Shingeki No Kyojin - Armin'in Günlüğü

Bölüm 2 - Köpüklü Titan Banyosu!

Kapının önünde karaltılar içerisinde duran adam bize doğru birkaç adım atınca Eren'le hem garipsiyorduk hem de korkuyorduk. Tanrım adam benden daha kısaydı diyorum... "burası neden bu kadar karanlık?" diye sordu benden daha kısa olan adam. "Kütüphaneye uzun zamandır uğranmamış belli ki" diye cevap verdim. Eren "siz kimdiniz..?" diye sordu. Adam ona doğru döndü gözlerini kısarak birkaç saniye boyunca ona baktı. Eren korkmuştu. "Ben..." diye söze başladı kısa adam. O sırada içeriye her yeri mumlarla aydınlatarak Mikasa girdi. Şaşkınca "Bu da kim?" diye sordu.

"Ben.." diye sözüne devam ediyordu ki içeriye koşarak garip hareketler yapan gözlüklü bir kadın girdi. "Burası neden bu kadar pis kokuyor?! Pfft ölmek üzereyim!" diye bağırdı. Bir eliyle de burnunu kapatıyordu. Hepimiz şaşkınca gözlüklü kadına bakıyorduk. Ona dik dik baktığımızı fark ettiğindeyse "Ne? Bir sorun mu var?" diye sordu. "Eee şey" diye söze başlıyordum ki birden bir kolunu benim omzuma diğer kolunu da Eren'in omzuna atarak "Ah tabii ya size kendimizi tanıtmayı unuttuk. Ben Hanji, o da Levi. Keşif Birliği'ndeniz. Bu arada kendisi insanlığın en güçlü askeri olur." dedi ve kahkaha attı.

Ah demek herkesin bahsedip durduğu en güçlü asker Levi Ackerman bu adamdı. Vay canına...  Keşif Birliği dedikleri anda Eren'in gözlerinden ışıklar saçılmaya başlamıştı. Hayranlıkla o ikisine bakıyordu. Peki o ikisi neden kütüphanedeydi? Neden bugün yaşadığımız hiçbir şeyde mantık yoktu?! Levi San dik dik Hanji San'a bakarak "Artık konuşmama izin verecek misin, dört göz? Sözümü kesip durma! Yapmamız gereken çok iş var." dedi. Sonra bize döndü ve "Size gelirsek veletler. Aradığımız bir kitap var ve onu bulmak için ilk önce şu pislikten kurtulmalıyız. Temizlik malzemelerini getirip bize yardım edin!" diye bağırdı. Hepimiz başımızı onaylar biçimde salladık. "Sakıncası yoksa bir soru sormak istiyorum. Neden sizin gibi yüksek seviyeli askerler yerine daha düşük seviyede birileri bu işi yapmıyor? Yanlış anlamayın. Demek istediğim daha büyük işlerle meşgul olmanız gerekmez miydi?" diye sordum. Levi San bana dönüp "Bu pisliği kusursuz biçimde ben dışında kimse temizleyemez. Titan öldürmekten bile daha dikkatli  yapılması gerekiyor. Tek bir toz bile kalmamalı!" dedi. Mikasa göz devirerek "mezarda görüşürüz Eren, Armin." dedi. Sonra Levi San'la birbirlerine korkunç bakışlar attılar. Eren ise temizliğin nasıl titan öldürmekten daha önemli olduğunu anlamaya çalışıyordu. Anlayamadı da. Hanji San bu kez de kolunu Levi San'a atarak "Onları korkutma Levi. Onlar daha çocuk. Bu arada kendinizi tanıtmadınız, acemiler." dedi.

Eren hızlıca ayağa kalkıp "Ben Eren Jeager! Hedefim Keşif Birliği'ne katılıp tüm titanların soyunu kurutmak!" diye bağırdı. Levi San Eren'e "Sakin ol, Eren." dedi. Ardından gözleri bana çevrildi. Elimi kalbime götürüp "ben Armin Arlert!" dedim. Herkes bana "ee" der gibi bakıyordu. "Bu kadar.." dedim. Sonra göz devirip Mikasa'ya yöneldiler. Mikasa da elini yumruk yaparak kalbine götürdü ve "Ben Mikasa Ackerman.." dedi. Birden ikisi de garipsedi. Hanji San "Adını duymuştum. Antremanlarda bayağı iyisin demek ha!" dedi ve gülümseyerek göz kırptı. Levi San hala şaşkındı. "Ackerman mi?" diye sordu. Mikasa başıyla onayladı. Soyadları aynıydı. Aralarında bir bağ mı vardı? Ayrıca ikisi de çok iyi askerlerdi. Levi San hafifçe gülümsedi ve "temizlik malzemelerini alın ve hızlıca buraya getirin!" diye bağırdı. Çok şaşırmıştım. Gülümseyebiliyordu!

