Kurda Kuzu Emanet Etmek

42.8K 2.6K 323
                                    


"Bırakın lan inicem ben aşağı. Koymuşsunuz Ekinle Hilalimi aynı yere." Kapıdan gelen gürültülerle Ekinin boynundan kollarımı çektim ama o hiçbir şekilde hareket etmedi. Siktir bu kimdi ya?

"Lan Ekin siker onu aşağıda ölsem izin vermem. Bırakmam yarimi oralarda." Kapıda birisi deli gibi bağırıyordu ama deponun kalın kapısından ne karşı tarafın cevaplarını duyabiliyorduk ne de kim olduğunu anlayabiliyorduk.

"Ekin birisi yukarda çıldırıyor." Hani size şu sevip soğuma olayım bitti dedim ya. Sanırım o iş bitmemiş. Ekine sarıldığımda klasik olan kelebek faslının yanında elde etmenin verdiği soğuma duygusu vardı. Vardı ama onu bırakmama neden olacak kadar ağır bir duygu değildi. 

"Sadece biraz huzur istedim ya çok mu?" Huzur ve ben? Ekinin sözleriyle şok olmuşken o benden ayrılıp kapıya yönelmişti. Kendi kendine söylendiği şeyin benim için ne mana ettiğinden bile habersizdi.

"Ne var amk ne istiyorsun?" Küfür mü etmişti o. Yukarı bağırmasına karşılık kapı açıldı ve aşağı birisi koşmaya başladı.

"Yürü Hilal çocuk almadırmaya gidiyoruz." Serdara karşı Ekin sakince konuştu.

"Kıza tecavüz falan etmedim. Hayır etsem de sana ne bundan?" Serdar sinirle Ekine döndü. Ekinse ellerini göğsünde birleştirdi ve sikimde değilsin bakışlarını Serdara göndermeye başladı.

"Senin çocuğunu değil benimkini." Ekinin sakin havası bir anda bozuldu.

"Çocuk mu aldıracaksınız?" Serdar ne sandın yarram bakışlarıyla karşılık verdi ama Ekini takmadan yüzünde piçimsi bir gülümsemeyle benimle konuşmaya devam etti.

"Doktor randevusuna gecikiyoruz Hilal doktor aldırmak için son bir şansımızın olduğunu söyledi." Ekin ellerini savurarak konuşmaya başladı.

"Bir dakika bir dakika. Son şans falan, kaç aylık lan bu bebek?" 

"Üç." Serdar kendinden emince konuşmuştu.

"Hilal?" Ekinin yavru köpek bakışlarını gördüm. Fazla uzamıştı bu yanlış anlaşılma.

"Çocuk benim değil. Serdarla başka bir kızın." Rahatlamış olduğu her halinden belli bir tavırla konuşmaya başladı.

"Ben sanmıştım ki-" Sözünü hızla kestim.

"Çocuk benim. Zaten adımı Melek te sanmıştın, bi de beni kanser de sandın. Alıştım ben senin bu yanlış anlamalarına sorun değil." Sözümü bitirdiğimde Serdar boğazını bende burdayım dercesine temizledi.

"Gençler yanlış anlaşılmalarınız bölmek istemem ama çocuğum her geçen gün büyüyor o yüzden izninizle aldırabilir miyiz artık şunu?" Kafamı olumlu anlamda salladım ve tam Serdara doğru yürürken Ekin yine konuştu.

"Bende gelicem." Serdar koca karı edasıyla söze başladı.

"Oldu aldıramazsak doğumda da annenin elini sen tut istiyorsan?" Ekin Serdarı ciddiye alarak devam etti.

"Orası beni ilgilendirmez ama kurda kuzu emanet etmem ben." 

"Kurda kuzu emanet etmiyorsun ama baş kurt sensin be. Yemediğin kuzu sikmediğin koyun kalmadı." Ekin sinirle bir adım attınca aralarına girdim.

"Bırakın koyunu kuzuyu ortada bir bebek var ve üzgünüm Ekin ama bu konu seni ilgilendirmiyor." Serdar küçümseyici bakışlarla beni yanına çektiğinde Ekin de kolumu tuttu.

"Seni de ilgilendirmiyor." Evet ya ben neden gidiyorum oturup Ekinle sarılmak belki de bir üst aşamadaki şeyleri yapmak. Ay beni bir ateş sardı. Yavaşça Ekine kaydım.

"Evet ya beni de ilgilendirmiyor." Serdar sanki aklımı okumşcasına bana var azgın der gibi baktı. 

"Hilal ben kızın yüzünü görmedim bile." Tam cevap verecekken Ekin araya girdi.

"Görmeden nasıl yaptın bebeği be yalan söyleme!" 

"Sanane lan içkiliydim hatırlamıyorum." 

