•[9]♤

130 80 105
                                    

"Of,nefessizlikten bugün geberip gitmezsem daha da kolay kolay bir şey olmaz bana."

Çakıl zar zor doğrulmaya çalıştı dolabın içinde. Serçe aniden kolunu tuttu.

"Ne yapıyorsun?"

"Sakince burada dur böyle. Kapıdan, içeride neler olduğuna bakacağım tamam mı?"

Serçe endişeli gözlerle kafasını "tamam," anlamında salladı.

"Ama bakar bakmaz gelip bana ne olduğunu söyleyeceksin."

"Tamam, biraz sabırlı ol."

Çakıl kapıya doğru ilerledi,kapının kolunu yavaşça aşağı çekip kafasını uzattı ve salonda göz gezdirdi. Kimsenin olmadığına emin olduktan sonra evin içinde gezinmeye başladı.
En son mutfağa girdiğinde Asır'ın burada olduğunu fark etti. Asır arkası dönük dolapları karıştırıyordu.

"Ne arıyorsun?"

Asır, dağılmış suratıyla Çakıl'a doğru döndü. Dudağının ve kaşının kenarı patlamıştı.

Çakıl şaşkınca"Sana ne oldu?"diye sordu.

"İnan ne olduğunu bende anlamadım,"dedi ve sırıtmaya başladı Asır. Bakındığı dolabın kapağını aniden öfkeyle kapattı.
"Bir boktan pamuk bile yok mu bu evde?!"

"Bağırma lan!"deyip mutfak dolabının üstünden bir koliyi aşağı indirdi ve içini açtı Çakıl.

"Al işte burada. Tabak çanağın yanında ne arasın lan pamuk,tentürdiyot falan."

"Tabak çanağın yanında olunca absürt ama mutfak dolabının üstünde,içi ilaçlarla dolu bir koli olması oldukça normal zaten!"

Çakıl,Asır'ın çenesinden tutup"Bunu sana kim yaptıysa hafif kalmış, şöyle konuşamayacağın derecede dağıtsaymış ya,"deyip güldü.

Asır kafasını geriye çekip"O biraz sıkar," dedi ve koliyi alıp salona geçti.

Çakıl kahkaha atmaya başladı.
"Suratının dağılmış haline bakınca şu söylediğin gerçekten hiç inandırıcı gelmiyor be Asır."

Asır öfkeyle Çakıl'ın yakasına yapıştı.
"Bana bak. Akın sıradan bir insandı. Onun üzerinde var olan gerçek güçlerimi gösterirsem cezalandırılacağım kaçınılmaz bir gerçekti. Ama sen,şu an ne kadar bir insana dönüştürülmüşte olsan aslında bir ruhsun. Yani senin üzerinde kullanacağım güç yüzünden cezalandırılmam öyle değil mi?"

°•°•°•°•°•°•°

"Yeter artık,daha fazla burada duramayacağım,"deyip dolabın kapağını açtım. Parmak uçlarımda yürüyüp içerden gelen sesleri duymaya çalışarak kapıya kulağımı yasladım. Gelen sesler Asır ve Çakıl'ın ses tonuna benziyordu. Konuştukları konuyu anlayamadım. Güç,ruh,insan...

"Ne saçmalıyor bunlar böyle?"deyip kapının kolunu aşağı çektim. Kafamı dışarı çıkartmadan fısıldadım.

"Çakıl."

Yanıma geldiğinde yüzümü dikkatle inceledi.

"Serçe sırılsıklam olmuşsun,"deyip eliyle alnımdan düşmekte olan teri sildi.

Elini itip kaşımı çatarak kızgın bir ifadeye büründüm.

"Belki burada böyle Asır'la tartışmaya gireceğine bana gelip içeride kimsenin olmadığı bilgisini verseydin orada daha fazla tıkılmaz ve bu kadar terleyip nefessiz kalmazdım. Bakar bakmaz yanıma geri geleceğini söylemiştin!"

K A Ç I ŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin