BİLET

142 13 10
                                    

BÖLÜM   29

İyice kulağıma yaklaştıktan sonra sessizce bana "seni seviyorum" dedikten sonra gözlerim doldu kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ne yapacağımı bilememistim arkaya doğru bi adım atıp gözlerinin içine baktım
Kendimi toplarladıktan sonra

"Biz ayrıldık farkında mısın? Hem de sen ayrıldın. Bana seni seviyorum deme canım yanıyor bunu bana yapma"

"Benimde canım yanıyor görmüyor musun sana her baktığımda içim gidiyor ama hiç bir şey yapamıyorum. Ben seni seviyorum bunu bil yeter"

"Sana inanmıyorum artık senin hic bir seyine inanmıyorum, biz artık istesekte bir daha olamayız, bu sefer cidden bir daha görüşmesek iyi olacak"

dedikten sonra arkamı dönüp yürüceken kolumdan tutup kendine çekti elimi tutup kalbinin üstüne doğru koyup        
                                
"Burası sana ait hepte sana ait kalacak" 

elimi hızlıca çekip

"Yalanlara doydum artık"

dedikten sonra hızla odadan çıkıp kapıyı sertçe çektim ağlayarak evden çıktım. Evin kapısına gidince kapıyı acacakken anahtarı jackson'ların evinde unuttuğum aklıma geldi  oraya bir daha gidemezdim jackson'ın yüzünü görmek istemiyordum bahçedeki masaya gidip oturdum saate baktığımda saat on bire geliyordu, basımı masaya yaslayıp ağlamaya devam ettim beni sevdiğine inanmıyordum inanmak istemiyordum, ikimizinde bir birimizi sevipte ayrı olmamız canımı daha çok yakardı bu yüzden inanmak istemiyordum artık her şeyden herkezden cok sıkılmıştım burdan uzaklaşmak istiyordum türkiyeye dönmek istiyordum ama jackson'ı bırakıp gidemiyordum onu her gördüğümde canım acısada buna rağzıydım, onu görmemektense canımın yanmasına katlana bilirdim. Derin düşüncelere daldıktan sonra uyuya kalmıştım, korkunç bi rüya gördükten sonra uyanmıstım rüyamda karanlık bi ormanda koşuşturup deli gibi jackson'ı arıyordum, aniden sıçrayıp uyanmamla sandalyeden düşmüştüm kolumun acımasıyla bağırmıştım jackson yanıma gelip elimden tutup kalkmama yardımcı oldu gördüğüm rüyadan çok korkmustum farkında olmadan jackson'ın kolunu sıkıyordum

"kâbus mu gördün"

"evet"

"İsmimi sayıklıyordun"

"Senin burda ne işin var"

"Anahtarı unutmussun geldiğimde uyuyordun uyandıramadım bende uyanmanı bekledim"

dedikten sonra anahtarı alıp eve doğru giderken yanıma gelip panik şekilde "kolun kanıyor" dedikten sonra koluma bakmıştım gerçekten kanıyordu üstüm hep kan olmuştu elimden tutup eve girdikten sonra "malzemeler nerde" diye sorduktan sonra "ben yapabilirim sen gidebilirsin" dedikten sonra beni koltuğa  otuturup "sana malzemeler nerde diye sordum" dedikten sonra malzemelerin yerini gösterdim alıp geldikten sonra yanıma oturdu üzerimdeki penyeyi yavaşça çıkartıp kenara koydu üstümde askılı vardı ona rağmen penyemi çıkartırken bile utanmıştı, sargı bezini çıkartıp koluma pansuman yaptıktan sonra yeni bi sargı bezi sarmıştı, koltuktan kalkıp benim odama gitmişti neden gittiğini anlamamıştım geri yanıma gelip giymem icin yeni penye getirmişti
penyeyi alıp giymeye çalışırken kolum açımıstı jackson yanıma gelip giymem için yardım olmuştu  "Ben gidiyim artık" dedikten sonra kapıya doğru yürüdü "jackson" dedikten sonra durup bana doğru döndü "teşekkür ederim" dedikten sonra gözlerini yere kaçırıp gülümsedi evden çıktıktan sonra telefonunun sehpanın üstünde olduğunu gördüm telefonu alıp jackson'ın arkasından koştum seslendiktekten sonra durup bana doğru döndü yanına gidip "telefonu unutmusun" diyip telefona baktım ekranı açılmıştı ekranda ikimizin resmi vardı telefona bakıp kalmıştım "baktıysan alabilir miyim" dedikten sonra telefonu verdim 
"Ne güzel cıkmısız dimi, biliyomusun her gece ekranı öpüp uyuyorum" dedikten sonra kalbim sızlamıştı, bi anda yağmur bastırmıştı ikimizde yağmuru aldırış etmemiştik sadece bakısıyorduk ikimizde içi gidiyordu bunun farkındaydım ağlıyordum a yağmur çok yağdığı için belli Olmuyodu sırıl sıklam olmuştuk elini yüzüme doğru getirdikten sonra "ağlama" demişti şaşırmıştım çünkü yağmurdan beli olmuyordu "ağladığımı nerden anladın" gülümsedikten sonra anlımdan öpüp sarıldı, "üsüteceksin" dedikten sonra elinden tutup eve götürdüm beklemesini söyleyip odama gitim üstümü değiştirip jackson'a da benim kıyafetlerimden götürdüm
"bunları giy ben icerdeyim"

