Adını Bilmediğim Uyuzla Hastanede BİR Gün

328 38 4
                                    

Multi; Sahildeki uyuz

Sabah alarmın sesiyle uyandım.Bira halıyı inceledikten sonra yataktan kalkıp uyuşuk adımlarla paytak paytak yürüyerek banyoya girdim.Rutin işlerimi hallettikten sonra okul formamı giyip mutfağa gittim.Annem işe gitmiş belli ki ama bana kahvaltıyı hazırlamış kurban olduğum.gülümseyerek kahvaltımı etmeye başladım.Masayı toplayıp hızla çantamı aldım ve evden çıktım.

Deniz evin önünde çatık kaşlarıyla beni bekliyordu.''nerede kaldın kızım geç kalacağız hızlı yürüyelim hadi''dedi.Hızlı adımlarla okula geldik.Öğretmen zili çalmadan yetişmiştik.Tam biz girdik öğretmen zili çaldı.Koşarak sınıfa gittik,neyse ki öğretmen henüz gelmemişti. Atakan'ın suratına bile bakmadan sırama geçip oturdum.ona çok kızgındım,kırgındım.söylediği söz çok ağırdı.sürtük nedir ya? bir kız hiç bir şey yapmadan sürtük damgası yemesi cidden haksızlıktı.

Dersler tüm akışıyla ilerlerken hiç sıramdan kalkmadım.Deniz kantine gitmek istediğinde bile gitmemiştim.Başım ağrımaya başlayınca daha fazla dayanamadım ve çantamı da alıp müdürün odasına gittim.Kapıyı tıklatıp ''gel''komutunu aldıktan sonra içeriye girip müdüre başımın çok ağrıdığını ve eve gitmek istediğimi söyledim.Annemi arayıp onayını aldıktan sonra bana izin vermişti. Deniz'e eve gittiğime dair kısa bir mesaj attıktan sonra hemen çıktım okuldan.

Eve doğru yürümeye başladım.Başım dönüyordu ve yürürken çok zorlanıyordum.''Ne oluyor bana ya'' yavaş adımlarla duvarlara tutunarak ilerliyordum.Annemi çağırsam gelirdi fakat onuda yormak istemiyordum.Taksi çağırsam yanımda o kadar para yoktu,mecbur yürüyecektim.

Karşımda bana endişeli gözlerle bakan sahildeki adını bilmediğim uyuz hızlı adımlarla yanıma gelip koluma girdi ''ne oldu sana böyle?''diye sordu.aslında ona güvenmemem gerekiyor ama bu durumda başka yardım edebilecek kimse yoktu.''başım dönüyor biraz, iyiyim ben''dedim.kafasıyla onaylayıp''hastaneye gidelim hadi''dedi. gitmek istemiyordum ben ama,evde biraz dinlensem geçerdi zaten ciddi bir şey olmadığına eminim ''eve gitmek istiyorum sadece''dedim ''tamam o zaman hadi gel evine kadar yardım edeyim sana''dedi belli belirsiz gülümseyip''teşekkür ederim''dedim.

Yürürken gözlerim gittikçe kararıyordu, kendimi tutmaya çalışıyordum fakat artık dayanamayacağımı anlayınca karanlığa bıraktım kendimi.

Gözlerimi zorlanarak açtım.bulunduğum yere bakınca hastane odasında olduğumu gördüm.benim yattığım yatağın kenarında da sahildeki adını bilmediğim uyuz uyuyordu.hava kararmış olduğunu görünce endişeye kapıldım.Anneme haber vermedim ben ,çok merak etmiştir beni.Telefonumu ararken uyuzun kucağında olduğunu gördüm.ne işi var lan onda Allah kahretmesin ben niye  şifre koymuyorum ki inşallah çok karıştırmamıştır telefonumu.Yataktan yavaşça inip sessiz adımlarla uyuzun yanına ulaştım.bu çocuğun adını öğrenmem gerektiğini aklımın bir köşesine not ettim.Telefonumu alıp aynı şekilde yatağa gidip oturdum.Telefonun ekranını açınca direk benim saçlarımı iki yandan topuz yapıp saçma sapan pozla verdiğim fotoğrafım geldi.Rezil olmak için bir eylemde bulunmasan bile rezil oluyorum vay arkadaş be. ben seni su döküp kafanı klozete sokarak uyandırmayı da bilirdim ama bana yardım ettin dua et.

Mesajlara girip anneme mesaj atacaktım fakat anneme benim göndermediğim bir mesaj gitmiş. Deniz'ler de kalacağımı yazmışım. Uyuzun yazdığını fark ettim,o görmese de ona minnetle gülümsedim. Deniz'e de ''Anneme sizde olduğumu söyledim ararsa beni idare et'' diye mesaj atmış.bu çocuk çok zeki lan.

