Cadının Laneti

3. Cadının Kardeşi

Gözlerime inanamıyordum.

Çünkü nerede olduğumu bilmediğim bir yerdeydim, odada bir vampir ve ne olduğunu bilmediğim bir kızla duruyordum. Ve aniden bu kulübeye Billy geliyordu. Neler oluyordu? Beynimde bir kasırga yaratan iki sözcük 'Neler oluyor?'du. Gerçekten de neler oluyordu?

"Neler oluyor burada?" dedim aklımdaki tek tek kusarcasına. "Ne işin var burada? Daha doğrusu benim ne işim var?!"

"Her şeyi açıklayacağım Ethan, sakin ol." dedi Billy.

"Tabi ki de açıklayacaksın. Hemde şimdi!"

"Uzatmayın. Başım ağrıyor!" dedi Carrie sinirli bir şekilde.

"Sessiz ol Carrie!" dedi Billy, Carrie şimdi daha sinirli bir şekilde sanki ormanda kaybolmuşcasına parıldayan yemyeşil gözlerini dikmişti Billy'nin üzerine.

"Ethan, her şeyi açıklıyorum. Sen aslında bir cadısın." dedi Billy.

"Ne?" dedim bir anlık şokta. Ne cadısı? Neden bahsediyordu Billy? "Açık ol. Sen neden bahsediyorsun?"

"Ethan sen bir cadısın, dur her şeyi en baştan anlatacağım. Annen bir cadıydı, hem de karanlık bir cadıydı. Bu zamana kadar gelmiş geçmiş en karanlık cadı senin annendi. Baban ona umutsuzca aşık olmuştu ve ne yapacağını bilemediği için ona açılmaya karar verdi ve annende ona aşık olunca evlendiler ve iki çocukları oldu..."

"İki mi?" dedim yine aynı şaşkınlıkla. Benim bir kardeşim mi vardı? Bugün daha ne kadar berbatlaşabilirdi?

"Evet sen bir de..."

"Bir de?"

"Bir de Carrie." İşte bu kadarı da fazlaydı. Gerçekten hiçbir şey algılayamıyordum. Annem bir cadıydı, bende. Annem bu zamana kadar gelmiş en karanlık cadıydı, dahası benim bir kardeşim var. Hem de hoşlandığım kız! Carrie uzakta gözlerini yere dikmiş düşünüyor gibi duruyordu, John ise ona bakıyordu.

"Annen seni ve Carrie'yi doğurdu. Carrie senden 2 yaş daha büyük Ethan. Bir de şu vardı; karanlık cadıların laneti vardı, bu lanet ilk cadı yüzünden meydana gelmişti. Söylenenlere göre Miles adında aydınlık bir cadı Alaska diye bir karanlık kadına tutulmuştu ve onlarında 2 çocuğu olmuştu. Çocukların karanlık mı yoksa aydınlık mı olacağı merak konusuydu, büyüler aldatır. Büyü kitapları her zaman aldatır, ve bu lanetin başlangıcı ise kitabın aldatması oldu. Miles ve Alaska'nın çocuklarının büyük olanı karanlık, küçük olanı ise aydınlık oldu ve bu çiftin bir daha asla çocukları olmadı. Kitap olayları böyle kaydetti ve nesiller boyu böyle devam etti. Bu yüzden aynı kural senin annen içinde geçerliydi, o büyük çocuktu, bu yüzden karanlıktı, bu yüzden Carrie senden büyük olduğu için o karanlık, sen de aydınlık bir cadısın."

Hiç kesmeden dinlemiştim ve duyduklarım beni iyice şok etmişti. "Peki Carrie neden hiç yoktu?" dedim.

"Çünkü sana zarar vermelerinden korktular." dedi Billy. Carrie'nin gözleri dolmuştu. "Carrie sizden hep uzakta kaldı. Çünkü baban annendeki bu güçleri öğrenince ona zarar vermesin diye... ona zarar vermesin diye anneni öldürdü ve aynısını Carrie'ye yapmaktan korktu."

Demek babam katildi, annemin katili. Oysaki bana gölde boğulduğunu söylemişlerdi. Bugün gerçekten daha da berbat olamazdı. "Peki ben neden buradayım? Sen bunları nereden biliyorsun ve neden bir vampir burada?" dedim.

"Çünkü..." dedi Billy. "Çünkü bu gece bu laneti ortadan kaldıracağız."