11. BÖLÜM (Kraliçe)

1.4K 126 21
                                    

Tarih: 12.12.2016 Saat: 21:30 Yer: 'HMS Queen Elizabeth' (uçak gemisi)

Başkanın yanından ayrılıp aracıma bindim. Tim, başkanla ne konuştuğumu merak ediyordu kısaca konuştuklarımızı anlattım...
Başkanı evine bıraktıktan sonra biraz İstanbul turu yapmak istedik. O sırada telefonum çaldı...
Bozkurt: Emredin komutanım.
Alb.Asiltürk: Başkanla Konuştun mu Bozkurt?
Bozkurt: Evet komutanım detayları gelince anlatırım.
Alb.Asiltürk: Tamam bekliyorum...

Yeşil: Tekne turu mu yapsak komutanım ne dersiniz? :)
Karahanlı: Tekne mi?
Göktürk: Tekne küçük gelir bize :)
Turan: Bence de en iyisi biz yat kiralıyalım :)
Bozkurt: Tamam kabul zaten kazandığımız paraları harcıyamıyoruz :)
Yeşil: Adamın dibi dibi :)
Bozkurt: Bırak yalakalığı Cemal :)
Yeşil: Sevinmekte mi yasak komutanım :)
Bozkurt: Sana yasak :)

Arabayı denize yakın bir yerde park ettim. Biraz dolaştıktan sonra yat kiraladık. Boğaz turu hepimize iyi gelmişti. Fotograf çekilirken yine telefonum çaldı...
Bozkurt: Emredin komutanım
Alb.Asiltürk: Bozkurt acil gelmeniz lazım !
Bozkurt: Birşey mi oldu komutanım?
Alb.Asiltürk: Masonlar Zeliha'yı kaçırdı !
Bozkurt: Nasıl olur komutanım?!
Alb.Asiltürk: Çarşıya çıkmıştı o sırada kaçırmışlar. Kızımı bulmak için yardımınız lazım !
Bozkurt: Emredersiniz komutanım hemen geliyoruz.

Hemen kaptana limana geri dönmemiz gerektiğini söyledim time de gerekli açıklamayı yaptım. Havalimanına doğru yola çıktık o sırada yine telefonum çaldı...
Bozkurt: Alo.
Zeynep: Mustafa benim Zeynep. Başkasının telefonundan arıyorum beni bir yere götürüyorlar !
Bozkurt: Sakin ol baban anlattı durumu seni masonlar mı kaçırdı?
Zeynep: Aslında tam olarak kaçırıldım sayılmaz beni bulduklarını sandılar bir yalan uydurdum elinizden kurtulduğumu söyledim. Şimdi beni biriyle görüştürecekler.
Bozkurt: Kiminle?
Zeynep: Bilmiyorum. Ben seni yine ararım benden haber bekle.
Bozkurt: Tamam dikkatli ol.

İlk uçakla Erzurum'a gittik iner inmez teşkilatın yolunu tuttuk. Albay bizi kapıda karşıladı doğru odasına gittik...
Alb.Asiltürk: Dadaşlar timi dinlenmeye vaktimiz yok kızımın hayatı tehlike de hemen hazırlığınızı yapın !
Bozkurt: Komutanım yoldayken Zeynep beni aradı.
Alb.Asiltürk: Ciddi misin ne söyledi?
Bozkurt: Masonlar tarafından bir yere götürüldüğünü, gittikleri yerden yine beni arayacağını söyledi.
Alb.Asiltürk: Bir saniye telefonum çalıyor. Emredin başkanım. Evet yanımda emredersiniz. Bozkurt, başkan seninle görüşmek istiyor.
Bozkurt: Emredin başkanım.
Başkan: Bozkurt sana kötü haberlerim var. Masonlar Melisa'yı kaçırmış.
Bozkurt: Nasıl olur !
Başkan: Korumalarımızı öldürdükten sonra Melisa'yı evinden kaçırmışlar !
Bozkurt: Kahretsin ! Murat albayın kızını da kaçırdılar!
Başkan: Haberim var iyice azıttı bunlar hazırlığınızı yapın ve benden haber bekleyin.
Bozkurt: Emredersiniz başkanım.
Alb.Asiltürk: Başkan ne söyledi.
Bozkurt: Melisa'nın da kaçırıldığını.
Alb.Asiltürk: Melisa da kim?
Bozkurt: Teşkilatımızın gizli ve en önemli üyelerinden biri, armageddon timine saldırmamızın sebebi Melisa'ydı. Başkan herşeyi anlattı İstanbul'da ki görüşmemizde.
Alb.Asiltürk: Şimdi ortalık karıştı desene...

