Yaşlı Hancı bardaklarını silmeye devam ederken genç adamın gitmesinden az bir süre geçmişti. Hava artık daha sakindi. Karlar ağaç gövdelerini kristalleştirmeye başlamıştı bile. Yakında güneşin doğacağını biliyordu. Bardaklarını silmeye devam etti.
Tam o sırada eski ahşap kapının gıcırtısı tüm odayı doldurdu. Hancı silme bezini omzuna atıp başını kaldırdı. Gür ve kabarık saçlarıyla yüzü soğuktan kızarmış bir kız girdi içeri. Ahşap bara yaklaşırken yorgunca baktı adama.
"Ateş viskisi istiyorum" dedi düşünmeden.
Hancı başıyla onayladı onu ve bir şişe açıp önüne bardaklarla birlikte koydu.
Kız isteksizce bir yudum aldı içkisinden, bir yandan da etrafı incelemeye başlamıştı. Gözü barın üstünde duran atkıya takıldı. Tanıdık renklerle bezenmişti, zümrüt yeşili ve gümüş grisi.. Tıpkı onun gözleri gibi diye düşünmeden edemedi.
"Henüz giden bir müşterinin" dedi Hancı. Kızıl kız gözlerini yaşlı adama çevirdi.
"Hogwarts'ın atkılarından biri" dedi dalgınca, beynine hücum eden anılarla fazla meşgul gibiydi.
"O da senin gibiydi" dedi Hancı
"Nasıl?" diye sordu kız kaşlarını çatarak
"Sanki bir yükün altında eziliyormuş gibi, sanki bir derdi vardı da bir türlü konuşamıyormuş gibi"
"Peki konuştu mu, anlattı mı size?" dedi kız
"Anlattı" dedi Hancı "belki de sen de anlatmalısın, en azından omuzlarındaki yüklerin azalması için"
Güldü kızıl kız
"Söylemekle dertler çözülürmüymüş" dedi
"Hayır" dedi hancı "hatta işleri daha da karmaşık hale getirebilir ama yine de rahatladığını hissedersin"
Kız iç çekti ve bardağındaki içkiyle oynamaya başladı. İçinden nedensizce her şeyi bu ihtiyar Hancıya anlatmak geliyordu.
"Benim hikayem biraz karmaşık" dedi adama
"Basitleştir o zaman" dedi Hancı
"Benim hikayem sevmeyi seven bir çocuk ve sevmeyi bilmeyen bir kız hakkında" diye söyledi kız
"Bu şarkıyı daha önce duymuştum" dedi Hancı "fakat bir kez de senden dinlemek isterim"
"Hüzünlü bir şarkı olduğunu da bilirsin o zaman" diye konuştu kız
"Hüzünlü şarkıları severim" dedi Hancı. Ve kız, anlatmaya başladı
YOU ARE READING
CRUEL (Scorose)
FanfictionGüneş doğmadan önce iki yabancı gelmişti hanına, ikisininde söyleyecek hüzünlü şarkıları vardı. "Bana hikayelerinizi anlatın" dedi Hancı ve bardaklarını silmeye devam etti. "Karanlıktan korkuyordu" dedi kız, ağlıyordu artık "ve ben bütün ışıkları sö...
