Bölüm 3 - Titan Eti Yemek!

479 42 54
                                    

Yeniden merhaba sevgili günlük! Bugün sana Sur Rose'da, titanların baskını yüzünden her şeylerini kaybeden insanların doymasına nasıl yardım ettiğimizi anlatacağım.

Sur içi titanlardan temizlenmişti. Ayıca Levi San önderliğinde haftada bir titan temizliğine çıkıyorduk. Etrafta leş gibi kokarak koşan şeyler görmektense parlayarak koşan şeyler görmek her zaman daha iyiydi. Daha da garibi titanlar, titan temizliğinde hiç kimseyi öldürmemişlerdi. Hatta temizlikten mutlu olan titanların mutluluktan yanakları bile kızarıyordu. Evet gerçekten kızarıyordu.

O sabah her hafta olduğu gibi titan temizliğine çıkacaktık. Temizlik ekibi olarak Levi ve Hanji San'ın yanında toplanacaktık. Ekiptekiler Acemi Birliği'ndendi: Eren, Mikasa, Jean, Annie, Sasha, Connie... ve daha birçok kişi. Tabii biz dışındaki çoğu kişi isteyerek katılmamıştı.

Toplanma bölgemize doğru ilerlerken dışarıda açlık yüzünden çok zayıflamış kişileri gördük. "Titanlar insanları bu hale getiriyor. Biz de onları temizliyoruz. Bu nasıl bir adalet?!" diye bağırdı Eren.
Jean "Bu zaten senin fikrindi, aptal!" diye Eren'e çıkıştı.
"Sizce acemi birliğindeki yemeklerin birazını çalıp onlara götürmeli miyiz?" diye sordu Sasha.
"Açlık çeken bir sürü kişi var. Hangi birini doyuracağız?" dedi Connie.
"Kahrolası titanlar..." dedi Eren.
"Şimdi et yemek onlar için bir hayal gibi, değil mi? Ben asla dayanamazdım." dedi Sasha.
"Çocuklar, titanlar da hayvandan sayılmaz mı? Yani diğer hayvanlara kıyasla çok uzun olmasalarda onlarda hayvanlar." dedim.
"Ne alakası var ki?" diye sordu Eren.
"Yani, eğer onları da kesip yiyebilsek komik olurdu, değil mi?" diye sordum. Herkes çok ciddiye almıştı. Sahte kahkahalar atıyorlardı.
Eren "Ahaha ha ha gerçekten komikmiş. Hey ciddi değiliz, değil mi?" diye sordu.
"Armin! Bir şey buldum! Neden titan eti yemiyoruz?!" diye bağırdı Sasha. Herkes ona iğrenerek bakmaya başladı.
"Az önce neden bahsediyorduk zaten?" diye sordum.
"Ciddi olamazsın." dedi Jean.
"Bu, cidden iğrenç." dedi Mikasa.
"Onlar insanları yiyor. Biz de onları mı yiyeceğiz?" diye sordu Eren. "Saçmalamayın."
"Hey bakın! Bir denemeliyiz! Her gün bir sürü insan açlıktan ölüyor. Bu onları doyurabilmemizin tek yolu! Aksi takdirde insanlığın sonu yaklaşıyor!" dedi Sasha. Annie bu konuşma esnasında hiçbir şey söylememişti. "Sen ne düşünüyorsun, Annie?" diye sordum. Bana dönerek "Berbat bir fikir." dedi.
Eren "Midelerinde insanlar var!" diye bağırdı kızgınca.
"Dostum her şeye bağırmayı bir süreliğine bırakır mısın? Onlar titan... Kocamanlar. Bir kolları 50 insan doyurur. Midelerini yemek zorunda değiliz." dedim.
"Bu savaş gerçekten saçma bir hale dönüşüyor. Onları yıkamaya başladık. Şimdi bir de yiyecek miyiz?" diye sordu Connie.
"Levi San'ın titanları yıkamaya nasıl izin verdiğini hala anlayamıyorum. Neyiz biz, yıkama ekibi mi?" diye sordu Mikasa.
"Aslına bakarsan temizlik ekibiyiz, Mikasa." dedim. Gerçekten saçma bir döneme girmiştik.

