22.BÖLÜM (Hasret)

935 91 10
                                    

Tarih: 05.06.2017 Saat: 19:30 Yer: İzmir

Selim'i karşımız da görünce herkes donup kalmıştı. Kısa bir şaşkınlığın ardından Selim'e sımsıkı sarılmıştım. Herkes sırayla Selim'e sarılıyordu. Kendimizi tutamadık koca koca adamlar ağlamaya başladık...
Bozkurt: Öldün sanmıştım günlerce mezarının başında seni koruyamadım diye kendime kızıyordum. Nasıl oldu da hayatta kalmayı başardın. Niye yaşadığını bize söylemedin niye?! :(
Öztürk: Herşeyi anlatıcam öncelikle size yaşattıklarım için hepinizden özür dilerim.
Bozkurt: Sen yaşıyorsun ya o bize yeter kardeşim :(
Karahanlı: Tim şimdi tamamlandı komutanım :)
Öztürk: Malesef Recep ben sizinle operasyonlara katılamam.
Karahanlı: Neden?
Öztürk: Aksaçlının emriyle burada ki görevime devam etmeliyim :(
Turan: Sorun aksaçlıysa orasını dert etme komutanım :)
Yeşil: Aynen kardeşim :)
Öztürk: Neden peki? :)
Bozkurt: Çünkü aksaçlı benim babam! :)
Öztürk: Yok artık ilk kez sizden duydum komutanım :)
Bozkurt: Ben de yeni öğrendim benim için de ani oldu :)
Karahanlı: Bir dakika babanız Selim'in yaşadığını biliyordu ama bize hiçbirşey söylemedi!
Yeşil: Nasıl söylesin adam nereden biliyorsunuz diye sorduğumuz da ben aksaçlıyım herşeyi bilirim mi diyecekti :)
Göktürk: Yeşil haklı deşifre olmamak için söyleyemezdi :)
Bozkurt: Her neyse sen nasıl kurtuldun o patlamada cesedini bizzat ben götürmüştüm Türkiye'ye!
Öztürk: Anlatayım siz bizimkileri çağırmak için arkanızı döndüğünüz de yerde yatan cesedi kaldırdım ve size siper ettim o an kendimi de aşşağıya attım ve armageddon tim komutanı da kendi kendini patlattı.
Bozkurt: Peki neden olaydan sonra yanımıza gelmedin?
Öztürk: Gözümü açtığım da burada, Kırım'daydım. Aylardır ailemden de haber alamıyorum sizden de :(
Göktürk: Nasıl olur?
Öztürk: Orasını da beni kaçıranların başında ki isim olan Alexandra anlatsın çünkü ben hiçbirşey hatırlamıyorum :)
Alexandra: Anlatayım aksaçlının yani babanızın emriyle İngiltere'ye gittik. Sizin orada armageddon timine operasyon yapacağınızı biliyorduk. Uzaktan sizi izlemeye başladık aksi bir durumda hemen müdahale ederek sizi oradan kurtaracaktık. Sizin armageddon tim komutanını köşeye sıkıştırdığınızı görünce aksaçlıyı aradım beklememi söyledi. Patlamadan önce Selim'in aşşağıya atladığını gördük ve hemen yanına gittik sizin de iyi olduğunuzu anladığımız da aksaçlıyı tekrar aradım. Bana verdiği emir Selim'i Kırım'a götürmem yönündeydi biz de  emri sorgulamadan buraya getirdik. İki ayağı da kırılmıştı aylar süren iyleşme sürecinden sonra şimdi sapasağlam karşınızda :)
Bozkurt: Peki babam neden böyle birşey yaptı?
Göktürk: Aynı soruyu ben de sordum kendilerine.
Bozkurt: Ne cevap verdi?
Öztürk: Asıl amacının benim ölümümden sizi sorumlu tutacaklarından siyah sancaktan kovulup. on altılar teşkilatına bir şekilde dahil olmasınızı istediklerini söyledi.
Bozkurt: Onlar kovmadan ben istifa etmek istedim ama kovmak yerine senin intikamını almam için herkesi yok etmemi istediler.
Öztürk: Evde ki hesap çarşıya uymadı o yüzden devreye başkan girdi ve teşkilattan kovuldunuz.
Bozkurt: Babama bak sen !
Neyse olan oldu artık biz önümüze bakalım. Seni bir şekil de time dahil edeceğim hep birlikte hareket edeceğiz.
Göktürk: Selim yaşadığına göre bana yol görüldü o zaman komutanım :)
Bozkurt: Olur mu öyle şey biz kimseyi yarı yolda bırakmayız bundan sonra Dadaşlar timi 6 kişi yoluna devam edecek !
Alexandra: Beni de alsanıza timinize :)
Karahanlı: Olur tabiki de neden olmasın hemen :)
Bozkurt: Recep istifa edeceksen yerine olur tabiki de !
Karahanlı: Anlaşıldı komutanım Alexandra'cım malesef  time kız almıyoruz :(
Alexandra: Şansımı denemek istedim zaten aksaçlı buna izin vermezdi. Bana burada ihtiyaç var. :(
Bozkurt: Eğitimler kaç gün sürücek Alexandra?
Alexandra: Normal şartlarda en az üç ay sürer lakin siz Türkiye'nin en özel askerlerisiniz üç gün içinde hızlı bir şekil de biter diye umuyorum :)
Bozkurt: Üç gün mü? Üç saat bile fazla bizim için zaman kaybından başka birşey değil bu gördüğün adamlar kraliçeyi iki kez kaçırıp Pakistan'a hediye eden İsrail de girilemez denen yerlere giren armageddon timini yerle bir eden adamlar anlatabildim mi güzelim ;)
Alexandra: Anladım komutanım yarın ilk görev emrinizi almak için ülkenize dönebilirsiniz :)
Bozkurt: Güzel. Şimdi hızlı bir şekilde eğitimlere devam edelim :)
Tim: Emredersiniz komutanım.

