2

19.3K 1.3K 496
                                    

BÖLÜMLER TANITIM AMAÇLIDIR.

HİKAYEYİ DREAME ADLI UYGULAMADAN OKUYABİLİRSİNİZ. 

Multimedya - Lucy Brown

Keyifli okumalar...

Bir kaç gün sonra, eskisine nazaran daha az tedirgin ve daha çok stresliydim. O günden sonra ne siyah BMW'yi, ne de gizemli yabancıyı bir daha hiç görmemiştim. İkisi arasında bir bağlantı kurmalı mıydım, bilemiyordum ama bu iyiydi. Gerçekten iyi.

Dönem sonuna yaklaşırken okulda büyük bir gerilim hakimdi. Girdiğimiz sınavlar resmen hepimizin canını okuyordu. Bir dönem daha dedim kendi kendime. Bir dönem sonra, her şey çok farklı olacak.

Bugün öğlene kadar dersim olmadığı için biraz geç kalkma lüksüne sahiptim. Uyanmak için saate ihtiyacım olmadığından, aralık duran kalın perdelerimin arasından sızan gün ışığıyla biraz daha oyalanarak sonunda yataktan çıkmaya kendimi ikna ettim.

Dairenin içi oldukça sessizdi. Bu da Trisha'nın okula gitmek için erken saatlerde evden ayrıldığının habercisiydi. Genelde, evdeyken oldukça gürültücü biridir ve bu yüzden de yokluğu anında fark edilir.

Yıllık ücretinin tamamının ödendiği ve yalnızca ikimize ait olan küçük bir dairede yaşıyorduk. Mülk, kampüsün içindeydi ve yalnızca özel olan öğrenciler bunlardan birinden faydalanabilirdi. Banka hesabı oldukça dolgun olanlar.

Sonuçta, yurtta ve bir yığın adını bile bilmediğim kızın arasında yaşamaktansa bu benim için konforlu ve rahattı, ancak Trisha hafta sonları eğlenebilmek için, şehir merkezine bir kaç kilometrelik yolu gitmekten oldukça şikayetçiydi. Zaten genellikle her şeyden şikayetçiydi. Görünmez bir omuz silktim. Bu onun problemiydi. Ayaklarımla tepleyerek, yorganı üstümden attım ve kendimi banyoya sürükleyerek kısa bir duş aldım.

Çıktığımda mutfak tezgahında yarısı yenmiş bir sandwiç ve yarım bardak portakal suyunu görünce yüzümü buruşturdum. Trisha, kocaman göğüsleri olan seksi bir kız olabilirdi, ama asla arkasını toplamayı beceremezdi. Belki de bu, o çok sevdiği poposunun normalden biraz fazla büyük olması yüzündendi. Onun bu dağınıklığı bazen çekilmez oluyordu doğrusu. Derin bir nefes alarak, yarısı yenmiş yiyecekleri çöpe boşalttım ve tabakla bardağı durulayarak makineye yerleştirdim. Sonra da kendime yeni bir sandwiçle bir fincan sade kahve hazırladım. Kafein; sabahları kafamı toplamama her zaman yardımcı olmuştur.

Basit kahvaltımı bitirdikten sonra tekrar odama döndüm ve aynamın önüne geçerek saçlarımı taramaya başladım. Masamın köşesine iliştirilen bir not kağıdı dikkatimi çekti. Elime aldığımda bunun bir alışveriş listesi olduğunu hemen fark ettim. Gözlerimi devridim.

Trisha, benden markete gitmemi ve ev için bir şeyler almamı istiyordu. Bu listeye ek olarak, onun bir kaç özel siparişini de almam için bir kredi kartı iliştirmişti yanına. Sıkıntıyla iç geçirdim ve kartı yerinde bırakıp, listeyi katlayıp yanıma alarak hazırlanmaya başladım.

Dar bir mavi kot pantolon üzerine, dizlerime gelecek kadar kemik rengi bol bir kazak giydim. Saçlarım oldukça uzundu. İnce telli olduğundan sürekli karışmasından nefret ediyordum. Fön makinesiyle şöyle bir düzleştirip bıraktım. Üzerime kısa bir deri ceket giyerek, soğuk hava için beremi ve atkımı yanıma aldım. Yatağın kenarına oturup botlarımı giyerken, telefonuma bir kısa mesaj geldi.

Trish

Uyandın mı? Sana bir alışveriş listesi bıraktım. Benim için halledebilir misin? Sen harikasın ;) xx

SAHTE CENNET (Araf Serisi-1)Where stories live. Discover now