My Answer Is You..

4.

Yine uyandığında zilin sesini duydu. Koşarak kapıya doğru koştu. Yine sapığından gelen bi hediye olduğunu düşünüyordu ki kapıyı ondan önce açan babası ve içindeki hediye ile karşılaşmıştı. Adamın sağ gözü seğirmeye başladığını Çin Cumhurbaşkanı bile fark edebilirdi. Adamın kafası yavaş çekimde tavana dikmiş ve "Soo!" Diye bağırmıştı. Hissediyordu kaosun en büyüğünü önümüzdeki 2 dakika içinde yaşayacaktı.
Titrek adım ve sesiyle babasına yaklaştı."Efendim baba?"
"Bu ne?! Kimden bu hediye?"
"Bilmiyorum baba." İçindeki notu çıkarıp okumaya başladı adam

"Günaydın penguenim^^
Yine sana bi kazak yaptırdım ama bu sefer üstünde sana benzeyen bir pingu var. Onları senin için seviyorum. Senin gibi çok tatlılar. Bunu en kısa zamanda üstünde görmek istiyorum aşkım
Ve şey 我爱你😄😍😚"

"Ne demek oluyor bu kim bu şerefsiz?"
B-ben bilmiyorum b-baba gerçekten."
"Bu kaç oldu görmezden geldim ama yeter senin gibi piç kurusu bir oğlum olduğu yetmezmiş gibi bir de bu kim olduğunu bilmediğin sikik birinin hediyeleri başladı."

Elindeki kutuyu yere attı ve oğlunun üstüne yürüdü. Soo duvara sinmişti. Yüzüne inen yumruğu engellemedi o yumruğun peşini tekmeler tokatlar takip etmişti en son karnına bir adet tekme yemiş ve üstüne tükürmüştü babası. Canı acıyordu evet ama sözleri daha acı vericiydi. Yoksa babasını durdurabilecek güçte ve kuvvetteydi.

"Senin gibi bir oğlum yok neyin varsa al ve siktir git bir daha seni evimde, çevremde görmek istemiyorum. Akşam geldiğimde bu evde olursan evlat falan dinlemem öldürürüm seni anladın mı?" Tuttuğu yakalarını sert bi şekilde bırakmıştı babası. Bu sebeple kafasını duvara çarpmıştı kafası kanıyordu ama umurunda değildi. Bir an önce burdan gitmeliydi. Bu ağır hakaretler fazlaydı. Topallayarak odasına girmiş birkaç kıyafet çıkarıp bir çantaya koymuştu dolabın en gerisinde duran bilinmeyenden gelen hediyeler çarptı gözüne onlar yüzünden bu haldeydi ama önceden de babası onu böyle dövdüğü oluyordu o yüzden onları da yanına aldı. Sebepsizce. Sadece onları yanına alırsa birinin onun yanında olduğunu ve onu koruduğunu hissetmek istiyordu ve elinden o kazaklardan başka bir şey gelmemişti.

Çantayı kapatıp odadan ve daha sonra o dayaklar yediği hakaretler işittiği evi sonsuza dek terk etti. Birkaç gün için bile olsa kalacak yer bulmalı idi. Boş bakışlar ve yavaş adımlarla bir parka girdi. Bir banka oturdu.

Çok güzel önce okuldan atılmış şimdi de babası onu evden atmıştı ne kadar harika değil mi?

Okuldan atılmasının üzerimden değil 24 saati 12 saat bile geçmemişti. Okuldan atıldığını dair bi mesaj almıştı ki bu da gece 12 gibi idi. Nasıl böyle olaylar onu buluyordu anlamıyordu.

Sabahın yedisi idi o yüzden park boştu. Boğazı parçalanırcasına bir çığlık attı. Ve geceden beri tuttuğu yaşlar süzülmeye başladı. Elinde değildi ki bu zamana kadar hiç böyle ağlamamıştı. Deli gibi ağlıyordu.

Kaç dakika ya da saattir ağladığını bilmiyordu ama artık ne gözyaşı kalmıştı ne de çığlık atacak gücü. Kafasını eğmiş ellerine bakıyordu.

Gelen bildirim sesini duyunca ben elini cebine attı ve telefonu çıkardı.

------

Bilinmeyen:
Neden hala yere bakıyorsun?
Yer çok mu ilginç?
Beni bulamazsın boşuna o güzel gözlerini yorma.

Hurricane:
Dün gece okuldan atıldım. Seni lanet olasıca.
Sen ve beni mutlu ettiğini sandığın hediyelerin yüzünden.
Neden beni mutlu etmeye çalışıyorsun. Yeter artık lütfen uğraşma benimle. Senin yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. Babam senin hediyelerin yüzünden beni evden attı. Okuldakilerde bu ciddiyetsiz ve terbiyesizlik yüzünden beni dekana şikayet ettiler ve beni okuldan attılar. SAYENDE!!!
LANET OLSUN BEN BU OKULU OKUMAK İÇİN YILARIMI VERDİM GECEMİ GÜNDÜZÜME KATIP DERS ÇALIŞTIM. HAYALLERIME ULAŞMAK İÇİN 4 YILIM KALMIŞKEN SENİN YÜZÜNDEN BU GAYEMDEN OLDUM. BİR DAHA MESAJ ATMA LANET OLASICA!!!!

Bilinmeyen:
Ben senin gözünü açmaya çalışıyorum. Sevdiğimi korumaya çalışıyorum ama sen? Ahh! Neyse şu an sinirlisin. Sana sonra mesaj atarım 1-4-3.

Hurricane:
Yahh! 1-4-3 ne demek?✔
Ayrıca bir daha mesaj atma!!✔
Yah cevap ver!✔
Lanet olsun!!✔