Sonra ki gün okulda onu görememiştim. Çünkü sınıfında uyuyordu. Buna adım kadar emindim. Arkadaşını kendisine yemek almak için yollamıştı. Onu iyi tanıyordum. Uykusuz olunca huysuz da oluyordu. Sınıfında olması daha iyiydi. Ne zaman kantine inse birileri ile flört ediyordu. Sinir bozucu.
Gaye kantin sırasında debeleniyordu. Evet debelenmek. Ne diyebilirdim ki kesinlikle salaktı. Öğle arasında sıraya girmek cesaret ister. Bir an önce sınıfa gitmek istiyordum çünkü sıkılmıştım burda onu beklemekten. Sadece çikolatalı süt almıştı.
'Seni iki saattir burda beklemenin sebebi bir tek bu mu? Yemin ediyorum seni bir gün döveceğim.' Beni dinlemeyip pipetini açmaya çalışıyordu. Kaan da çikolatalı süte bayılırdı. Her tenefüs içiyordu neredeyse. Ah iyice sevgilisinden yeni ayrılmış kız moduna girdim resmen. Oda su içerdi. O da nefes alırdı diye devam etmekten korkuyorum. Sanırım sonum kötüye gidiyor.
'Sus da yürü gerizekalı kaldık kalabalığın içinde' diyen Gaye ile düşüncelerimden sıyrıldım.
-
'Kanka o değil de seni bulduğunda ne olacak? İlla ki bulacak biliyorsun.' Öğle arasının son dakikalarına kadar yaptığım şey hakkında konuşmuştuk. Ve sonuç bunun mantıksız olduğuydu. Gaye haklıydı beni bulduğunda ne olacaktı. Kendimden şüphe etmiyordum. Taş gibiydim ayol. Tamam o derece değil ama özgüven problemim yoktu. Hey hadi ama klasik bir olay yaşamıyoruz burda. Kız kendince çirkindir. Ama çocuk onu adeta Victoria Secret meleği gibi görür. Burası gerçek hayat. Benim sorunum onun kalbiydi. Beni sevemeyecekti. Acı gerçeğe yüzümü buruşturdum. Bunu düşünmek istemiyordum. Kendimi ona alıştıracaktım. Ve pes etmeyecektim. Vazgeçmek yok.
Ne kadar uzun düşündüysem zil çalmıştı. Ders fizikti. Midem bulandı. Telefonumdan bir kaç uygulama gezdim sonra da uyumuştum zaten.
Eve geldiğimde doğal olarak annemi göremedim benden bir saat sonra geliyordu eve. Anne ve babam ayrıydı. Babam Ankara'da yaşıyordu. Biz annemle İstanbul'da. Ayrılmadan önce Ankara da yaşıyorduk. Annem işi gereği buraya taşınmak istemişti. Ama bunlar liseden önceydi. Sekizinci sınıfta buraya taşınmıştık ve çoktan alışmıştım buraya. Zaten Ankarayı sevmezdim. Tuhaf ama soğuk bir şehirdi. Samimiyet bakımından. Kaan'ı dokuzuncu sınıfta fark etmiştim. Yaşıttık. Üç senedir sevdiceğimdi. Ben üç senedir onu seviyordum. O üç senedir bir başkasını. Sevdiği kızı anlamıyordum. Onun sevgisini haketmek için ne yapmıştı. Samimi biriydi Kaan ama birine kolay kolay aşık olacağını düşünmüyordum. Çapkındı. Üç senedir okulda sadece beş kişiyle çıkmıştı. Flört etmeyi seviyordu pislik.
Telefonumu elime aldım ve ona yazdım.
Bilinmeyen numara: Bütün gün sınıfta uyudun değil mi? (15:43)