"Ben bunları giyemem"

"Neden karizman mı bozulur"

"Ya bu pembe ve de ayıcıklı ben bunu giymem" 

"Sen bilirsin,sonra üsütüp hasta olursun"

dedikten sonra üstündeki çıkartmıştı bakıp kalmıştım vücudu gerçekten çok göz alıcıydı içimden wow diye bağırmak geliyordu, bana bakıp "hey hey hey senin yüzünden nazar değecek"  kendimi gelip arkamı döndüm içeri giderken "sanki yedik"
dedikten sonra içeri geçtim bana "seni duydum"  diyerek seslendi koltuğa geçip oturdum, jackson kapıdan içeri girince kendimi tutamayıp kah kaha atım pembe ve ayıkcıklar içinde gerçekten komik görünüyordu, "çok mu komik" 
"Evet çok komik görünüyorsun"
kendimi tutamayıp gülmeye devam etmistim "
eğer gülmeye devam edersen olacaklara katlanırsın"

"Ne olacakmış"

Başını eğip dudaklarıma doğru yaklaştı
"gülmemen için seni öperim"
ayağa kalkıp
"o numarayı bi kere yerler" dedikten sonra belimden tutup kendine çekti

"Ne yani istesem öpemezmiyim"

"Öyle bir şey yapamazsın"

"Nerden biliyorsun"

Kendimi geri çekip camdan dışarı baktım yağmur dinmişti jackson'a dönüp "artik gidebilirsin yağmur dinmiş" "Ne bu kıyafetlerlemi, hayata gitmem" dedikten sonra koltuğa oturdu "tamam o zaman kıyafetlerin kuruyunca gidersin"
dedikten sonra koltuğun diğer köşesine geçip oturdum kumandayı alıp televizyonu açtım, izlemekten bıkmadığım film vardı onu açıp izledim onu her izlediğimde saatlerce ağlardım yanımda jackson olduğu için kendimi tutmaya çalışıyordum ama işe yaramamıştı ağlamıştım "Yoksa ağlıyor musun" dedikten sonra kafamı diğer tarafa çevirip göz yaşlarımı sildim jacksona dönüp "hayır ağlamıyorum" dedikten sonra dayanamayıp kanalı değiştirdim başka kanala baktığımda yakışıklı ve kaslı erkekler vardı onları görünce ağzım açık kalmıştı gerçekten çok yakışıklılardı jackson sinirlenip "değiştir şunları nerdeyse televizyonun içine gireceksin"diyerek sesini yükseltmişti irkilip jackson'a döndüm, kafamı geri çevirdim "değiştirecek misin artık" dedikten  sonra yanıma gelip hızlıca kumandayı elimden çekti geçip yerine oturdup kanalı değiştirdi biraz kanal geçtikten sonra bikinili kadınlar çıktı kanalda durup bana döndü "ben bunları izlesem hoşuna gider mi?" sertçe bi bakış attım,televizyonu kapatıp kumandayı koydu, telefonumun çalmasıyla telefonu aldım arayan hyun'du

"Efendim hyun"

"Se-sen vuruldun mu bu doğru mu"

"Evet ama büyütücek bir şey yok"

"Bana nasıl bunu söylemezsin sana inanmıyorum, eskiden böyle değildin sen noldu da değiştin"

"Ne diyorsun hyun sen benim değiştiğim falan yok"

"Değiştin iste önceden sen böyle değildin bana eskisi kadar yakın değilsin artık"

"Sacmalama hyun sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun"

"Bilmiyorum, artik hic bir şey bilmiyorum"

dedikten sonra telefonu yüzüme kapatmıştı bana gerçekten çok sert tepki göstermişti donup kalmıştım jackson'ın bana sert bakışlarını fark ettim, sinirden telefonu yere atmıştım cama çıkıp biraz hava aldım hyun'la hiç kavga etmezdik bana böyle davranmazdı hic alışık değildim onu böyle görmeye sinirlerim çok bozulmuştu jackson'ın bana "bir şey mi oldu" demesiyle arkamı döndüğümde dip dibe gelmiştik

"bir şey yok" 

"Var bir şey noldu"

"Seni ilgilendirmez"

dedikten sonra telefonu yerden alıp koltuğa oturdum jackson'da gelip öbür uca oturmuştu, basımı yasladıktan bi süre sonra uyuya kalmıştım.

OKUDUĞUNUZ İCİN TEŞEKKÜRLERYORUM YAPIP OY VERMEYİ İHMAL ETMEYİN  ❤❤

BİLETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin