Scary Things

✄ Kanlı Kontes

Elizabeth Bathory 1560 - 1614 yılları arasında yaşamış Macaristan asıllı bir seri katildir. Bathory'nin lakabı 'Kanlı Kontes'tir. Bathory şizofreni hastasıdır ve bunun nedeni küçükken annesi ve babası ile yaşamayıp, amcasının evinde yaşadığı zamanlarda amcasının ve yengesinin işkenceye düşkün insanlar olması nedeniyle durmadan insanlara işkence yapmaları ve Bathory'nin bunlara istemeden de olsa tanıklık etmesi yüzündendir. Amcası ve yengesinin yaptığı işkencelerden en bilindik olanı ise şudur; Bir gün Bathory kendi halinde oynarken ahırdan bağırma sesleri gelmektedir. Ahırın kapısından içeri gizlice baktığında, amcası ve yengesini bir adama işkence ederken yakalar. O sırada amcası ve yengesi bir atı ortadan ikiye ayırıp, atın içindeki organları boşaltmaktadır. Daha sonra işkence ettikleri adamı atın içine sokup atı geri diktikleri gerçeği vardır ki Bathory şahit olarak, psikolojisini kaybetmiştir. Bu olaydan sonra Bathory artık diğer çocuklarla oynamayı bırakarak, kendi başına vahşete yönelik oyunlar oynamaya başlar. Kanlı Kontes'in yaptığı işkenceleri şu şekilde anlatabiliriz. Kocası öldükten sonra büyücülükle uğraşmaya başlamıştır. Hatta at ve diğer hayvanların kurban edildiği ayinlere katıldığı söylenmektedir. 40 yaşına geldiğinde yaşlanmaya başladığını düşünüp güzelliğini kaybedeceği telaşına düşer. Bir gün, genç bir hizmetçi kız, Bathory'nin saçını taraken yanlışlıkla biraz saçını çeker ve o da kızın eline sert bir şekilde vurur. Kızın elinden akan kan, Elizabeth'in elinin üstüne düşer. O da kızın güzelliğini ve tazeliğini aldığını düşünür. Daha sonra baş uşağına emir vererek kızın bütün kanını küvetine akıttırır ve orada 'Kan Banyosu' yapar. Daha sonra işi iyice abartır ve zaman içerisinde 612 bakire kızı kaçırarak bunların ölümüne sebep olur. Kızlar, tepeye asılı bir kafeste işkence görür ve Elizabeth de bu kafeslerden akan kanla duş alır. Çok ses çıkartan bir hizmetçisinin de ağzını diktiği söylenir, ayrıca bakire cesetlerini ormana atarak kurt adam ve vampir söylentilerinin çıkmasına neden olur. Kurbanlarını önce bağlar, sonra atardamarlarına delikler açarak kanın dışarı daha kolay akmasını sağlar. Kurban iiçin kan kaybından ölmeyi beklemekten başka çare yoktur. Kurbanlarından biri kaçmayı başarmış ve böylelikle şatoda dönen olaylar gün yüzüne çıkmıştır. En sonunda bu yaptıkları anlaşılır ve 1611 yılında kazığa bağlanıp diri diri yakılmaya mahkum edilir, ancak soylu olduğu için bu cezayı şatosunda küçük bir odaya kapatmaya ve ölene kadar orada kalma cezasına dönüştürürler. 1614 yılında burada ölü olarak bulunur.