2. Bölüm

69 7 4
                                    

Arabanın içinde abimin de gelmesini beklemeye başladım. Hayır yani erkek adamsın, gelmişsin 23-34 yaşına. Ne diye 2 saat giyinmekle uğraşıyorsun, anlamıyorum. Oysa bu mükemmel kardeşini örnek alsa bunların hiçbiri olmayacak. Tam yarım saat içinde hazırlanıp saçımı bile yapmıştım. Tamam. Sadece topuz yapmış olabilirim fakat o topuzu yapmak çok zor birkere.

En sonunda abimin evden çıkmasıyla kocaman bir Ohh!! çektim. Sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Dün akşam odama gidip annemin gelmesini beklemiştim. Sonra da abimi kötüleyip, (Benim yaptıklarımı anlatmadan)herşeyi anlattım. Annem zaten benim hastaolduğumu görünce abimin konuşmasına izin vermeden birkaç tane çakmıştı. Sonrada tüm gece benimle uğramıştı. Şu an ise abimle cezamı çekmeye gidiyordum. Daha kahvaltı bile yapmamıştım ben yahu. Hem hastaydım da.

Abime dönüp dik dik bakmaya başladım. "Lan Bartu"deyince bir anlık bana baktı. Sonra tekrar yola döndü. Bir "Ne!" bile dememişti. "EĞER BİR DAHA BANA ABİ DEGİLDE BARTU DERSEN SENİN O DİLİNİ KOPARIRIM." Vay beh! Bağırmasını beklemiyordum. O yüzden yerimde sıçramıştım. Gerizekalı davar ya. "Niye bağırıyorsun ki? Benim yanımda biraz insanca konuşmaya çabalar mısın? Biliyorum çok zor olcak ama" Laf sokmanın verdiği keyifle arkama yaslandım. Bartu tek bir kelime bile etmemişti. Kendi kendine birşeyler mırıldanmıştı sadece.

*********

Benim için eğlenceli ama Bartu için cehennem gibi olan bir yolculuğun sonuna gelmiştik. Arabada ki işkencelerim tükendiği an arabada durmuştu. Ama Bartu o kadar şey yapmama rağmen ses çıkarmadıysa bugün beni cidden cehennem gibi birgün bekliyordu.

Arabadan inip geldiğimiz yere baktım. Malum arabadayken abimle uğraşmaktan nereye gittiğimize bakmamıştım.

Burası resmen saray yavrusuydu. Bizim ev buranın yanında halt yemişti. Ben ağzım açık eve bakarken sırtımdan ileri doğru itilmemle dengemi sağlayamadım ve yere yapıştım. "Yerde ne yapıyorsun sen?" diyen mala baktım. Hiçte şaşırmadım. Hüsnü! Sırıtıp kafamı onaylamazca salladım. "Ne yapayım ya. Yerde bir taş gördüm. Öyle böyle değil. Çok mükemmel. Hemen yapıştım yere diğer taşlar kapmadan ben kapayım dedim. Sonuçta gördüğün gibi"deyip ellerimle kendimi gösterdim. Yerde oturur pozisyona gelip bütün grubu incelemye başlamıştım ki Damla'nın sorusyla ona döndüm. "Ya Yankı peki yerde ki taşı kapabildin mi, diğer taşlar kapmadan?" Lan Damla o alaycı ses tonunu alıp senin biryerlerine montelemez miyim? Sakince ayağa kalkıp Damla'ya döndüm. "Kaptım canım ya. Hatta o taşla ne yapcam biliyor musun?. O guzel poponu mont-"Bir anda ensemden geri çekilince susmak zorunda kaldım. Abim beni çekmeseydi çok güzel laf sokacaktım da neyse. Zaten bozulan surat ifadesine bakıp anladığını anladım. Hatta sadece o değil diğer hepsi anlamıştı. Hele Ertu malı bir bozuldu, bir bozuldu ki anlatamam.

Onlara tatlış kız bakışımı atıp abime döndüm. Barış'ın yokluğu gözümden kaçmadı da değil. "Abi ben bu saray yavrusunda ne yapcam. Valla cezaların hep böyle bir yerde olcaksa ben cezalara razıyım. Yoksa burası Barış'ın evi mi?" Abim onaylar bir şekilde başını salladı. "Şimdi mutlusun da bakalım bugün yapcaklarından sonra gülebilecek misin? Ben onu merak ediyorum.?" diyen Rüya'ya onaylamazca başımı salladım. "Bugün tüm gün senin gibi gerizekalılara hizmet edeceğim için şimdiden üzülüyorum. Sende haklısın."deyip Damla'ya göz kırptım. Gerizekalılar derken ikisinden bahsediyordum. Onlarda anladılar zaten.
Hüsnü kendini gösterip onaylamazca bakışlar attı. "Beni gerizekalı gibi gördüğün için çok kötü şeyler yapcam sana"dedi. Omuzumu silkip "Ben sana dememiştim ama üstüne alındın. Ne derler bilirsin. Yarası olan gocunurmuş."

Havalı havalı arkamı dönüp yürümeye başladım. Hepsini bakışlarını üstümde hissediyordum. Kahretsin. Çok haval- dicekken ayağımın takılmasıyla az kalsın yeri boyluyordum. Neyse. Gülüşmelerini duysamda duymamazlıktan geldim.

Misafir Evladı Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum