7-İHANET 1

111 32 2
                                    

"Bu çok anlamsız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu çok anlamsız." diye düşündü.

"Asto." dedi elini alnına bastırarak. Bu omegaların bir alfa gördüğünde yapması gereken bir selamlama ve saygı ifadesiydi.

Asto, bölünmüş olmanın rahatsızlığını gizlemeden ters ters baktı Atar'a. Aynı anda Anahita ile göz göze geldi genç koruyucu. Kızın gözlerinde farklı bir acı vardı sanki. Oysa hücreye atıldığı ilk günden itibaren defalarca görüşmüştü onunla.

Yüzündeki ifadeye o asalak alfa mı neden olmuştu? Aklı karışmış halde orada öylece durdu. Az sonra Asto, Atar'ın yanından zaten kenarda duruyor olmasına rağmen onu iterek hızla geçti ve gitti. Arkasından bakan Atar hiçbir şeye anlam veremiyordu.

"Yüzündeki o şey de ne?" dedi içinden. "Utanç mı?"

Anahita'nın bulunduğu hücreye yürüdü ve yalan söylemesine fırsat bırakmamak için gözlerinin içine bakarak sordu.

"Neler oluyor Ana?"

Onu nerdeyse 10 yıldır tanıyordu. Bu, Anahita'nın hayatının yarısından fazlası demekti. Kızın tüm alışkanlıklarını ezbere bildiğini düşünürdü hep. Şimdiyse en ufak bir fikri dahi yoktu olanlarla ilgili. Anahita yeşil gözlerinde biriken yaşlarla dik dik baktı Atar'a.

"Sana en başından söylemeliydim." dedi titrek bir sesle.

"Neyi Ana? Tanrı aşkına! Neyi bana söylemeliydin? Ayrıca onun burada ne işi var?"

"Buraya benimle vedalaşmaya gelmiş."

"Anlamıyorum." dedi Atar.

"Ben." dedi Anahita. "Onun da bana âşık olduğunu sanmıştım."

Duyduğu kelime ile kalbinin sıkıştığını hissetti genç asker. Bu duymayı beklediği bir şey değildi. Tek bir cümle. Ana'nın yaptığı tüm çılgınlıkları açıklıyordu. Onu, sürgün adı altında ölüme götüren bu cezayı almasına neden olan davranışlarının nedeni şimdi gözlerinin önündeydi.

"Bu yüzden mi bir sonda çalmak istedin?" dedi hayretle.

Lemurya'da kuruluşunun ilk gününden itibaren yerleştirilmiş araştırma sondaları vardı. Aynı anda bir kaç kişinin sığabileceği bu sondalar. Lemurya Dünya'dan ayrıldıktan sonra planlanan konuma ulaştığında; belirli aralıklarla.

Dünya da dâhil olmak üzere başka gezegenlere hatta menzili biraz daha genişletmeyi başarırlarsa diğer galaksilere gidip yaşanılabilecek yeni bir dünya bulmak amacıyla tasarlanmıştı.

Genellikle boş gönderilen bu sondalar artık Dünya'dan ve diğer gezegenlerden neredeyse umut kesildiği için kullanımları sınırlıydı. Bunca zamandır insan ırkına ev sahipliği yapacak yeni bir gezegen keşfedememişlerdi.

Sondaların şu ana kadar ki belki de tek faydalı buluşu. Venüs'ün Gözyaşları, yani detorasit madeninin bulunduğu Elnora adını verdikleri gezegendi. Bir kez Atar'ın kendisinin de gitme şansı bulduğu Elnora siyah, sivri kayalıklardan oluşan çorak bir gezegendi aslen.

Onu değerli kılan şey bünyesinde barındırdığı mucizevi madendi. Siyah sert zemini biraz kazınca tıpkı kabuğunun altına gizlenmiş sulu bir meyve gibi gerçek yüzünü görebiliyordunuz. Göz alıcı pırıltılı küçük taşlar, sonsuz karanlığın orasındaki yıldızlar gibi ışıldıyor ve derinlere doğru kalın damarlar halinde rezervleniyordu.

Şu anda, bu gemideki yaşamlarının devamını sağlayan enerjiyi bu taş sayesinde sağlayabiliyorlardı. Atar, bir kimyager değildi ama ona açıklandığı kadarıyla Venüs'ün Gözyaşları'nın bileşenler açısından Dünya'da bir zamanlar var olan hiçbir madene benzemediğini ve onların en iyisinin bile yüzlerce katında bir güce sahip olduğunu biliyordu.

Elit kimyager şöyle demişti.

"Eğer atalarımız Dünya yok olmadan önce Elnora'yı bulmuş olsalardı asla birbirlerini öldürmek zorunda kalmazlardı."

Ana, işte bu geminin yaşam damarlarından birini, onlara detorasit çıkaran bir sondayı çalmak istemişti. Şimdiye dek böyle bir suç işleyen hiç duymamıştı Atar. Kimse buna cesaret edemezdi.

Öğrendiğine göre kız, bir gece tüm güvenlik duvarını aşıp, ki bunu nasıl yaptığını ona bile söylememişti, sondalardan birine ulaşmıştı ve tam da gemiden ayrılmak üzereyken suçüstü yakalanmıştı. Eğitimleri gereği acil durumlar için rota programlamayı her koruyucu bilirdi ve Ana bu konuda her zaman iyiydi. O küçük sondayı dilediği yöne çevirip istediği gezegene indirebilirdi.

Atar üzüntü ile o geceyi anımsadı. Kulakları patlatan bir siren sesi ile uyanmış ve geminin üç halkasının ortasındaki kontrol merkezine, Lemurya'nın kalbine gitmişti koşar adım.


YORUMSUZ GEÇMEYİN LÜTFEN.SEVGİLER...

Kıyamet Savaşları 1-Lemurya (Kitap Oldu)#wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin