ϟ 20 ϟ

3.2K 230 31
                                    

ϟ

"did you lose what won't return?
did you love but never learn?"

ϟ

Son olanlardan sonra neredeyse odamdan hiç çıkmamıştım. Kendimi yapacağım şeyler için hazırlıyordum. Hermione'ye olanlardan sonra hayatım tamamen değişmişti.

Ona bir mektup yazdım. Baykuşuma da zamanı gelince mektubu ve defteri götürmesini istedim. Ben veremezdim, olanlardan sonra yüzümü görmesine bile katlanamayacağını biliyordum.

Bunun dışında tek yapabildiğim geçmiş hakkında düşünmek... Beraber geçirdiğimiz zamanlar değil de, okulun ilk seneleri... O zamanlar hislerim daha masumdu elbet, ama sonuçta yine de bir şeyler hissediyordum.

ϟ

Draco ve Hermione, Yasak Orman'da dolanıyorlardı. Draco onları her ne kadar Profesör McGonagall'a şikayet etse de, cezadan kaçamamıştı. Aslında bir yandan da hoşuna gidiyordu, pek güzel bir ortam olmasa da...

Harry ve Ron Hagrid ile gitmişti. Draco da Hagrid'in köpeği Fang'i istemişti.

Draco korkudan titriyordu, gerçi Hermione'nin de ondan farkı yoktu. Aslında haklılardı, sonuçta gecenin bir yarısı Yasak Orman'da geziyorlardı. Sabah bile güvenilir olmazdı.

"Dişlerini takırdatmayı bırak, Malfoy. Zaten burada olmamızın sebebi de sensin," dedi Hermione sinirli çıkan sesiyle. Draco'nun düşündüğü ise ilk defa bir cezayı sevdiğiydi. Yasak Orman'da olsa bile...

"Hak etmediğinizi söyleyemem. Ama ben niye buradayım onu anlayabilmiş değilim. Hiçbir şey yapmadım!"

Hermione bir anda durup arkasından yürüyen Malfoy'a döndü. Kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. "En başından bizi takip etmeseydin bunların hiçbiri olmazdı! Cidden sinir bozucusun."

Draco gülümsedi. Hermione ise buna karşılık şaşırmıştı. Böyle bir durumda nasıl gülebilirdi? "Neyse, şu geceyi bir şey olmadan atlatalım da bitsin."

Draco o zamandan beri her şeyin farkındaydı. Çünkü o gözlere baktığında mutlu hissediyordu. Bundan da öte, özgür hissediyordu. Sanki evrendeki her şey bir anda yok olup, sadece ikisi kalıyordu. Bu duyguyu sevmişti ve peşini bırakmamıştı. Hem de hiçbir zaman.

Draco Malfoy, ömrünün sonuna kadar Hermione Granger'ı seveceğinden emin olmuştu.

ϟ

Ben, huzuru onun yanında buldum. Her ne kadar ona yakın olamasam da... Sadece yüzünü izleyerek, sadece bir saniye bile olsa gözlerinin içine bakarak kayboldum. Tek bir bakış, bana hayatımda hiç hissetmediğim duyguları yaşattı. Özgürlük, mutluluk, huzur, sevgi... Sanki onun yanındayken hiçbir şey önemli değilmiş gibi.

Ben Hogwarts'a geldiğimden beri onu seviyordum. Hâlâ da seviyorum. Her ne kadar ona kötü davransam, kötü sözler söylesem de, içten içe haykırdım. Her bir davranışımda, kendim içten içe öldüm. Sırf onun kalbi kırıldı diye...

Bu yüzden kendimden nefret ettim. Onu üzdüğüm için, kırdığım için ve bana nefret duymasını sağlayacak her şeyi yaptığım için...

Ben bir korkağın tekiyim. Çünkü hiçbir zaman aileme karşı gelemedim. Hiçbir zaman istediklerimi yapamadım. Hiçbir zaman özgür olamadım. Her zaman zorlandım.

Ama şimdi her şey değişti. İpleri elime alacağım, neye mâl olacaksa olsun. Bu sefer kendi yolumdan gideceğim.

Sonu mutsuz bitecek olsa da...

ϟ

Kısa bir bölüm oldu, tabii önceki bölümden sonra... Normalde Harry ve Draco Yasak Orman'da birliktelerdi ama değiştirdim. Finale az kaldı. Son son oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Bu arada, 1K olmuşuz, çok teşekkürler! Diğer bölümde görüşmek üzere!

Dramione için bir kalp. ♥

Öpüldünüz! ♥

where's my love? | dramioneWhere stories live. Discover now