Hızlı bir şekil de eğitimlerin en zor kısımlarını geçtikten sonra dinlenmek için odalarımıza çekildik. Bir saat sonra kapım çaldı gelen kişi Alexandra'ydı...
Bozkurt: Birşey mi oldu?
Alexandra: Yok hayır sizinle konuşmak istediğim bir konu var içeri girebilir miyim?
Bozkurt: Peki geç bakalım ne konuşcaksın benimle?
Alexandra: Biz Tatarlar lafı uzatmayı sevmeyiz. Ben sizden çok hoşlandım daha önce kimseye karşı böyle hissetmemiştim.
Bozkurt: Neler söylüyorsun?!
Alexandra: Kızma lütfen benim için de zor hatta işimden bile olabilirim ama ben size Aşık oldum galiba :(
Bozkurt: Benim sevdiğim biri var olmaz.
Alexandra: Evli değilsen bu problem değil ben seni beklerim.
Bozkurt: Ne beklemesi neler söylüyorsun çıkarmısın odamdan !
Alexandra: Bu kartı al numaram üzerinde lazım olursa ararsın rahatsız ettiysem özür dilerim :(
Bozkurt: Hadi güzelim iyi geceler !

Çattık ya her önüne gelen kız asılmaya başlıyor. Melisa duysa bu kızı keser beni de balkondan aşşağıya atar normal biri bana denk gelmez ki anasını satayım. O değil de ben Selim'e nasıl açıklayacağım Melisa ile olan yakınlığımızı...
Cesaretimi topladım Selim'in odasına girdim...
Öztürk: Hoşgeldiniz komutanım bir sorun mu var?
Bozkurt: Sorun yok şimdilik seninle konuşmam gereken bir konu var.
Öztürk: Buyrun sizi dinliyorum komutanım.
Bozkurt: Bak yanlış anlama beni ama kardeşin Melisa ile biz...
Öztürk: Melisa ile biz derken komutanım ne alaka?
Bozkurt: Biz Melisa ile evlenme kararı aldık. Ama sen daha time dahil olmadan önce tanıştık kardeşin olduğunu bilmiyordum...
Öztürk: Duyduklarım doğru mu ne evlenmesi komutanım kardeşim zaten evliydi ne ara boşandı da sizinle evlenmek istiyor !!!
Bozkurt: Hiçbirşey göründüğü gibi değil aslında Melisa o adamla hiç evlenmedi.
Öztürk: Nasıl olur düğünün de siz de vardınız?!
Bozkurt: İlk zamanlar ben de öyle düşündüm lakin duyacakların seni sarsabilir kısaca herşeyi anlatacağım hazırlıklı ol. Melisa o adamla sahte nikah kıydı. Çünkü Melisa da siyah sancak teşkilatının üyesiydi hemşire değil çok önemli araştırmalar yapan bir doktormuş ayrıca masonlarında arasına girerek onlardan biriymiş gibi davranmış.
Öztürk: Neler söylüyorsunuz komutanım !
