Ölüm ile Yaşam Arasında

8.7K 620 181
                                    

Selen karanlığın içinden kendisine seslenen tanıdık sese gözlerini açtı. Vel ve diğerleri ona gülümsüyordu. Aralarında eğleniyorlardı.

Sense yattığı yerden kalktı. Onlara yaklaşmak istedi. Ama o anda ilerleyemediğini fark etti. Elini ileri attı fakat arkadaşları ile arasında bir cam vardı etrafına bakınca etrafının camlarla çevrili olduğunu gördü. Bir cam fanusun içindeydi. Ve ayağından başlayarak su yükselmeye başladı. Cam dan yansımasını gördü. Kendisi gibi değil Lily gibi görünüyordu. Lily’ye şaşkınlıkla bakıyordu. Lily ise

“Luke olmuyor. Camı kıramıyorum. Ama sen yine de Albert’in tehditlerini kabul etme.”

Sense korkuyordu boğulmak üzereydi ve o anda cam kırıldı. Bir ses duydu. Luke’a ait bir ses ona bakarak konuşuyordu.
“İyi misin Lily?”

Sense daha da şok oldu. Ve birden okyanusta olduğunu fark etti. Karanlığa doğru çekiliyormuş gibi hissediyordu. O anda içinden ‘Ben Lily değilim.’ Diyebildi ve nefes nefese uyandı.

Kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu. Güvende olduğunu sezince rahatladı. O anda kendisine ait olmayan bir oda da olduğunu fark etti. Etrafa göz gezdirirken kapı açıldı. Kapıdaki Alec idi. Sense’in uyandığını görünce elinde tuttuğu şeyi masaya bırakıp kapıyı kapatıp Sense’e sarıldı.

“Sonunda uyandın.”

Sense tanıdık birini görmenin huzuruyla derin bir iç çekti.

“Ne oldu?”
Alec ondan ayrılırken
“Neler olduğunu  hatırlamıyor musun?” duraksadı ve devam etti. “En son seni trenden atlarken gördüm. Eğer biraz daha geç kalsaydım. Diğerleri gibi senide kaybetmiş olacaktım.”

Sense kekeleyerek

“On-la-rrın hepsi ger...ger-çek-miydi?” Alec kafasını sallayınca Sense ağlamaya başladı. Alec tekrar sarıldı. Ağlamasına izin verdi.

Sense

“Gözlerimin önünde öldüler. Hepsini kanlar içinde gördüm. Ray, Sem, Keen ve Vel. Ben onlarsız ne yaparım? Biz hangi ara bu hala geldik.” Sense hıçkırarak ağlıyordu.

Ağlaması kesilince Alec ona bir şeyler yedirmeye çalıştı. Ama Sense yiyeceklerle dolu tepsiye bakıyordu.

“Alec?” Sense gözlerini tepsiden ayırmadan devam ediyordu. “Sana bahsetmiştim hatırlıyor musun bilmiyorum. Lily’nin büyü enerjisinden kendime aktarıyordum. Sanırım tek çaldığım büyü güçleri değildi. Anılarınızda çalıyordum. Uyanmadan önce Luke ve Lily’ye ait bir anı gördüm. Çok korktum. Çok acı çekmiş olmalı.”

“Anılarını mı görebiliyorsun?”

“Hayır görmek değil. Anıları bana geçiyor. Çok sürmez nerede ve kiminle olduğunu bile hatırlayamaz bir hale gelecek. Ailesi olarak gördüğü insanların nerede olduğunu biliyorum. Oraya gitmeliyiz. Biran önce Lily’ye güçlerini vermeliyim. Yoksa asla sevmekten vaz geçmeyeceği Luke’u bile unutabilir.”

“Sense sen nelere sebep olmuşsun böyle.”

“Farkında değildim. Ama korkunç yani rüya bile olsa Lily’nin hissettiği korku ve acıları daha hissettim.”

“Peki bu ‘Lily ölürse Sense’de ölür.’ manasına gelen bir açıklama mı oluyor?”

“Sanırım öyle. Kendim için değil ama o kız benim yüzümden ölmeyi hak etmiyor. Onu kurtarmalıyız.”

“Pekala sen kendine gelince yola çıkarız.”

“Bana öncelikle kalem ve kağıt bulabilir misin?”

“Ne için?”

“Benden Haber bekliyor olacaklar. Onlara 20 gün daha beklemelerini söylemeliyim. Agata çok yakınlarında koca bir ekiple onu arıyor.”

Bir VAMPIRE Aşık Olmak 2!Where stories live. Discover now