5.3

3K 208 18
                                    

Taehyung şirketten apar topar çıkıp Areum'un evinin önüne geldiğinde beklediği şey kesinlikle bu değildi. Bir cenaze evi beklemiyordu. Areum ona günlerdir cevap vermiyordu, durum ne zamandan beri böyleydi?

Girişteki merdivenleri çifter çifter atlayıp eve hızla girdiğinde sakinleşmesi gerektiğini kendine hatırlatarak girişte biraz durakladı. Buraya daha önce Areum kendisi yüzünden soğukta bekleyip hastalandığında gelmişti. Odasının nerede olduğunu biliyordu ama kalabalığın içinde onun odasına doğru gitmesi tuhaf olurdu. Ancak böyle kapıda dikilirken de çok dikkat çekiyordu. Ne yapacağına karar vermeye çalışırken beyni durmuş gibiydi. Areum neredeydi ve kim bilir ne haldeydi? Endişeyle ellerinin titrediğini hissetti. Bir an öne onu görmek istiyordu.

Onun kapıdaki sudan çıkmış balık halleri üzerine birçok bakışı çekmişti. En sonunda bir adam yanına yaklaşıp elini omzuna koyduğunda yavaşça ona döndü.

"Neye bakmıştın delikanlı?" dedi adam babacan bir sesle. Onu selamlamak için hafifçe eğildi.

"Ben Areum'un okuldan arkadaşıyım efendim." Soramıyordu, kimin cenazesi bu? Ne oldu? Duymak da istemiyordu. Sadece Areum'u görse yeterdi. Adam sadece başını sallamış ve ona hemen sağ taraflarında kalan mutfaktaki bahçe kapısını göstermişti.

"Bahçede."

Elinden geldiğince saygılı bir şekilde hızlıca teşekkür etti ve kimseye çarpıp daha fazla dikkat çekmemeye özen göstererek bahçeye fırladı. Çimlerin üzerine neredeyse düşer gibi çıkmıştı ama fazlasıyla dalmış kız onu fark etmemişti. Bahçeye konmuş geniş bir salıncağın üzerinde hafifçe sallanıyordu. Parmak uçları yere değiyor, çimenleri belli belirsiz eziyordu. Üzerinde ince bir battaniye vardı, ona iyice sarılmıştı.

Taehyung onu yolda görse tanıyamayacağını düşündü. Her zaman gülen yüzü, neşeli bakan gözleri şimdi o kadar donuktu ki inanamadı. Birkaç günde birkaç kilo kaybetmiş, hatta yaşlanmış gibi duruyordu. Gözaltları çökmüştü, yüzü çökmüştü, tüm vücudu çökmüştü. Salıncakta bir kambur oturuyordu.

Bir adım daha attığında kız onu hissetmiş gibi başını kaldırdı. Göz göze geldiklerin içi acıdı Taehyung'un. Gözleri kızarmıştı, göz bebekleri bile acıyla bakıyordu. Ona doğru tökezleyerek birkaç adım daha attı. Ne olmuştu? Neden bu kadar geç öğreniyordu? İlk öğrenen olmalıydı. Her anında yanında olmalı, elini tutmalı, destek vermeliydi.

Areum hareketsizce ona bakarken birkaç adım daha atıp kollarını hafifçe açtı. Neden böyle bakıyordu? Tanıdığı Areum bu değildi.

Kız, Taehyung kollarını açınca işareti almış gibi üzerindeki battaniyeyi salıncağı bırakıp ona doğru koştu. Gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı bile. Taehyung yolun yarısında ona doğru hareket edip yakalamıştı. Kollarını beline doladığında kızın ayakları yerden kesilmişti ama kollarını onun boynuna dolayıp destek aldığında sıkıntı kalmamıştı. Zaten Taehyung onu çok sıkı tutuyordu.

"Babam," dedi Areum inler gibi. "Babam."Taehyung onun ağlayışına tutuşunu sıkılaştırarak tepki verdi. Yüzünü boynuna gömüp oraya rahatlatıcı bir öpücük kondurdu.

Areum'un ağlaması biraz hafiflediğinde Taehyung onu yavaşça salıncağa çekip oturtmuştu. Yandaki battaniyeyi vakit kaybetmeden kıza sarmak istemişti ama Areum ona sokulmakla yetinmişti. Sesini çıkarmayıp kolunu onun omzuna sardı ama battaniyeyi de bacaklarının üzerine çekmeden edememişti.

"Neden bana bu kadar geç haber verdin?" dedi Taehyung sitemle. "Neden yanında olmama izin vermedin?" Kızın alnına düşen saçları yavaşça geriye atmıştı. Onunla gülümsemeden konuşuyor olmak garip geliyordu ama Areum'la ilgili her şeye hayatında yer vardı.

"İster miydin? Yanımda olmak?" Areum burnunu çekerek konuştuğunda alnındaki eliyle hafifçe bir fiske vurdu. Kızdan silik bir gülüş çıkmıştı.

"Aptal mısın?"

İçeride insanlar koşuşturur, yas tutar ve bir şekilde vakit geçirirken onlar bahçenin sessizliğinde bir süre daha oturmuşlardı.

"Kalp krizi," demişti Areum en sonunda. "Birden oldu. Nasıl hissedeceğimi bile bilmiyorum."

"Çok üzgünüm" Taehyung saçlarının üzerine yumuşak bir öpücük bıraktığında kız gevşediğini hissetmişti.

"Tae." Kızın kırık sesinden adını duymak kalbini hızlandırmıştı.

"Hım?" dedi kalbinin aksine sakince. Saçındaki elini koluna indirmiş, onu rahatlatmak istercesine sıvazlıyordu.

"Artık dans etmeyeceğim ben. Okula da sadece bir lise diplomam olması için devam edeceğim. Mezun olmama yetecek kadar."

Taehyung duyduklarını algılamakta güçlük çekti. Birlikte sahneye çıkmayı düşlüyorlardı her zaman, şimdi Areum neyden söz ediyordu?

"Anlamadım," dedi kafası karışık. "Ne demek bu?"

"Duyduğun gibi işte. Lütfen soru sorma. Sadece kararıma saygı duyamaz mısın?"

"Ama-" dedi kızdan biraz uzaklaşıp. Gözlerini görmek istiyordu. Ama göz göze gelmek bir azap gibiydi. Kızın gözleri böyle paramparça bakarken eli ayağına dolaşıyordu.

"Lütfen," dedi kız yeniden. Bir süre daha kırmızı gözlerinde bir cevap aradı ama bulamayacağı ortadaydı. Bu yüzden kızı kendine çekti ve iyice sarılmasına izin verdi.

Kalın sesiyle yumuşak bir şarkı tutturduğunda Areum gözlerini yummuştu. Onunlayken biraz olsun acısı diniyor gibiydi.

Taehyung sadece mırıldanıyor ve ona sarılıyordu. Ama kafasının içi bu kadar sakin değildi.

Sky Blue | TaehyungWhere stories live. Discover now