Bozkurt: Anlatıyorum dinle bizim yakınlaştığımızı öğrenen başkan bilerek böyle bir tertip düzenlemiş her neyse kraliçe Melisa'nın ajan olduğunu öğrenince kaçırarak uçak gemisine infaz etmek için götürdü biz de onu kurtardık. Aylar sonra Melisa'nın arabasına bomba koydular ve hepimiz öldü sandık lakin yine kraliçenin oyunuymuş birşekil de Hindistan'a götürmüşler ve başkanı öldürmek için canlı bomba olarak kullanacaklarmış. Kraliçe'yi ikinci kez kaçırınca hepsini itiraf etti biz de bu sayede Melisa'yı kurtardık ve şuan ailenin yanında durumu da gayet iyi.
Öztürk: Komutanım siz neler söylüyorsunuz böyle bana niye söylemediler kardeşimin başına gelenleri niye !!!!!
Bozkurt: Sakin ol Selim üzülmeni istememişlerdir. Dediğim gibi şuan iyi durumda.
Öztürk: Kardeşimi görmek istiyorum!
Bozkurt: Tamam aslanım yarın birlikte İzmir'e gideriz görürsün kardeşini.
Öztürk: Anlattıklarınız çok ağır geldi bana kim bilir kardeşim ne acılar çekti :(
Bozkurt: Geçti gitti sakin ol şimdi yat uyu yarın sabah ülkemize geri dönücez.
Öztürk: Tamam kardeşime yardım ettiğin için sağol :(

Selim'in odasından çıkarak odama geçtim yatağa yatar yatmaz uykuya daldım. Ertesi sabah hazırlığımızı yaparak ilk uçakla İstanbul'a oradan da Selim ile ben İzmir'e gittik evlerinin önüne geldiğimiz de Selim heycanlanmıştı. Kapıyı ilk ben çaldım Selim görünmemek için yan tarafa saklandı ve sonunda kapı açıldı beni gören Melisa sevinçle boynuma atladı...
Melisa: Hoşgeldin sevgilim çok özledim seni :)
Bozkurt: Ben de seni ailen içerde mi?
Melisa: Hazırlanıyorlar abimin kabrini ziyarete gideceğiz.
Bozkurt: Annenle babanı buraya çağırır mısın?
Melisa: Neden geçsene içeri görürsün zaten :)
Bozkurt: Sen çağır hele :)
Melisa: Annee babaaa bi gelir misiniz lütfen!!! Hayırdır noluyor Mustafa? :)
Ahmet amca: Mustafa evladım sen mi geldin :)
Aysel teyze: Hoşgeldin evladım biz de oğlumun kabrini ziyarete gidecektik sen de gel istersen.
Bozkurt: Yok ben gelmeyeyim :)
Melisa: Nedenmiş o?
Bozkurt: Boş mezarı ziyaret etmeye gerek yok :)
Ahmet amca: Neler söylüyorsun evladım!
Bozkurt: Ölüsü bir işe yaramaz ben size gerçeğini getirdim. Tanıştırayım oğlunuz Selim ÖZTÜRK !!! :)
Ahmet amca: Oğlumm !!!

Selim'i karşısında gören Aysel teyze ve Melisa bayıldılar. Ahmet amca şaşkınlıktan konuşamadı bile hepsi için en güzel hediye evlatlarıydı...

(23.Bölüm yakında)

#yalnızadam 2017...

DADAŞLAR TİMİ🇹🇷 (YALNIZ ADAM)Where stories live. Discover now