°[2]♧

310 148 197
                                    

Medya; Çakıl

"O kızı al ve dünyasından ayırıp buraya getir onu. Seni bunun için oraya gönderiyorum. Sakın dediklerimin aksine bir şey yapma Çakıl. Bu senin sonun olur. Ne yapman gerektiğini anladın değil mi?"

"Evet Efendi anladım. Ama neden o kızı bu kadar istiyorsunuz?"

"Çünkü o geçmişteki meselelerin bir tohumu ve gücünü farkında bile olmayan kayıp bir ruh."

"O bir ruh mu?"

"Şimdilik bu kadarını bilmen senin için yeterli Çakıl."

"Peki Efendi."

"Git ve dediğimi yapmadan gelme. Sonun gelsin istemiyorsan dediğimin aksine bir şey yapma."

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

"Hey sen kalkar mısın oradan?"

Zeynep gözünü Tükürük'ten ayırmadan beni dürttü.
"Serçe sana diyor."

"Demek Serçe adın ufaklık. Tam sana göre bir isim!" dedi ve gözlerini benden ayırdı.

İşaret parmağını Zeynep'e doğru uzatarak "Ama ben sana diyordum," dedi.

Zeynep bozulmuş bir şekilde "Ben mi diye?"mırıldanırken sinirle soludum.

"Yine mi sen! Derdin ne senin benimle ha,ne istiyorsun benden? Bahçedeyken de bilerek tükürdün değil mi ayakkabıma?"

"Hey,yavaş gel ufaklık! Sakin ol. Ne bu sinir?"

Arın ve Akın sıralarından kalkıp yanımıza geldiler.

Arın eliyle Tükürük'ün üstünü düzeltirmiş gibi yapıp erkeksi bir tavır ortaya koyarken Tükürük,sinirle Arın'ın bileğini kavradı. Arın tam yumruklarını sıkmışken,Akın araya girip Arın'ı yanına çekti.

"Senin olayın ne birader?"dedi Akın sakin bir tavırla,Arın ise tamamen tersi bir tavırla "Sen hayırdır?"diye atıldı. Tükürük rahatlamaya çalışır gibi gözünü kapatıp açtı.

"Benim sizinle bir işim yok,"deyip Akın'ı kenara itti. Akın sendeleyip dengede durmayı başardı. Arın o sırada sıktığı yumruklarını tam Tükürük'ün suratına geçirecekken Tükürük'ün elini kaldırmasıyla Arın'ın eli havada kaskatı kaldı. Sanki eliyle,dokunmadan Arın'ın elini kontrol edebiliyor gibiydi. Ne olduğunu daha anlayamadan, Tükürük Arın'a bakarken Akın yumruğunu Tükürük'ün suratına geçirdi.

Tükürük Akın tarafından suratına yediği yumrukla sendelerken,Arın bu sefer peşpeşe yumruklarını savurdu. Arın'ı, Akın ve sınıftakilerle zor alıp bahçeye çıkardık.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

"Kim bu kılkuyruk Serçe?"
İkisi de dönmüş sorgulayan gözlerle bana bakıyorlardı.

"Bana niye soruyorsunuz? Sizce ben sizden daha mı çok biliyor gibiyim?"

"Valla bilemeyeceğim Serçe Hanım, herif sınıfa gelir gelmez hemen sana doğru koştu ne yaşadıysanız artık?"

"Ya siz ne diyorsunuz? Ne yaşanmışlığı oğlum iki dakikada senaryoyu yazdınız."

"Anlat o zaman ne geçti aranızda da o kıl herif sana öyle konuşuyordu."

"Bahçede gezinirken siz bu sakızdan dolayı yine birbirinize girmiştiniz hani. Tenefüsün daha bitmesine var diye bende dolanmaya devam ettim. Sonra yere bakarak yürürken biri ayakkabıma tükürdü. Kafamı kaldırdım baktım bu herif. Birde hiç takmadan yürümeye devam ediyor."

K A Ç I ŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin