3.Bölüm

616 382 74
                                    

Multimedya: Leyla TheBand Yokluğunda

Kesinlikle dinleyerek okuyun;)

İyi okumalar..

-----●-----

Yanı başımda dans eden çiftlere bakıyordum. Herbiri şarkının yavaş ritmiyle yavaşça salınıyorlardı. Tabi ki Cansu ve Mert'de dansta yerini almışlardı. Ben de bön bön  etrafıma bakıyordum. Yapacak birşeyim yoktu. Onların romantik danslarının bitip yanıma teşrif etmelerini bekleyecektim mecburen.
Bardağımdaki az kalmış kolayı da bir dikişte mideme indirdim.

Sıkıntıyla etrafıma bakmaya devam ederken Cansu'nun bana Mert'in omzundan işaretler yaptığını farkettim. Sağımı gösteriyordu. Dediğini anlamak için sağıma baktığımda yanıma oturmuş olan Enes'i farkettim. Onu tamamen unutmuştum. Cansu ile Mert güya bizi birbirimize uygun görmüş felan. Ve şuan bizi baş başa bıraktıklarını zannediyorlardı. Oysa ben onu tamamen unutmuş düşünmeye dalmıştım. Aslında iyi bir çocuğa benziyordu. Yakışıklıydı da. Ama şuan bu tarz şeylere ara vermeyi düşünüyordum.

Kafamı çevirmemle Enes'le göz göze geldim. Sanırım beni izliyordu. Ben de ona bakınca hafifçe gülümsedi. Ona ümit vermek istemiyordum. Yani bizim birşeyler olabileceğimizi zannetmesi beni üzerdi. Çünkü böyle birşey asla olmazdı.
Tekrar önümü döndüm. Birkaç saniye sonra Enes bana seslendi.
"Hayal...Yani istersen eğer yani tabi sen de kabul edersen...Iıı yani tabi istemezsen olabilir tabi..."
Biraz sessizlikten sonra devam etti. Hala ona bakıyordum. Cümlesinin devam etmesini bekliyordum.
"Dansa...Kalkalım mı? " dedi ve elini uzattı.
Heyecanını atmanın ve içindekileri söylemesindendir ki diye tahmin ediyorum hafifçe gülümsedi.
Açıkçası onunla dans felan etmek istemiyordum. 'İstemiyorum' dersem de üzüleceğinden adım gibi emindim. Ne diyeceğime dair aklımda beyin fırtınası yaptım. Tam ağzımı açıp ona olumsuz düşüncelerimi iletecekken telefonumdan gelen mesaj sesiyle kafamı çantama çevirdim.

"Pardon" Dedim ve telefonumu elime aldım. Wattsap'dan bir bildirimim vardı. Ekrana yapışacak kadar yaklaşarak mesajı okudum.

Gizemli'den
Olacakları merak ediyorsan o eli tut güzelim.

"Bir sorun mu var?"
Enes'in sesiyle kafamı çevirdim. Sanırım fazla süredir ekrana ağzım açık bakıyordum. Ayrıca Enes elini indirmişti. Sanırım birşeyler olduğunu anlamıştı. Ona açıklama yapmam gerekiyordu ama tabiki 'bana biri şuan senin elini tutarsam kötü şeyler olduğunu söylüyor'
diyemezdim.
Normal bir şekilde cevap verdim.
"Ha yok. Şey annem mesaj atmış da ne zaman gelirsiniz diye. Iıı... Ona mesaj şeyapıyordum. Yazıyordum! Evet!Evet! Yazıyordum!

Kaşlarını çattı. "Peki.Teklifime birşey demedin"

Tekrar elini uzattı. 'Allah'ım ne yapacaktım ben? Gerçekten istiyordu. Ama onun iyiliği için reddetmek zorundaydım. Çünkü bu çocuk tam bir psikopattı.'

"Şey... Şimdi hiç keyfimde değilim ya. Yani anlarsın ya biraz oturmak istiyorum. Bugün biraz yorucuydu da benim için"

Elini indirdi. Üzüldüğü çok belliydi. İnsanları üzmek beni hep huzursuz etmişti.

Tekrar yanımdaki yerini aldı. Ellerini masada birleştirdi. Gergin görünüyordu. Sanırım gönlünü almam gerekiyordu.
"Şştt...Öyle hemen asık surat olmaz ama"

Bana döndü. Gözlerindeki ışığı gördüm. Sanırım gerçekten beni sevmeye başlamıştı.

"Seninle dansa kalkmamam bir yerlerde oturup kahve içmemize engel olur mu bayım"

Kirli BeyazWhere stories live. Discover now