Işıkları söndüren kız

440 45 16
                                    

"İlk zamanlar sadece numara yapıyordum" dedi kız boş içki bardağıyla oynarken

"Ona bir şans vermeyi düşündüğümü söylediğimde yüzündeki ifadeyi görmeliydin. O an ilk defa bir insanı bu kadar mutlu ettiğimi fark ettim. Sanırım onun bana tattırdığı ilk duygu buydu. Etrafımdaki insanları genelde sinir eder ya da üzerdim ve bu umrumda olmazdı ancak ilk defa birinin mutluluğunun benim sayemde olduğunu gördüğümde, bilmiyorum neden ama bu hoşuma gitti"

Güneş artık iyice kendini belli etmeye başlamıştı, Hancı yorgunca karşısındaki kıza baktı.

"Beni bağışlayın fakat ikinizde severeken neden bu denli üzdünüz birbirinizi?"

Kızıl kız gülümsedi

"Hiç sabırlı değilsiniz ama" dedi yapma bir kızgınlıkla

"Ne kadar sabrettiğimi bilseydiniz küçük hanım, şaşırırdınız. Ben ihtiyar bir adamım lakin hayatımın son demlerinde bile beklemesini biliyorum" diye söyledi Hancı

"Sizin de söyleyecek hüzünlü bir şarkınız var, dinlemeyi çok isterim aslında" dedi kız

"Belki bir gün size anlatabilirim ancak önce sizin şarkınızı dinlemeliyim"

Kızıl kız derin bir iç çekti.

"Onu hatırlamak canımı yakıyor, ama yine de onu düşünmeden edemiyorum."

"Acıtsa da kalp atmaya devam eder" dedi Hancı

Kızıl kız gülümsedi yine

"Biliyor musunuz, onu sevdiğimi başlarda fark edememiştim çünkü aşk her şeyden daha uzaktı bana. Birini sevmek... Üstüne kafa yormadığım bir konuydu benim için. Ve sonunda oynadığım küçük oyunun gerçeğe döndüğünü fark ettiğimde paniğe kapıldım, buna bir son vermeyi düşündüm. Ancak iddayı kaybetmek fazla ağırıma gidecekti, bu yüzden onu bırakmadım ve hislerim gittikçe daha da derinleşti. Onun okuduğu kitaplardaki satırlarda ondan bir parça buldukça, dinlediği şarkılarda, kurduğu cümlelerde, yazdığı yazılarda ruhundan parçalar gördükçe ona derinden bağlandığımı anladım. Ve işte o an hapı yuttuğumu anladığım andı."

Soluklanmak için bir süre bekledi ve uzun süredir içmediği içkisinden birkaç yudum aldı.

"Her ne kadar onu sevsem de ben hâlâ bencil bir kızdım, kendimi ondan daha çok sevmeyecektim ne de olsa. Oysa o, benim onu sevdiğimden daha çok sevecekti, biliyordum. Ve bir süre sonra bu durumdan bıkacak ve gidecekti. Bu kalbimi kıracaktı, onun gitmesini istemediğimi biliyordum ancak onu sadece bu kadar sevebilirim sanıyordum"

"Ve yanıldın" dedi Hancı

"Ve yanıldım" diye tekrarladı kız "hayatımın en büyük yanılgısıydı ve bedelini çok ağır ödedim"

"Bedeli neydi?" diye sordu Hancı

"Onu kaybettim, onu yaraladım. Tıpkı bir ruh emici gibi etrafındaki bütün renkleri aldım ondan ve sonunda ise onu öldürdüm"

CRUEL (Scorose)Where stories live. Discover now