Levi ve Hanji San'ın yanına ulaştığımızda yanlarında daha önce hiç görmediğimiz sarışın bir adam duruyordu. "Acemiler, ben yıkama ekibi komutanı Erwin Smith!" dedi.
"Özür dilerim ama temizlik ekibi değil miydi?" diye sordum.
Levi San, komutan Erwin'e dönerek "Hey Erwin işini biraz ciddiye alır mısın?" diye sordu.
Mikasa, ben ve Eren'e sessizce "Daha neyin komutanı olduğunu bilmiyor. Tanrım, gerçekten titan yıkadığımıza inanamıyorum." dedi.

Hanji San, titan temizlik malzemelerini bize dağıtmaya başlamıştı. Sasha'ya temizlik malzemelerini verirken Sasha, Hanji San'ın kulağına bir şeyler fısıldadı. Dedikleri bittiğinde ise Hanji San geri çekildi. Gözlükleri parlıyordu! Titan koşuşu yaparak Levi san ve Komutan Erwin'in yanına gitti. Bizim duyamayacağımız bir şekilde onlara bir şeyler anlatmaya başladı. Bu sırada ise tüm Acemi Birliği dik dik Sasha'ya bakıyordu. Sasha gerildi ve "Ne? Ne var?! Alt tarafı titan yiyeceğiz! Abartmayın." dedi. Herkes elini yüzüne vurdu. Annie "Siz gerçekten delirmişsiniz. Burada daha fazla kalamayacağım." dedi. Temizlik malzemelerini yere fırlattı ve gitmeye başladı. Eren tam Annie'nin peşinden gitmeye başlamıştı ki Mikasa, Eren'i yakasından tutup "Bırak gitsin." dedi.

Konuşmalarından sonra Komutan Erwin bize döndü ve "Bugünlük temizlik iptal. Biz Keşif Birliği'yle titan avına çıkacağız. Serbestsiniz." dedi. Herkes mutlulukla yatakhanelere geri dönerken orada mutsuz bir yüz görüyordum. Bu Levi San'ın yüzüydü. Israrla süpürgeyi elinde tutuyordu. En sonunda Hanji San gelip süpürgesini çekmeye çalıştı. Levi San, Hanji San'ın bu yaptığına çok öfkelenmişti. "Ne yapıyorsun sen, dört göz?!" diye bağırdı. "Yoksa boktan gözlük mü demeliyim?!" diye bağırdı.
"Heeyy, bunu gerçekten dediğine inanamıyorum, cüce." dedi Hanji San ve gözlüğünü düzeltti.

Biz ise Keşif Birliği'nin döneceği o büyük anı bekliyorduk. Çünkü titan etini ilk biz tadacaktık.
"Eti neden ilk bizim tadacağımızı anlamıyorum." dedim.
"Eti ilk bizim yiyeceğimizi de nereden çıkardın, Armin?" diye sordu Eren.
"Sasha'yı, Hanji San'a eti ilk Acemi Birliği'nin denemek istediğini söylerken duydum." dedi Mikasa. "Her ne kadar ağzını şapırdatarak konuşması yüzünden duymak zor olsa da, duydum."
"Sasha bunu nasıl söyleyebilir?! O dışında kimse bunu yemek istemiyor!" diye bağırdı Eren. Sonra bana döndü ve "Sence zehirli midir, Armin?" diye sordu.
"Zehirli olmadığını öğrendikten sonra bize tattıracaklarından eminin. Yani, umarım öyle olur." dedim ve gülümsedim. Gerçekten çok stresli bir bekleyişti.

