Bölüm 48

101 1 3
                                    

Uyandığımda kafamda bir ağrı vardı. Sol koluma baktığımda simsiyahtı. Acaba kullanabiliyor muyum? Derken evet kullanabiliyormuşum.

Odamdan çıkar çıkmaz birşeyin boynumu sıktığını fark ettim. Sam sarılmaya çalışırken boğuyordu.

"Hey hey hey yavaş ol." Diye uyarırken Sam'i kenara çekip bu sefer Jeff sarıldı. "Ulan bıraksanıza!!" Jeff "ölüyordun lan bir sus da sarılayım" diye o da köpürünce kendi haline bıraktım.

Yaklaşık yarım saat sonra "Jeff ayaklarım ağrıdı sal beni" dedim. Uyuşmaya başlamıştı. Bıraktığında biraz oturdum ve sıkılıp bahçeye çıktım.

Yaklaşık 1 km ötede birileri vardı. Hissediyordum. Boşuna efsanevi olmadım. Bir süre koştuktan sonra O tarafa yöneldiğimde onu gördüm ve sırtına atlayarak boynundan kolumla kavradım. Buralarda gizlice dolananlar %99 kötü çıkıyor. Beni üzerinden atlatıp ağaca yapıştırınca "sen kimsin" diye sordum. Nefes nefeseydim. Bir normal insan yok ki çevremde.

"Asıl se-" kolumdaki yanık izine bakınca "yahahahah sen Anna'nın kızı değil misin?" Diye sordu. "Annemi nereden tanıyorsun?" Diye sorduğumda ise "ben onun öğrencisiyim. O aptal tarantula zehrini o kolundaki siyahlıkla yırtmanı da ben sağladım. Sen böyle her avlanmaya çıkana zarar verir misin ya?" Diye sordu. "Sadece senin gibi egoistlere" dedim ve onu iterek kaleye döndüm.

Birkaç saat sonra sıkılmaya başlamıştım. Jeff ve unicorn çetesi avdan dönüyordu. Yanıma gelip

"naber" der demez kolundan tutup odama çıkardım. "Noldu" diyemeden onu sıkıca öptüm. Özlemiştim. "Vaayy prenses ucubeyi özlemiş." Deyince "sanki ucube özlemedi" diye karşılık verdim. Tam bir daha öperken Anna "Carl- ha?!?!" Diye odaya daldı. Jeff şaşırsa da hiç istifimi bozmadan onu öpmeye devam ettim. Hep biz öpüşürken birilerinin dalmasından sıkıldım artık.

"Efendim Anna bir sorun mu var?" Diye sordum. Anna şaşkın gözlerle bana bakarken daha doğrusu bir açıklama beklerken "her öpüşmemizde birileri araya giriyor ve aynı senin verdiğin tepkiyi veriyor. Artık ara vermemeye karar verdim ve evet biz sevgiliyiz" dedim. Anna hayatının şokunu yaşarken "nee!?" Dedim Anna şaşkın ve hafif utanmış yüzüyle odadan çıktı.

Jeff bana şaşkın gözlerle bakarken "ya sen de ilk defa yakalanıyormuş gibi davranma" dedim ve yatağa uzanıp beni yanına çekip gıdıklamaya başladı. Bir seri katilin içinden romantik bir erkek çıkarmak... alkış istiyorum :)

Bir süre sonra dışarı çıkıp dolaşıyordum ki Sam ile adının Samuel olduğunu öğrendiğim çocuk bahçede konuşuyorlardı. Sam'i biraz fazla mutlu gördüm. Sank- ahh hadi amaa. Onu öptüğüne in- ouwcc Tobby'nin orada olmaması gerekirdi. Bir dakka kavga mı o? HEY HEY HEYY....

Tobby'i sakinleştirip çocuğa vurmasını engelledim ve Tobby sinirle uzaklaşırken Sam arkasından gidecekti ki kolundan tutup "zamanı var" dedim. Sam geri dönüp Samuel'e kızarken Jeff "neler oluyor burada?" Diye soru sordu. Olanları anlatınca "Tobby'nin peşine gitti. Ben de Sam ile konuştum. Odaya çıkınca bir salyangoz kadar sümük salgılayarak hönküre hönküre ağlamaya başladı."

Ulan millette ne dertler var ya derken Sam "b- hck ben b- hck bal porsuğumu i-hck istiyoruuğğmmmm" diye daha çok ağlamaya başladı. Bir an kusmamak için kendimi zor tuttum. Bal porsuğu ne ya?

Koridordan gelen seslere kulak misafiri oldum. Jeff "GEÇ LAN İÇERİ BENİM CANIMI SIKMA!!" Diye Tobby'i azarlıyordu. İçeriye girdiklerinde Tobby "o-onu sen mi öptün?" Diye sordu Sam'e. Sam "hck HAYIR TABİ APTAL!!" Diye ağlayarak hıçkırınca Tobby gelip sıkıca sarıldı ona. Tamam anladım seversin de bu mıçmıç ne ya.

Biz Jeff ile odadan çıkarken Samuel  'Carly konuşabilir miyiz?' Diye sorunca Jeff "tabii konuşalım" diye öne çıktı. Samuel "Carly demiştim müsade eder misin?" Deyince tam Jeff cevap verecekken "Jeff tamam sorun yok. Biraz sonra girişte buluşuruz." Dedim ve Samuel'i dinlemeye başladım.

"Carly öncelikle yaptığım şeyden dolayı Sam'den özür dilemek istiyorum" dedi ve devam etti. "Amacım o değildi. Amacım..." cümlesini bitirirken tam öpmeye yelteniyordu ki kafasını tek parmağımla ittirdim. Bileğimden tutup çevirerek acayip bir hareketle yatırır gibi yapıp tam öpecekken ben karşılık veremeden Jeff'i görmemle beraber herifi indirmesi bir oldu.

Samuel'in kolundan kurtulup "Ya ben şu öpme meselesinden çok sıkıldım. Biz en son seri katildik. Şimdi herkes herkesi öpüyor." Deyince Jeff "haklısın ben de çok sıkıldım ama ben şu öpme meselesinden değil sana sulanan yada zarar vermek isteyen herifleri indirmekten sıkıldım. Birini ayarlarım alır bunu buradan zaten yarın gidecek" dedi ve omuz silkip yolumuza devam ettik. Girişe geldiğimizde tek tük kalan seoya topluluklarının birinin daha saldırısına uğradığımızı gördük.

Jeff "beraber öldürelim." Deyince yorgun olduğumu fark ettim ve kulağına yaklaşıp "sana şimdi matematik öğretsem?" Dedim. "Nasıl yani?" Derken "10seoya=1öpücük" dedim ve "anlaştık" deyip 5 dakika sonunda bütün seoyaları halletmişti. Fazla zor olmamıştı gerçi ama yine de istediğini verecektim.

Ödülünü verdikten sonra odama çıktım. Çok yorgundum ve bir duş alıp uyuyacaktım ki "Jeff yeteeeerrrr!!! Mıç mıç mıç" dedim ve "poff gidiyorum. Biz ne zaman yan yana uyuyabileceğiz?" Diye sorunca "sence?" Diye ben de ona sorunca bozuldu ve iyi geceler öpücüğü verip gitti.

Sam "wuu Jeff'in içindeki romantik öküz dışarıda" diye sırıtınca "hiç susturmicam evet öyle." Dedim ve uykuya daldım.

Donuk KuklaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora