AŞKI GÖREMEZSİN ( TAMAMLANDI)

9.Bölüm: İlk Görüşme ( Bölüm Düzenlendi )

Herkese iyi akşamlar, yeni bölüm geldi. Umarım beğenerek okursunuz. Bu bölümde Zehra ile tanışacaksınız. Onun yaşadıklarına şahit olacaksınız. Ben yazarken çok zorlandım, gerçekten o olayları yaşamak çok zor. Umarım yazdıklarım ile birilerinin sesi olabilirim. 🙏

Sizlere ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Haberlerde duymuşsunuzdur. Şarkıcı Çılgın Sedat'ın sıpastik engelli oğlu hakkında sosyal medya kullanıcılarından bir tanesi ağır hakaretli mesajlar yazmış. Buradan o mesaj yazan arkadaşa sesleniyorum. Senin gibi beyni ve bir yerleri yer değiştirmiş insanlar, bizleri anlayamaz.  Senin gibi aşşağalık zihniyetteki insanlara inat dimdik ayakta duracağız. Allah elbet bu yaptıklarının hesabını sorar. Umarım o anne babaya yaşattığın acının bin beterini hem bu dünyada hem öteki dünyada yaşarsın! Seninle aynı ülkede yaşadığım için utanıyorum!!!

Oy ve yorumlarınızla desteğinizi bekliyorum...

~~~~~~~~~~~~

" Vah vah, yazık kıza. Allah düşmanımın başına vermesin. "

" Yazık vallahi. Kim bilir ne çileler çekiyordur şu genç yaşında. Amiiin bacım amin. "

" Bu kız nasıl ekmek parası kazanır? Nasıl evlenir? Çocuğuna nasıl bakar? Yazık olmuş o kadar da güzel yüzlü MaşAllah. "

" Ay hadi güzelliğiyle buldu birini, kocası yarın öbür gün bunu kesin aldatır. "

" Allah korusun kız, deme öyle. Yazık günah. Acıma başına gelir vallahi. "

" Kız Allah korusun sus. Ağzından yel alsın. "

Mavi otobüse binmiş işe gitmeye çalışırken arkasındaki koltuklarda oturan iki teyzenin kendisi hakkındaki konuşmalarına istemese de kulak misafiri oluyordu.

Engelli insanları işe yaramaz, acınası birer insan olarak gören, onların da bir birey olduğunu, isterlerse herşeyi başarabileceklerine ihtimal bile vermeyen insanların bu sözlerine ve göremese de içinde acıma ve korku barındıran bakışlarına alışmıştı Mavi ama o insanlara gerçekleri söylemekten de asla vazgeçmiyordu.

Mavi az da olsa arkasına döndü. Birazdan ne ile karşılaşacağını bilmeden içinden geçen ne varsa söylemeye başladı.

" Pardon, bir saniye bana bakar mısınız? "

Söylediği cümle karşısında seslendiği insanların ne düşündüklerini merak etmişti Mavi. Evet göremiyor olabilirdi lakin günlük hayatında bu tarz fiil içeren kelimeleri her zaman kullanıyordu. Görenler için bakmak bir fiil olsa da Mavi için bakmak sözcüğü dikkatini o kişiye vermek için bir uyarıydı. Aslında ikisinin de anlamı aynı değil miydi?

" Buyur kızım? "

Teyzelerden birisi şaşkınlığını atmış olacak ki sonunda Mavi'ye cevap verebilmişti.

" Sizden bir konuda ricada bulunacağım. Dakikalarca benim hakkımda konuştunuz. İşimden tutunda evliliğime, hatta çocuğuma nasıl bakacağıma kadar. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki engelli bir birey olmak acınası bir durum değildir. Aksine belki de sizlerden daha çok şeyi başardığımız için bizlerle gurur duymalısınız. Şaşıracaksınız ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim, karşınızda Hukuk Fakültesini birincilikle bitirmiş ve şimdi de bir holdingte avukatlık yapan, kendi ayakları üzeründe duran bir genç kadın duruyor. Yani ne işe yaramazım ne de acınacak bir durumdayım. "

İçini dökmüş ve ferahlamış bir halde eski haline geri dönen Mavi birkaç durak sonrasında şoförün seslenmesi ile otobüsten indi. Bastonu ile kabartma yolu takip ederek ilk önce üst geçidi geçti daha sonra da şirketin girişine geldi ve Selin'i beklemeye başladı. Sabah kendisine mesaj atmıştı, birlikte kahve içecekledi.