Anlaşmak?

12.8K 505 16
                                    


Derdi dünya olanın,dünya kadar derdi vardır.-Yunus Emre.

eLVi..

Mutluluk denilen kavram insanlar için bir belirlenmiş bir konu değildir ve hiçbir zaman olmayacaktır.Kimisi için mutluluk kısa bir an,kimisi için sevdiği birine sarılmak,kimisi için para,pul,şöhretdir.Ama kimisi için de mutluluk sadece merak edilmektir.Düşünsenize biri sizi merak ediyor,biri sizin için üzülüyor ve ya mutlu oluyor.

Dünyadaki en saf ve karşıkonulmaz bu duyguyu bir kez tadan insan ölene kadar mutluluğun devam etmesini ister değil mi?

Ama bazen hiç öyle olmuyor.Sana bir anlık uğrayan mutluluğu hayatının sonuna kadar yaşayamıyorsun.

Kader diyorsun ama tüm suçun kendinde olduğunun farkında bile değilsin.

Hazar güçlü ve iri ellerin onu sarmasıyla oldukca şaşırmıştı.Nede olsa birazdan çekilecek diye düşünüp oda kollarını ona sardı ve baharatla karışık toprak kokusunu içine çekti.Bu adam çok güçlü kokuyordu.

Bir adam nasıl güçlü kokar bilmiyordu ama bu adam güçlülük ve güven kokuyordu.

Kamer son anda yaptığının farkına varıp ellerini Hazarın bedeninden çekti.Hayır,Hazara sarıldığı için değil,onca adamın arasında Hazara sarıldığı için elini çekmişti.Hazarda belinden kayan elin farkına varıp hemen ellerini Kamerin bedeninden çekmişti.

Herkes şaşkın şaşkın onlara bakarken sarılma sırası Yiğitdeydi.Yiğitde Hazara sarıldıktan sonra geri çekildi ve onlara bakan mahalleliye döndü.Hazar bir açıklama gereği duyup "Merak etmişler" dedi ve hızlı hızlı gidip herzamanki yeri olan en köşeye oturdu ve bakışlarını gökyüzüne dikti.

Kamerse hala şaşkındı.Buraya nasıl ve neyle gelmişti?.O kapıyı kim açmıştı?.Kamer bunlara öğrenmeden rahat olamayacağını anlayıp herkee baş selamı verdi ve Hazarın hemen yanına küçük ahşap sandalyeyi çekip oturdu.daha fazla ilgi odağı olmak istemediğinden Hazarın yüzüne bakmadan gözlerini gökyüzüne çevirdi.

Her seferinde beş el ateş ettiği gökyüzüne....

Belkide ondan küsmüş olan gökyüzüne....

Hazarın şaşkınlığıysa Kamerin onun yanına oturmasıyla katbekat artmıştı.Sevmiyordu bu kadar merak edilmeyi.Yalanların canı cehenneme,biri onu merak ettiği için çok sevinmişti ve sadece kimsenin onu merak etmediği için çıplak yalana süs maskesi giydirmişti sevmiyorum diye.

Yüzünü Kamerin yüzüne çevirdiğinde derin derin gökyüzüne baktığını gördü.Birşeyler düşünüyor olmalıydı.Birsüre daha sustuktan sonra Kamer konuşmaya başlamıştı.

"Nasıl kurtuldun?"

Siyah geceye beyaz yalan fazla gelirmiş.

"Niye soruyorsun ki?Tekrar oraya mı götüreceksin beni?"

Kamer duyduğuyla gözlerini gökyüzünden çekip Hazarın yüzüne döndürdü.Birkaç dakika yüzüne boş boş baktıktan sonra derin bir nefes aldı ve tekrar yüzünü gökyüzüne döndürüp konuştu.

"Soruma cevap vermezsen,belki."

Hazar yüzüne sinirli gülüşünü ekledikten sonra yüzünü Kamere döndürdü ve "Ne önemi var ki?.Yapmadığım birşey için beni cezalandırdın.Açıklamama bile izin vermedin.Kafama sıksan daha iyiydi." dedi ve evine gitmek için ayaklandı.

Artık,Kamerden daha fazla korkuyordu.Taş kalbi ve soğuk çehresi aralık soğuğundan bile daha dondurucuydu.

Kamer,Hazarın onun konuşmasını tamamlamadan gitmesine sinirlendiği için kalkıp Hazarın kolundan tuttu.Hazarın yönü anında Kamere dönerken,tüm mahallenin gözleri onların üzerindeydi.Kamer etrafı gözleriyle taradıktan sonra herkesin onlara baktığını görüp Hazarın hala bırakmadığı kolundan çekiştirerek onu kalabalıktan uzaklaştırdı.Gözükmediklerinden emin olduktan sonra Hazarın kolunu bıraktı ve sakinleşmek için şakaklarını ovmaya başladı.

HÜKÜMDAR •|Büyük Adam|•Where stories live. Discover now