Bölüm 1

3.2K 31 4
                                    

Gün ağarırken Deniz kendine küfretti. Biraz olsun uyumak istiyorsa güneş doğmadan yatağına gitmiş olmalıydı ama son projesi üzerinde çalışırken yine güneşe yakalanmıştı. Bu da en on iki saat daha uykusuz kalacağı anlamına geliyordu. Önünde duran üç bilgisayar ekranından sağdakinin tepesine yapıştırdığı Hermione Granger mini figürüne baktı ve konuştu.

"Bildiğin bir uyku büyüsü varsa şimdi yapsan iyi olur çünkü üç gündür uyumuyorum." Hermione'den bir karşılık gelmeyince olduğu yerde tepinmekle yetindi.

"Lanet olası bir dahiyim ama iki saatlik uyku için bir maskottan yardım dileniyorum. General bu halimi görse beni konseyin önüne atıp  'Küçük dahinize bir bakın! Onun delinin teki olduğunu ve ülkeye zerre kadar faydası olmadığını anlamanız için daha ne yapmam gerektiğini bana söykeyin!' Derdi. Ya da bunun gibi bir şey. Yaşlı kaçık benden, zekamdan ve ordu için yaptığım işlerden nefret ediyor!" Bir süre düşünür gibi tavana baktıktan sonra sırıttı. "Benden nefret etmesinde onu küçük düşürmelerimin de bir faydası olmuş olabilir tabi." Bu sefer de sol ekranın tepesindeki Legolas'a göz kırpmıştı.

Devlet için hazırladığı ileri seviye bir şifreleme protokolü içeren çalışmalarının üzerinde yaptığı son değişiklikleri kaydedip verileri şifreledikten sonra üç parçaya bölüp üç farklı diske kaydetti. Belki biraz paranoyaktı ama ek önlemelerin kimseye zararı olmazdı. Bir şeyler yemeden önce evin yirmi kilometre ilerisine kadar kurduğu ve hacklediği mobese kameraları yardımıyla güvende olduğuna emin oldukdan sonra yarım saat gözlerini kapatabilmek için odanın öbür ucundaki devasa yatağa ilerledi. Bir altmışlık boyuyla yatağa on Deniz daha sığardı ama umurunda değildi. Büyük yataklar yetimhanede başkalarıyla paylaşmak zorunda kaldığı küçük yatağının acısını unutturmak için önemli bir araçtı. Hayatının ayrılmaz bir parçası!

Kahve rengi saçları yatağa dağılmış halde eski ve küçük yatağını düşünürken beklediğinden daha hızlı bir rüyaya daldı.

Altı ya da yedi yaşlarındaydı. 2 kızla daha paylaştığı yatağından yetimhane görevlisi tarafından sürüklenerek kaldırılmıştı. Kadını küçük düşürdüğü için gün doğarken tuvaletleri temizlemek için uykusundan uyandırılmış, soğuk taşların üzerinde sürüklenirken koridora giren takım elbiseli bir adam yüzünden kadın saçlarından çekmeyi bırakmıştı. Adam müdürenin kapısını kapatmasına engel olarak konuşmaya devam ediyordu.

"Sınav on gün sonra yapılacak. Buradaki her bir çocuğu orada görmek istiyorum. Zeki olanları alacağız. Artım bir aile aramalarına gerek kalmayacak. Devlet güvencesi altında olacaklar." Adamın sakin sesine karşı müdüre her zamankinden daha fazla tükürük saçarak konuşuyormuş gibiydi.

"Oraya çocuk falan taşıyacak değilim. Oraya kadar gelecek maddi kaynağımız yok. Buradaki sefillerden dahi falan çıkacağını düşünüyorsan kendin gelirsin. Ben bir yere gelmiyorum."

Deniz küçüktü ama on gün sonra gizlice gireceği sınavın sonucunun da göstereceği gibi aynı zamanda bir dahiydi. Aile aramayacak cümlesi onun için yeterliydi. On gün sonra kaçmak için kafasında planlar kurmaya başlamıştı bile. Çocuğun üç yıl önce okumayı söktüğünün farkında olmayan görevliler kızın sınav yerini kendi başına nasıl bulduğunu asla anlamayacaklardı.

Rüyaya daldıktan tam yirmi dokuz dakika sonra Deniz gözlerini açtı. Rüyasında yine hayatının değiştiği o günü görmüştü. Anne babası ölmüş ya da onu terketmiş yetimlerden biriydi. Zekasını gösterebileceği bir sınava girmiş ve önceki yüzyılın dahilerini bile sollayan puanlar alarak devlet koruması altına girmeyi başarmıştı. Kısa süre içinde özellikle bilgisayar ve matematik üzerine yaptığı çalışmalarla ülkenin gizli kanallarına çalışan tek kişilik bir güvenlik birimine dönüşmüştü. Bu süreçte olmayan kimliği kayıtlardan silinmiş, emrine verilen askerler, sınırsız kaynak ve özel birimlerle kimsenin bilmediği görevlerde başarılar elde etmişti. Onun on beş yıllık geçmişi göz önüne alındığında kimse yirmi beş yaşında ufak tefek bir kız olduğunu düşünemezdi. Böylesi paranoyak bünyesi için daha iyiydi zaten. Kimliğini bilen bir avuç insan bile onu yeterince rahatsız ediyordu zaten.

HackedWhere stories live. Discover now