Dairedeki Misafir

3.3K 99 9
                                    

30 Haziran

Bugün baya erken kalktım, saat sabahın altısı. Milla yanımda uyuyor, birazdan keşfe çıkacağım. Gece karşı dairemizden gelen gürültülerden dolayı ne olduğunu merak ettim. Kapısı sonuna kadar açık kalmıştı.Yatağımdan kalkıp Milla'nın yanağına bir öpücük kondurdum, üstümü değiştirdim. Eh.. artık gitme zamanı geldi. Hey? Dur bir dakika.. silahım? Onsuz asla çıkmam dışarı. Silahımı almak için odaya girerken fazla ses çıkartmış olmalıyım ki Milla uyanıp bana ''Nereye böyle beyfendi?'' dedi.

- Hayatım sen uyu, ben karşı daireye gideceğim.

- Olmaz delikanlı! Bu güzel bayanı da yanında götürmeden hiç bir yere gidemezsin.

Burnunu her işe sokmayı çok severdi doğrusu.

- Ama haya...

Lafımı bölmüştü,

- İtiraz yok!

Gelmeye kararlıydı...

Milla üstünü değiştirirken ben de dolapta yiyecek bir şeyler aramalıydım. Yeteri kadar enerjimiz olması gerektiği düşüncesindeyim.

- Hayatım Hadi? gelmeyecek misin?

- Bekle Loris. Pantolonumu giyiyorum!

Milla bir süre sonra çıkıp yanıma geldi. Hazır olduğuna göre çıkabiliriz.

- Çıkalım mı artık Loris?

- Tamam hayatım hadi çıkalım.

Kapıyı yavaşça kapatıp daireye yöneldik. Kapının önüne vardığımızda rahatsız edici şeyler gördük. İçeriye doğru uzanan kan izleri içimi pek huzursuz etti.

-Loris, Hiç girmesek mi?

Korkar bir tavırla sordu.

- Bilemiyorum tatlım..

- Lütfen korkuyorum!

- Güven bana hayatım..

Aslında ben de korkuyordum.

- Lütfen Loris! Lütfen!
Her ne kadar korksamda içim içimi yiyordu. Bu daireye girmek zorundaydım

- Anlaşılan beni dinlemeyeceksin.. O halde içeri bende geleceğim.

- Milla, burada kalman daha iyi olur..

- Olmaz. Seninle gelip senin arkanı kollamam gerek.

Böyle güçlü bir eşim olduğunu unutmuştum doğrusu. Biraz da inatçı.

- Peki Milla, gel benimle ama çok sessiz ve dikkatli..

Kapıdan içeri girdiğimizde bir leş kokusu burnumuza geldi. Yavaşça salona doğru geçtiğimizde, koltuğun hemen önünde bir leş yiyenle karşılaştık. O yaşlı adamcağız eşini yiyordu. Ama?!

(Fısıltılarla)

- Milla.. Sessiz ol ve yavaşça dışarı doğru çık.

- Ama...

- İtiraz etme tatlım.. Yaşamak istiyor musun?

Gözleri büyümüştü. Kafasını evet anlamında salladı.

Yavaş yavaş dışarı doğru ilerlerken, lanet olası vazoya çarptım. Tutmaya çalışmama rağmen yere düştü ve büyük bir sesle parçalara ayrıldı. O içeride ki yaratık bizi farketmiş olmalı ki büyük bir hırıltıyla üzerimize koşmaya başladı.

- Koş Milla! Elinden geldiği kadar hızlı koş!

- Lanet olsun Loris bizi yakalayacak!

Gerçekten yakalamasına çok az kalmıştı. Kendimizi büyük bir hızla dışarı atarken, o iğrenç yaratığın üzerine kapıyı kapattım. Sanırım kurtulmuştuk..

Kendimizi yerde bulduk, soluk soluğa kalmıştık,

- İnanamıyorum Loris! İnanamıyorum! O da neydi!

- Sakin ol! O.. bilemiyorum!

O şey hala kapıyı büyük bir güçle yumrukluyordu.

Daha fazla endişelendiğim şey ise ya daha fazlası gelirse?

- Hayatım burada durmamız doğru değil! Hemen içeri girelim. Burası artık güvenli değil..

Ayağa kalktık ve hızlı adımlarla dairemize döndük.

İçeri girmemize rağmen dostumuz kapının arkasından son gücüyle yumruklamaya devam ediyordu. Kendi canımız için bir süre dışarı çıkmamamız gerektiğini biliyordum ama yiyeceğimiz bitmek üzereydi ve diğer dairelerden bir şeyler bulma umuduyla içimde bir merak taşıyordum. Tehlikenin ortasındaydık ama ayak uydurmak ve hayatta kalmak zorundaydık.

- Loris.. Ne yapacağız?

-Savaşacağız Hayatım.. Sonuna kadar...

Artık olayın ciddiyetini kavramıştım. Eski hayatımızın geri gelmeyeceğinden emindim. Eşim kurtulma umudunu kesmiş gibiydi.

- Milla! Bana bak! gözlerimin içine bak Milla!

Bu savaşı beraber kazanacağız! anladın mı beni! .... Sana diyorum! Anladın mı!

- Hayatım! Yavaş ol! Canımı yakıyorsun! Loris! Kolumu çok sıktın!

Ne yaptığımı fark ettiğimde hemen özür dilerim. Savaşma hırsıyla kendimi kaybetmiştim.

- Loris.. Sende olmasan çoktan gitmiştim ben... İyiki varsın hayatım...

Telaşlı adımlarla Rory yanımıza geldi,

-Çocuklar iyi misiniz? Bu gürültüler neydi?

Daha sonra anlatmak durumundaydım,

-Şu an için çok büyük bir şey yok ama durum çok ciddi...


Hayatta KalmaWhere stories live. Discover now