Beklenmeden Gelen

Yeni Planlar

 Bazı nedenlerden dolayı bölüm biraz geciktiği için kusura bakmayın. Bugün iki bölüm yazarak bunu telafi etmeye çalışacağım. Herkese iyi okumalar...

'Neler oluyor?'

'Leydi Shaw hemen dışarı çıkıp kapının önündeki arabaya biniyorsunuz ve benim gelmemi bekliyorsunuz.'

'Ama ben..'

'Tanrı aşkına kadın hemen dediğimi yap.'

'Leydi ile böyle konuşamazsınız.'

'O Leydi dışarı çıksın ben nasıl konuşup konuşmayacağımı özel olarak sana anlatacağım.'

'Lord Eglinton böyle konuşursanız bir yere gitmiyorum.'

'Cordelia hemen o lanet arabanın yanına git. Hemen!'

  Cordelia ürkerek kapıya doğru yürümeye başladı. Lord Eglinton kırmızı görmüş bir boğa kadar delirmiş gözüküyordu. Arabanın yanına gitmeyip kalmayı düşündü fakat tam Rudland Kontunun yanından geçerken kısık bir ses duydu.

'Suratınızı asmanıza gerek yok Leydi Shaw. Ne de olsa sizi kıskandığı için deliren bir adam var.'

Bir kaç Saat Önce...

  Cordelia'nın her bir hücresi acı çekiyordu. İngiltere'ye gelmekle hata ettiğine karar vermişti. Hiç gelmemeliydi, hiç karşılaşmamalıydı Lord Eglinton ile... Sonra aklına o kadın geldi. Sarışın güzeli olan kadın… Lord Eglinton'un elini tutan kadın. Cordelia kadının biraz daha çirkin olmasını isterdi. Eğer kadın çirkin  olsaydı daha iyi hissedeceğine inanmak istiyordu. Fakat lanet kadın bir melek kadar güzeldi ve o güzelliğiyle Lord Eglinton yanına yaraşır bir bayandı. Cordelia kalbinin delindiğini hissetmeye başlamıştı.

  Eli öpülmekten şişmiş olan dudaklarına gidince Cordelia her şeyi unutup sadece öpüştükleri anı düşünmeye çalıştı. Tabi ki öperek aklını başından alacak. Tanrı bilir ne kadar tecrübelidir. Yanında ki kadına bakacak olursak her konuda engin bir tecrübesi olabilir. Lanet olsun! Cordelia kendine gelmeye çalıştı. Ne olursa olsun Leydiliğinden ödün vermeyecekti. Küfür ettiği günler geride kalmıştı. Sokak serserileri gibi konuşmayacaktı. Cordelia kendi kendini terbiye etmeye çalışırken arabanın durduğunu fark edip sustu. Leydi Jersey'in evine gelmekle iyi yapıp yapmadığını bilmiyordu. Ancak şatoya gitmeye dayanamazdı. Oraya giderse delirmeye başlayacağına emindi.

  Arabadan indiğinde birkaç dakika ne yapacağını bilmez bir şekilde bekleyen Cordelia derin bir nefes alarak malikaneye doğru ilerledi. Çalışanlardan kendisini karşılayana Leydi Jersey'i görmek istediğini belirtince onu kabul salonuna aldılar. Bütün tedirginliğine rağmen Kar ve Gölgeyi zapt etmeyi başarabildi. Küçük yaramazlar etrafı dağıtmaya meyilli gözüküyorlardı.

  Tüm bu düşüncelerin içinde kapı açılıp da içeri Leydi Jersey yerine yabancı bir adam girince Cordelia dondu kaldı. Adam gayet uzun boyluydu. Uzun biçimli bir yüzü ve dolgun dudakları vardı. Sarışın ve mavi gözlü olmasının yanı sıra vücudu oldukça formdaydı. Sarışın adamları pek çekici bulmayan Cordelia buna rağmen adamın  dikkat çekici olduğunu kendine itiraf etmek zorunda kaldı.