Kaçış

2.6K 81 8
                                    

3 Temmuz

''Koşun! Hızlı olun hadi!'' diye bağırıyordum arkadakilere. Merdivenlerden yukarı doğru kaçıyorduk. Buraya sadece dördümüz geldik. Yanımızda hiç kimse yoktu.'' Lanet olsun! Koşsanıza biraz!''. İçimde korku ve heyecan karışımı bir his vardı. Merdivenin basamaklarına takıla takıla koşsakta bizden daha hızlı değillerdi.''Rory ! Şunun kafasına vur !'' , ''Nasıl vurabilirim ! Yakalayacaklar beni !!''. Büyük bir hızla koşmaya devam ediyorduk. Rory'nin planı umarım işe yarar. Yoksa buradan kurtulamayız. ''Loris! Yardım et! Koşamıyorum! Yoruldum!''. Arkamı dönüp baktığımda Milla en arkamızda kalmıştı. Onu kurtarmam gerekiyordu.''Hayatım !!'' diye bağırdım. Koşar adımlarla Milla'nın yanına giderken bir yandan da Beyzbol sopamı çıkarmaya çalışıyordum.''Hayatım Arkama geç hemen !!''.Sopayı elime alıp, Milla'yı arkama atmam bir oldu. Bana doğru gelenlerden ilk önce birisinin kafasına,diğerinin karnına,arkasından gelenin yine kafasına doğru büyük bir hızla vuruyordum.''Hey Rory ! Bekle !'' gerçekten zor durumdaydık ''Yardımına ihtiyacım var ! Çok fazlalar !''. Rory sağolsun ki beni burada bizi tek başımıza bırakmamaya karar vermiş olmalı ki yanıma geldi.'' Loris ! Sence şu kırmızı giysiliyi sopaylamı öldüreyim yoksa merdiven boşluğundan aşağıya düşüşünü mü görelim?'' , ''Bence aşağıya atlasın !''. En azından birisinin aşağıya düşmesi çok hoşuma giderdi.Ve gitti de, onun aşağıya düşüp yere çarpmasını ve kafasının dağılmasını görmem gerçekten hoş bir durumdu.. Ne saçmalıyorum ben !

Çatı katının kapısına varmıştık.''Kapıyı açın kızlar ! Hemen !''. Sopalarımız elimizde hızlı adımlarla merdiven basamaklarını çıkıyorduk.''Hadi ! Açın şu kapıyı !''. Kendimizi hızla kapıdan dışarı attık.''Kapatın hemen ! O sürtüklerin buraya gelmesini istemiyorum !''. Kapıyı kapatıp önüne yerdeki tahtalardan birini koyduk. Soluk soluğa kalmıştık doğrusu. Gözlerimi kapatıp biraz dinlenmeye çalışırken kapının ardından hırıltılar gelmeye devam ediyordu. Üstümüze o iğrenç sürtüklerin kanı bulaşmıştı. ''Lanet olsun !'' dedim yüksek sesle.'' Amy iyi misin ?'' diye seslendi Rory. Amy çok korkmuştu, gözlerinden ve yüz ifadesinden belli oluyordu.''Loris, hayatım..'' Milla yanıma gelıp bana başını yasladı ve ağlamaya başladı. ''Şşt, ağlama hayatım..'' , ''Artık geçti Milla..''. Ne desem boştu doğrusu. O kadar korkmuştu ki beni dinlemesi imkansızdı.

Gözüm bir an karşımda ki şeye takıldı. ''Rory.. Bu ne ?'' , ''Ne demek bu ne ?''. Neyden bahsettiğimi gayet iyi anlamıştı oysa.''Karşımızda ki gerizekalı!''. ''Haa... O mu ?. Hehe.. O benim planım Loris..''. Helikopter di karşımda ki. Bir an mutluluğumu açığa çıkaracaktım. Çünkü sonunda bu şehirden gidecektik. ''Yalnız..'' dedi Rory.

- Ne? Ne var? Kullanmasını biliyorsun değil mi?

Çok ciddi bir durumdu sonuçta. O ise pek emin olmayan bir tavırla cevap verdi,

- Sanırım...

Hepimizi öldürecekti haberi yoktu.

-Ne demek sanırım! Sen iyi misin?! Madem sanırım diyorsun neden bizi buralara sürükledin!

- Bilmiyorum demedimki! Sadece kullanmasını çok iyi bilmiyorum! Ama geri dönüşümüz yok artık!

Gerçekten çıldırmıştım! O helikoptere bindiğimizde düşersek ve sağ çıkarsak onu ben öldüreceğim!

-Rory! Lütfen kullanmasını unutmamış ol ! Burada yem olmak istemiyorum!

Milla daha fazla korkmuştu hepimizden.

-Hadi Milla! Kurtulacağız! Umudunu yitirme lütfen!

Amy ise pozitif düşünceli bir kızdı ama onun bu polyanna tavırları çok aşırı kaçabiliyordu.

Rory'i boğazlamama az kalmıştı.. Sözde helikopter amcasınınmış..

Rory bütün bakışlarını kaçırmıştı bizden. Ne de olsa bizi büyük bir tehlikeye sürüklemişti. Sıcak bir yandan kafamıza etki yaparken burada planımızı iyice düşünüyorduk. Buradan kaçabilsek bile erzağımız yetecek miydi emin değildim ama denemeye değerdi..

- Arkadaşlar karar vermemiz gerektiğini biliyorsunuz. Zaten buradan tek çıkışımız şu helikopter! Bu kapı kırıldığında hayatta kalabileceğimizi mi sanıyorsunuz?

-Sus Rory! Bizi buralara sürükleyen sendin! Kontrol et bakalım şunun benzini var mı yok mu!

Milla'nın korkuları yerini öfkeye bırakmıştı.

En son vardı...

Bu sözünden sonra tekrar araya girdim,

En son mu? En son demek? Acaba hangi en son bu!

Bilmiyorum tavırlarıyla cevap verdi,

Hatırlamıyorum... Aslında salgın başlamadan önce buraya amcamla gelmiştik. O zaman vardı.

Sayesinde kapana kısılmıştık. Hepimiz bir köşeye çekilmiştik. Kurtulmak için son şansımız olduğunu biliyorduk elbet.. ama...

-Hadi ama! Kalkın! Yürüyün... Bu şeyi uçuracağız!

Komik durumdaydık gerçekten. Hepsi yüzüme nasıl yapacağız? bakışları atıyordu.

- Uçursak bile nereye gideceğiz? Düşündün mü hiç!

Diye fırladı yerinden. Amy çok sakin bir kızdı. Bir tek bu tür konularda suskunluğa gelemezdi. Bir anda patlamasıda bu yüzdendi zaten..

Philadelphia küçük hanım.. Oradan da diğer şehirlere geçeceğiz elbet..

Philadelphia... Buraya gitmem için yönlendirilmiştim...

Hayatta KalmaWhere stories live. Discover now