Ben ve timim hazırlığımızı yaptık. Ama nereye operasyon yapacağımızı bilmiyorduk. Zeliha ya da başkandan gelecek haberi bekliyorduk. Üç saat sonra telefonum çaldı...
Bozkurt: Alo.
Zeynep: Mustafa beni iyi dinle. Akdeniz açıklarında bir ingiliz uçak gemisine getirdiler beni. Az önce adının Melisa olduğunu söyleyen bir kızı da getirdiler.
Bozkurt: Melisa'da mı yanında?
Zeynep: Evet tanıyor musun?
Bozkurt: Evet tanıyorum o da bizden yani Siyah Sancak Teşkilatından ona da sana da bir zarar gelmemesi lazım.
Zeynep: Bana kötü davranmıyorlar ama Melisa için aynı şeyleri söyleyemem. Hakkımızda kararı Kraliçe verecekmiş yaklaşık iki saat sonra buraya gelecek o gelmeden sizin gelmeniz gerekiyor acele edin !
Bozkurt: Tamam bekleyin bizi geliyoruz !

Başkana ve Murat albaya haber verdikten sonra uçakla Kıbrıs'a oradan da helikopterle uçak gemisinin olduğu yere doğru yola çıktık...
Pilot: Yüzbaşım gemiye yaklaşmadan burada denize atlamanız gerekiyor görünmeden ilerlemeniz lazım.
Bozkurt: Anlaşıldı. Dadaşlar timi hazır olun denize atlayacağız Allah yardımcımız olsun !
Dadaşlar timi: Sağol !

Sırayla denize atladık. On beş dakika kadar denizin altından yüzmek zorundaydık nefesimizi tuttuktan sonra derinlere daldık ve gemiye doğru yüzmeye başladık...
Nihayet geminin yanındaydık kimse bizi farketmedi silahlarımızı kontrol ettikten sonra gemiye tırmanmaya başladık.
Gemiye doğru bir helikopterin yaklaştığını farkettik. Bizde hızlı bir şekilde geminin yüzeyine çıktık ve gizlendiğimiz yerde beklemeye başladık. Helikopter gemiye inmişti içinden dört korumasıyla birlikte kraliçe indi. Rehinelerin tutulduğu yeri öğrenmek için kraliçeyi takip etmemiz gerekiyordu. Ama kendimizi farkettirmeden içeri girmemiz imkansızdı biz de beş ingiliz askerini etkisiz hale getirip kıyafetlerini giydik. Kraliçeyi uzaktan takip etmeye başladık. Kıyafetler sayesinde kimse bizi farketmedi. En alt kata inmiştik kraliçe Zeynep ile birşeyler konuşuyordu duymak için yaklaştık ve gizlendik.
Kraliçe: Uzun zamandır düşmanlarımızın elindesin ve görüyorum ki hiç zarar vermemişler sana.
Zeynep: Evet efendim. Ben onlar için önemli bir koz olduğum için zarar vermediler.
Kraliçe: Karşında duran bu kızı görüyor musun bu ajan bize düşman olan Siyah Sancak Teşkilatının üyesi ilk zamanlar bizden gibi göründü ama ihanetini öğrendikten sonra ölüm emrini bizzat ben verdim.
Zeynep: Böylelerini yaşatmamak lazım kraliçem.
Kraliçe: Tekrar güvenimizi kazanmak istiyorsan bu haini sen öldüreceksin !
Zeynep: Nasıl olur !
Kraliçe: Yoksa sende mi ajansın?!
Zeynep: Tabiki de hayır kraliçem !
Kraliçe: O zaman öldür bu haini ve tekrar güvenimizi kazan !
Zeynep: Tamam siz nasıl emredersiniz kraliçem!
Kraliçe: Güzel al bu silahı ve öldür onu!
Zeynep: Emredersiniz.