"Ay yeter be Serdar yukarı çık Ekin burda kal bende eve gidiyorum." İkisi de istediklerini alamamanın verdiği mutsuzlukla dona kaldılar. 

"Hilal biliyorum burda kalmak istiyorsun ama sana cidden çok ihtiyacım var." Tepkisizliğime karşı Sözlerine devam etti.

"Ben o kızla muhattap bile olmak istemiyorum ki kız bebeği aldırmak istemiyor onu ikna etmen  lazım." 

"Hilal gitme!" İkiside bana yalvarırken sıkıntıyla nefesimi verdim. Allahım ya biri bir şey yapsın.

"Serdar o or- kız bebeği aldırmaz zaten sana aşık bulmuş yolunu işte." Serdar bana yalvarmayı bıraktı ve Ekine döndü.

"Ekin o upuzun mazinin adına sadece bu günlüğüne uğraşma Hilale." Ekinin sinirlendiği her halinden belliydi.

"Uğraşmak?" Serdar da sinirle gülümsedi.

"Bundan önceki kızların tek farkı neydi biliyormusun?" Ekin kaşlarını kaldırdı.

"Neymiş?" Serdar bir adım atarak Ekine yaklaştı.

"Onların yanında ben yoktum ama eğer Hilalin senin yüzünden ağladığını, üzüldüğü görürsem hatta görmeyi bırak duyarsam o zaman işler cidden değişir." 

"Çiğdeminde yanındaydın. Onu neden korumadın peki ?" Of eski sevgili konularııııı.

"Ben kendime hakim olamadım, intikamımı aldım beni böyle birisine dönüştürmesinin acısını çıkardım. Peki sen onu neden korumadın?" Serdar titrek bir sesle konuştu.

"En yakın arkadaşıma karşı gelemedim. Ne kadar değiştiğini görmedim. Göremedim." Nefes almamın zorlaşması normal miydi? Kusursuz olarak tanımladığım Ekin Kaya'nın hatalarını duymak kötü hissettirmişti. Serdarın titrek sesi kulaklarıma kazınmış gibiydi. Sanki Çiğdem denen kızı öldürmüş gibi konuşuyordu.Ekin nasıl kendine hakim olamamıştı ?

"Ben eve gidiyorum." İkisininde sözlerini ya da bakışlarını umursamamdan bodrum katından çıktım.

"Ne oldu. Hilal. Hilal."  Melise bakmadan çıkacakken yanıma koştu. 

"Hilal bize gidelim yalnız  kalma." Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Biraz düşünmek istiyorum." 

"Konuşup birlikte düşünelim." Kafamı olumsuz anlamda sallayacakken Melis kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı.

"Melis bırak yalnız kalmaya ihtiyacım var." Kolumu çekiştirip kurtulduğumda Melis yavaşça yanıma yaklaştı.

"Hilal böyle davranma. Sen tek birisi değilsin. Senin yanında iki tane aptal kız da var. Lisenin başından beri tuvalete bile tek başına göndermedik birbirimizi. Seni bu haline ölsek bırakmayız."  Kafamı bu seferde olumlu anlamda salladım. Bu gidişle boyun fıtığı garanti.

"Kız üzülme ya unutma eğer sen üzülürsen iki kişi de seninle birlikte üzülür, düşünür ağlar güler."Melise sıkıca sarıldım. 

"Kızım yapma böyle be biz tek bir kişiyizi ne olursa olsun." Sadece düşünmeye ihtiyacım vardı. Duygularımı düşünmeye üzgün falan değildim. Sadece o romantik anın içine edilmesi, Serdara yardım edememek ve en önemlisiyse o saçma bağlanamamam ya da adı neyse o alışkanlığım için kendimi kötü hissediyordum. Ama ben asla tek başıma düşünemezdim çünkü benim üç tane beynim var gibi bir şeydi. Ben aynı anda üç kişiydim her zaman her yede. Yanımda olmasalar bile. 

"Lan ben iyiydim ne ara efkara bağladım amk." Melis gülümsedi ve yoldan bir taksi çağırdı. Dolu.

"Oğlum bir kere de boş çıksa be." Gülümsemem gittikçe arttı ve sonrasında durdurduğumuz boş taksiye bindiğimizde aklıma çok önemli bir şey takıldı. Bunlar hala depodan çıkmadılar. Neyse ya kurda kuzu emanet etmiş oldum ama hangisi kurt hangisi kuzu ona da siz kara verin.


Sizce kim kurt kim kuzu? jsjsjjjsjs. Amaaan azıcık spoiler veriyim. 

Birdahaki bölüm çıldıracaksınız. Artık sinirden mi mutluluktan mı bilemem orasını jsjsj.

Sınıf Tam Mı?حيث تعيش القصص. اكتشف الآن