3. bölüm

88 22 112
                                    

MULTIDEKI ŞARKIYI BELİRTİLEN YERDE AÇINIZ.

Hiç uyumamış gibi yataktan doğrulup banyoya dişlerimi fırçalamak için yöneldim. Bugün okulun ilk günü. Ciddi ciddi ben buraya tatil yapmaya geldim, ne okulu ? Hepsi Melsa'nın suçuydu.

Alacaklı gibi odama dalan 1 adet Melsa göründü. Kollarında 1 kutu vardı. Bu kutu Melsa'nın makyaj kutusuydu.

Neşeli neşeli aynanın karşısına oturdu. Yüzündeki şekilleri kapatmak için Vatrix'in verdiği suyu sıktı.

Melsa ile ikimizin yüzlerinde şekiller vardı. Siyah, parlak, gümüş renklerinde göz yanlarımızdan elmacık kemiklerimize doğru şekiller uzanıyordu. Bu Vatrix'in bize bahşettiği bir lütfuydu.

Dün ki olay aklıma geldikçe, dünyada başı boş vampirlerin bizim için sorun açacağını düşünüyordum.

Vampirler bizim tarihimize dayanıyordu, bizim ülkemizden sürgün edilenler dünyaya gelip masum insanları vampire dönüştürüyordu. Sürgünlük cezaları bitince ülkeye geri dönüyor, diğer dönüştürdükleri vampirler dünyada sorun açıyordu.

Dolabımdan gömlek, siyah şort, yarım bel t-shirt çıkardım. Giyinip boynuma choker taktım. Melsa makyajını bitirmiş, ayna karşısında ne giysem diye bakınıyordu. Bende o sıra makyaj masasına oturdum.

Ilk olarak Vatrix'in verdiği suyu sürdüm. Şekiller kapandıktan sonra yüzümü makyaj temizleme suyu ile sildim ve ardından krem uyguladım. Sünger yardımı ile çok az fondöten yedirdim cildime. Göz kapaklarımın alt ve üst kısmına siyah kalem çektim. Grimsi renkle farı gözlerime duman imajı vermek için dağıttım. Kirpiklerime rimel sürdükten sonra kuruması için verdiğim zamanda kaşlarımın içini doldurdum. Okul günü güzel olmalıyız dimi ? Yanaklarıma allık sürdükten sonra kahverengi rujumla makyajımı bitirdim.

Masadan kalkıp Melsa'ya baktığımda kafasına bere geçirmiş kıyafet olarakta zımparalı siyah şort, üstüne t-shirt onun üzerine deri ceket, şortunun altına siyah ten çorap giymişti.

İkimizde baya baya çok güzeldik.

Ben gözlüğümü ve çantamı, Melsa çantasını alarak dışarı çıktık.

"Geciktik mi acaba Elena, saat 8.50" dedi Melsa.

" Yok be gidiyoruz işte."

Bugün heyecanlıyım! Çünkü okulun ilk günü. Bizi bekleyen kavgalar, dersler, dostluklar, yalanlar, gerçekler, hocalar vardı. Okulun önünde durduk. İkimizde aynı anda birbirimizi bakarak sahtekar şekilde gülüp aynı adımlarla içeri adım attık.

Gözlerin üstümüzde olması ile beraber okulun içine girdik. Kızlar kim bunlar diye bakarken erkekler iyiki gelmişler der gibi bakıyordu. Müdürün odasından sınıfımızı öğrendiğimizde yukarı çıktık.

Tuvaletten çıkanlar arkasına dönüp birdaha bakıyordu. Kan kokusu buram buramdı. Sınıf kapımızın önünde durduk. İçeride erkek bi hoca vardı. Tıkladıktan sonra ilk ben içeri girdim, ardımdan Melsa.

Hoca sözünü kesmiş bize baktı. Ona bakıp muzipçe gülümsedim.

"Merhaba kızlar, yenisiniz galiba geçin şu sıraya" dedi ve cam kenarı 4. Sıranın boş olduğu yeri gösterdi.

Gülümseyip yerimize geçtik.

"Ben edebiyat hocanız, Draken. 32 yaşındayım ve yaklaşık 7 yıldır bu mesleği yapıyorum. Siz kendinizi tanıtın"

Cadılar ve Vampirler #WATTYS2017Where stories live. Discover now