Bir süre sonra Keşif Birliği'nin bizi yemekhaneye çağırdığı söylendi. Bunu öğrenir öğrenmez herkes titan eti yiyeceğimizi anlamıştı. Çocuklarla toplanıp yemekhaneye gitmeye başladık. Kimse Sasha'yla konuşmuyordu.
"Çocuklar böyle yapmayın... Sadece, sadece tadını merak ediyordum..." dedi Sasha.
"Herkesin yemek istediğini söylememeliydin." dedi Eren.
"Bu deneyimleyeceğim en korkunç şey olacak." dedi Connie.
"Kesinlikle." dedi Jean.
"Korkuyorum." dedi Christa.
"Korkma Christa. Ben buradayım." dedi Ymir sırıtarak.
Christa, Ymir, Reiner ve Bertholdt temizlik ekibinde olmamalarına rağmen eti tadımlamak için çağırılmışlardı. Annie de gelmişti. Tüm Acemi Birliği çağrılmıştı.
"Neden herkes eti yemek zorunda? Eğer bir yan etkisi görülürse herkesin öleceğini akıl edemiyorlar mı?" diye sordu Annie.
"Duyduğuma göre yapılan araştırmalar sonucunda tamamen zararsız olduğu öğrenilmiş." dedi Reiner.
"Madem zararsız ilk onlar yesinler." dedi Annie. Bu sırada tüm bakışlar Sasha'ya çevrildi.
"Evet... evet. Tamam. Bunu ben istedim. Özür dilerim çocuklar." dedi Sasha.

Ve sonunda gelmiştik. Sonunda titan eti yiyecektik. Tanımadığımız bir kadın "Herkese merhaba! Ben Keşif Birliği'nden Petra Ral! Lütfen herkes masalara otursun." dedi ve gülümsedi. Hepimiz masalara geçmeye başladık. Eren, Mikasa ve ben aynı masaya geçmiştik.
"Denek gibi hissediyorum." dedi Mikasa,
"Bir bakıma öyleyiz." dedi Eren.
"Sakin olun çocuklar. En azından yıkanmış titan eti yiyeceğiz." dedim ve güldüm. Eren ve Mikasa iğrenerek bana bakmaya başladılar. Eren "Gerçekten iğrenç bir espriydi, Armin." dedi.
"Kesinlikle." diye onayladı Mikasa.

Ve sonunda beklenen an gelmişti. Acemi Birliği görevlileri önümüze et getirmeye başlamıştı. Petra San, "Yemeye başlamadan önce hiçbir zararı olmadığını söylemek isterim. Korkmanıza gerek yok. Üzerinde tahminlerinizden çok daha fazla araştırma gerçekleşti. Ayrıca sur dışında titan etiyle hayatta kalan kişilerin yazdığı şeyler de bulundu. İçiniz rahat olsun. Başlayabilirsiniz. Afiyet olsun." dedi ve gülümsedi. Afiyet olsun mu demişti? Cidden mi...?
Yemeye ilk başlayan kişi Sasha olmuştu. Herkes korkuyla ona bakıyordu. Sasha eti ağzına götürdü ve çiğnemeye başladı. Yuttuktan sonra "Bu... Süper!" diye bağırdı.

Önümüzde duran bir tabak ete bakıyorduk. Kokusuzdu. "Çocuklar, ben başlıyorum." dedim.
"Bende." dedi Eren.
"Eren yiyorsa bende." dedi Mikasa.
Ve yavaşça etten bir ısırık aldım. İlk başta hiçbir tadı yoktu. Sonra yavaş yavaş çiğnemeye başladım ve tanrım! Tadı gerçekten efsaneydi! Tadı patlamış mısıra benziyordu! Eren ağzını şapırdatarak "Bhuğ mükemmaıhıqhuwguqh!!" diye bağırdı. Evet... "Bu mükemmel!" demeye çalışıyordu ama ağzında yemek olduğu için bu şekilde duyulmuştu. Mikasa "Gerçekten lezzetli!" dedi.

Ve bu şekilde, titan etiyle birçok insan ölümden dönmüştü. Artık biz onları yiyorduk! Her ne kadar biz çiğ yemesekte titan gibi hissetmiştim! Kral bile kendi için titan eti istetiyordu. Çok lezzetliydi! Devir değişmişti! Artık onlar bizi yiyemeyecekti. Biz onları yiyecektik.

-

Bu kitabın sonu pek iyiye gitmiyor jdhusbussjshs

Shingeki No Kyojin - Armin'in GünlüğüWhere stories live. Discover now