Kahretsin Zeynep, Melisa'yı öldürecekti. Buna izin veremezdim Başkanı aradım ve durumu anlattım akdeniz açıklarında bir denizaltımızın olduğunu ve biran önce rehineleri kurtarıp denize atlamamızı söyledi ama nasıl yapacaktık. Başkanın aklına bir fikir geldi telefonu kraliçeye götürmemi emretti o sırada bizde rehineleri kurtaracaktık...
Bozkurt: Kraliçem !
Kraliçe: Sende kimsin !
Bozkurt: Yüzbaşı William !
Kraliçe: Ne istiyorsun !
Bozkurt: Başkan telefonda sizinle görüşmek istiyor efendim.
Kraliçe: Amerika başkanı mı?
Bozkurt: Buyrun kim olduğunu anlarsınız.

Tam kraliçe telefonu alacakken kolundan tuttuğum gibi başına silah dayadım.
Kraliçe: Ne oluyor sen benim kim olduğumu bilmiyor musun hemen bırak beni bu bir emirdir !
Bozkurt: Sen emirlerini bu köpeklerine anlat !
İndirin silahlarınızı. Zeynep, Melisa'nın ellerini çöz. Yeşil, silahları topla karahanlı adamların ellerini ve ayaklarını bağla !
Melisa: Beni bunların eline bırakmayacağını biliyordum.
Kraliçe: Ne istiyorsun benden bırak beni sağ çıkamazsın buradan !
Bozkurt: Sen elimdeyken her yerden çıkarım ben !
Karahanlı helikopter kullanabilir misin?
Karahanlı: Uçak bile kullanırım komutanım.
Bozkurt: Güzel. Dadaşlar timi Kızları koruyun Gökay sen önden git. Gel bakalım kraliçe seninle daha çok işimiz var ! 

Yavaş yavaş en üst kata çıktık etrafımızı binlerce ingiliz askeri kuşattı ama hiçbiri birşey yapamadı kraliçenin helikopterine bindik ve oradan uzaklaştık bizi takip etselerde hiçbir müdahale girişiminde bulunamadılar...
Kıbrıs'ta bizi bekleyen uçağa bindik. Ankara'ya doğru yola çıktık. Kraliçe sürekli tehtid etsede sonuçta elimizdeydi Ankara'ya vardıktan sonra kraliçeyi görevlilere teslim ettik. Başkan kraliçeye ne yapacağını iyi bilir. Bizde Erzurum'a gitmek için başka uçağa bindik uçakta bir yanımda Melisa diğer yanımda Zeynep vardı.
Melisa: Sana ne kadar teşekkür etsem azdır Mustafa.
Bozkurt: Görevimiz.
Melisa: Biliyorum bana kızgınsın başkasıyla evlendiğim için ama durum bildiğin gibi değil...
Bozkurt: Biliyorum başkan herşeyi anlattı.
Melisa: Ciddi misin oh be sonunda rahatladım.
Peki ikinci bir şans verebilir misin bana?
O sıra da Zeynep de bizi dinliyor ve ne diyeceğimi merak ediyordu.
Bozkurt: Herkes ikinci bir şansı hakeder.
Melisa sevinçle direk dudağımdan uzun uzun öptü bizi gören Zeynep ise yerinden kalktı ve başka yere oturdu.
Melisa: Noldu şimdi buna?
Bozkurt: Uzun hikaye bu arada herkesin için de beni öpmen hiç hoş olmadı.
Melisa: Kimin umrunda sen benim kahramanımsın.
Bozkurt: Zeynep'in umrunda ama
Melisa: Yoksa oda mı seni seviyor?
Bozkurt: Galiba evet...
Melisa: Kimse seni benden alamaz !

(12.Bölüm yakında)

#yalnızadam

DADAŞLAR TİMİ🇹🇷 (YALNIZ ADAM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin