürüm."

Wren kıkırdadı.

"Tamam hadi saat yaklaşıyor, melezler neredeyse burada olurlar. Şu tellerin icabına bak bir an önce."

Gözlerimi bıkkınlıkla devirdim ve ellerimi elektrikle vızırdayan telin üstüne koydum.

Elektrik daha benim vücuduma yayılamadan Akaşa tepki verdi. Kanımda şimşek gibi dolaşarak parmaklarımdan fışkırdı.

Akaşanın mavi alevleri teli eriterek parçalarken içimdeki o sıcak hisle gülümsedim. Akaşa'yı her kullanışımda içimde bu sıcaklık oluşuyordu. Akaşa'nın mavi kıvılcımları gecenin karanlığını büyülü bir şekilde aydınlatıyordu. Sonunda çelik tel Akaşa'nın gücü karşısında pes etti ve koptu.

**************

Saat sekiz'e yaklaşıyordu ve içerden gürültülü müziğin yankısı gelmeye başlamıştı.

Melezlerse arkamda toplaşmıştı.
Hepsi de süslenip püslenmişti.

Onlar kadar süslenecek vaktim olamamıştı ama bende mini kot şortumu ve askılı siyah, üzerinde dişlerini göstererek kükreyen bir kar leoparı olan bir tişört giymiştim.

Melezlere girmelerini işaret ettim ve çığlık çığlığa bahçeye akın ettik.

Mrb. Bu bölümün de sonu. Lütfen oylayın ve yorum yapın ki bende bölümleri daha istekli ve güzel yazayım:D