Kapıdan çıkmıştık. Temizlik malzemelerini almaya gidiyorduk.
Mikasa "bu adam neden bu kadar sinirli?! Sanki ergenliğini yaşayamamış bir dede gibi!" dedi.
"Yaşadığı şeylerden kaynaklanıyor olmalı" diye cevap verdim.
"Temizlik titanları öldürmekten nasıl daha önemli olabilir?!!" diye sordu Eren.
Göz devirerek "hala bunu mu düşünüyorsun?" diye sordum.
Eren gözlerini bana çevirdi. Adeta gözlerinden yansıyan o güçlü intikam isteğini görebiliyordum. Bana çok ciddi ama bir o kadar da sinirli bir ses tonuyla "Titan temizliği yapmalıyız Armin! Surları titanlardan arındırma banyosu!" dedi. Mikasa ve ben şaşkın şaşkın ona bakıyorduk. Cidden mi Eren...
Eren yapacaklarından çok emin bir şekilde konuşmaya devam etti "bunun için bayağı bir köpüğe ihtiyacımız olacak Armin." dedi.
"Sence ilk önce sabun bulmamız gerekmez mi yani bilirsin işte... Sabun olmadan köpük olmaz." dedim.
Eren bana heyecandan gözlerinin içinden ay ışığı çıkar gibi bir şekilde (bunun nasıl bir şey olduğu hakkında hiçbir fikriniz olmadığı için çok üzgünüm. Yüzünüze flaş patlamış gibi düşünün işte) "Kesinlikle! Sabun olmazsa köpükte olmaz Armin! Gerçekten bir dahisin!" diyerek bağırdı. "İlk önce bu kadar sabunu nereden bulacağımızdan başlamalıyız." dedi.
Eren'e "Eğer acemi birliğindeki tüm sabunları toplarsak bir titana duş aldıracak kadar köpük çıkarabiliriz." dedim.
Eren parmağını şıklatarak "zorlarsak iki titan!" dedi.
"Belki" diye cevap verdim.
Mikasa araya girerek "Siz bir saattir ne hakkında konuşuyorsunuz?! Öyle bir şey olmayacak!" diye bağırdı. Cidden ne hakkında konuşuyorduk?
"Eğer bunu yaparsak titanları duş aldırdıktan sonra sana titan yeşili bir atkı sarabilirim, Mikasa." dedi Eren.
"Kesinlikle yapıyoruz." dedi Mikasa.

Temizlik malzemelerini aldıktan sonra kütüphaneye geri döndük. Gerçi orayı bir kütüphane olarak tanımlamak tüm kütüphanelere bir hakaret sayılırdı. Orası bir çöplük yuvasıydı. Evet artık Eren'le buraya öyle diyorduk. Çöplük yuvası.

Levi San Mikasa'yı karşıdaki kitaplığa, beni tam ortadaki, Eren'i ise hemen yanımdaki kitaplığa temizlememiz için göndermişti. Bir yandan rafları silip bir yandan Eren'le konuşuyorduk. Bana dönüp "sence bu mükemmel köpüklü titan banyosu fikrimizi Levi ve Hanji San'a söylemeli miyiz? Belki bir yardımları dokunabilir." dedi çok ciddi bir ses tonuyla.
"Ya saçma bulurlarsa?" diye cevap verdim.
"Hadi ama Armin bulsalar bile ne değişir ki? Küçücük surların içerisindeyiz ve dışarıda beyinsiz, insan yiyen varlıklar geziyor. Sence hayatımız daha ne kadar boka sarabilir?" diye sordu. Bu sefer sesi fazla boşvermiş gibiydi. Gibi değil öyleydi.
"Hak verdim. Yapalım." dedim.
Eren "Seni ikna etmek Mikasa'nın peşimden gelmesini sağlamak gibi. Çok kolay!" dedi ve güldü.
Mikasa "Seni duydum!" diye bağırdı.

Kitaplık temizlemeye ara verince Hanji San kendisi ve Levi San için kahve almaya gitti. Bize almıyorlardı çünkü biz bu çöplük yuvasını temizlemeye mahkum olan pislik ve iğrenç koyunlardan farksızdık. Adaletin için teşekkür ederiz dünya. Eren kulağıma "hadi söyleyelim" diye fısıldadı. Başımla onayladım ve hayattan bezmiş Levi San'a doğru ilerledik. Mikasa ise bu fikre kesinlikle karşı çıkmış gibi davranacaktı. Titan yeşili atkıyı kimse bilmeyecekti. Bu arada sadece söylemek istiyorum... Titanlar yeşil değil.

Eren söze girerek "Merhaba Levi San size sunmak istediğimiz bir fikrimiz var. Vereceğiniz tepkiden her ne kadar emin olamasakta bu riski göze aldık." dedi. Levi San tam ağzını açtığı sırada Hanji San elinde iki adet kahveyle içeri girdi ve "neymiş o mükemmel fikriniz?" diye sordu. Levi San kafasını Hanji San'a doğru çevirerek "yine sözümü kestin, dört göz!" diye bağırdı.
"Afedersin, afedersiin.." dedi Hanji San.
"Hadi çıkarın ağzınızdaki baklayı veletler." dedi Levi San.
"Temizliğin titanları öldürmekten daha önemli olduğunu söylemiştiniz." dedi Eren.
"Bizde bu yüzdeeen" dedim.
"Titanların köpüklü bir banyo yapmasına karar verdik!" dedi Eren.
Levi San gözlerini yumdu ve sanki ölmüş gibi saniyelerce ses çıkarmadı. Mikasa yanımıza gelerek "ne kadar saçma bir fikir olduğunun farkındayım fakat-" derken Levi San araya girdi ve "bu... hayatımda duyduğum... en mükemmel fikir!" dedi. Ödüm patlamıştı. Tanrım bu adam hiç beklemediğim zamanlarda birden garip tepkiler veriyordu! Gülümsemesini de buna örnek olarak gösterebiliriz.

Mikasa, Levi San'ın dediklerini duyunca şoka girmişti. Hanji San "biliyorum bu kesinlikle mükemmel bir fikir çocuklar fakat bunun insanlığımız için ne gibi bir faydası olacak?" diye sordu. "Aslına bakarsanız bizim değil, titanların insanlığı için yararı olacak." dedim.

İşte tam o anda yeni hedefimiz belirlenmişti. Madem dünyayı titanlardan temizleyemiyoruz, biz de titanları kirlerinden temizlemeliydik!

-
Az önce dünyanın en saçma bölümünü okudunuz.. shdshhdywhsyha