Annemin de haberi olduğuna göre zaten saat de epey geç olmuş geri uyumak çok cazip geldi.tam uyuyacağım zaman tuvaletim geldi. İçimden küfür savurarak Ayağa kalktım serumu da takıldığı şeyden (adını bilmiyorum çaktırmayın) çıkartıp elime aldım.sessiz adımlarla tuvalete gittim. işimi halledip çıktım.Yavaş adımlarla yatağa dönüp yattım.

Sabah birinin beni dürtmesiyle pardon parmaklarını böğrüme kadar sokmasıyla uyandım.''Sonunda uyandım.Kış uykusuna yattın sandım''dedi yüzümü buruşturup ''ha ha ha çok komik''dedim gülümsedi zaten her şeye gülüyor ''kalk hadi taburcu oldun evine bırakayım seni''dedi. ''karnım aç benim yemek yiyelim öyle gideriz''dedim gülerek ''he ananın mutfağı zaten burası,kalk kızım ya''dedi ''banane ben hastayım,açım ben yemek yemeden gitmem''dedim kollarımı göğsümde bağlayıp ona masumca baktım.yüzüme aval aval bakıp ''şöyle bakma köpek yavrusu gibi oluyorsun''dedi ''nasıl bakmayayım?'' deyip daha da tatlı bir hale soktum yüzümü,yani en azından ben öyle sanıyorum.''tamam be yapma şunu ben bir şeyler alıp geleyim''dedi başımla onaylayıp gülümsedim o da gülümseyip gitti.

Bu adını bilmediğim uyuzun hakkında hiç bir şey bilmediğimi fark ettim.tanımıyordum onu zaten.sanki kırk yıllık dost muşuz gibi davranıyordu ama. çok samimi biriydi.ona bu kadar çabuk güvenmemem gerekiyordu.

Aradan bir yarım saat geçti sahildeki uyuz daha yeni gelebilmişti.açlıktan öleyim mi ben ha? elindeki poşetleri heyecanla alıp açtım.içinde iki kutu pizza ve iki tane kola vardı.hemen yemeye başladım.Ne yapayım çok açım.

''yavaş ye kızım boğulacaksın''dedi.Ağzımdaki lokmalara rağmen konuşmaya başladım ''bono bor şoy olmaz''dedim.gülerek ''Dikkat et sen gene de ölürsün falan bir de benim başıma bela olma. cesedini bırakıp kaçarım bak ona göre''dedi.''ay aman yesinler sanki çok lazımsın elbet biri bulur gömerler''dedim ''ya kimse bulamazsa?''dedi göz kırparak.''kocaman hastanede elbet biri bulur'' dedim.Gülümsemekle yetindi.Yemekleri bitirdik.Hemşire gelip serumu çıkarttı.Uyuzu dışarıya kovalayıp üzerimdeki hastane kıyafetinden kurtuldum.kendi kıyafetlerimi üzerime geçirip saçımı da yukarıdan  salaş bir topuz yaptım. odadan çıktım.uyuz beni kapının önünde bekliyormuş.Beraber yürüyerek bizim eve kadar geldik.

Ona minnet borcumu ödemek için eve kahve içmeye davet ettim.beyimiz olayı sapıtıp ''Beni eve atmak istediğini bu kadar belli etme küçüğüm''dedi.''Ne eve atcam seni be tipine çöğdürdüğüm'' dedim yüzünü buruşturup ''bu seksili suratıma çöğdürmeye için el veriyor mu? zalımın gızı''dedi gülerek ''geliyormusun kapatayım mı kapıyı?''dedim.''tamam tamam üzülürsün ağlarsın şimdi eve atamadım diye kulaklarımı çınlatırsın tüm gün o yüzden giriyorum yoksa girmezdim bak değerimi bil''dedi ''yav he he''dedim. ''sen otur ben kahve yapıp geliyorum'' dedim.Mutfağa gidip kahveyi hazırladıktan sonra yanına anemin yaptığı kurabiyelerden koydum.hepsini tepsiye yerleştirip salona geçtim.

Zil çalınca uyuza ''bakıver kapıya elim dolu''dedim.başıyla onaylayıp kapıya baktı.elimdekileri masaya bırakıp bende kapıya bakmaya gittim ''kim gelmiş''dedim.gelen kişiye bakınca içimden bir küfür savurdum. Hep klasik şeyler olmak zorunda mı? 


Selam sevgili sevdiceklerim;

Kavanoz kapağı ailesi gün geçtikçe daha çok büyüyor ve bu beni çok mutlu ediyor.Beni destekleyen herkese çok teşekkür ederim.Oy ve yorumlarınızı unutmayın. Kendinize cici bakın.şimdiden ramazan bayramınızı kutlarım iyi eğlenceler :)

Kavanoz KapağıWhere stories live. Discover now