YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI)

SEN BÖYLE DEĞİLDİN!

Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara...

Bulunduğum sıcacak yatakta kıpırdanırken, yatağın komple Cengiz gibi kokması tüm duyu organlarımı kendine getirmişti.
   Gözlerimi hafifçe açarken yatakta tek olduğumu görünce yüzüm asıldı. Ne kadar süredir uyuduğumu bilmiyordum. Yavaş bir şekilde yataktan kalkarken elimi karnıma koydum.
   - günaydın bebeğim
Üstümde ki Cengiz'in tişörtüne bakıp sırıttım. Bana elbise gibi olmuştu.
 
O iğrenç yerden tamamen kurtulmuştum, buraya geldiğim gibi kendimi banyoya atmıştım. Kanlı kıyafetleri üstümden adeta yırtar gibi çıkartıp çöpe atmıştım.
   Gelen doktor kontrollerini yapıp iyi olduğumuzu söyleyince derin bir nefes vermiştim.
   Uyuyana kadar Cengiz'in sürekli saçlarımı okşayıp, öpücük kondurduğunu hatırlıyordum. Pek konuşmamıştım, yani konuşacak gücüm yoktu.

Çıplak ayaklarımla yavaş bir şekilde merdivenlerden inerken, camdan arka bahçeyi seyreden Cengiz görüş alanıma girdi.
  Bir süre bu manzarayı seyrederken arkasını dönmesiyle beni görünce yüzünü şaşkınlık kapladı.

- uyandın mı?

- yok daha uyuyorum
Diyerek gülümsemeye başladım.
  Ayaklarıma inen bakışlarını seyrederken, kaşlarının çatıldığını gördüm. Hadi hayırlısı.

- neden birşey giymedin? Üşüteceksin. Bu kadar düşüncesiz olmayı kes artık.
  Hızlı bir şekilde gelip beni kucaklarken bende kollarımı boynuna sardım.

- sakin olsana ayaklarım çıplak diye ölecek halim yok.

Beni koltuğa oturtup gidip ayakkabılık dolabından yünlü terlik çıkartıp getirdi. Böyle üstüme düşmesi güzeldi tabi; ama yüzünde ki korku kalbimin sıkışmasına neden oluyordu.
   Terlikleri nazik bir şekilde ayağıma geçirirken önümde çökmüş bir şekilde durdu.
Yüzünü avuçlayıp bakışlarımızı birleştirdim.

- Cengiz bak burdayım, yine yanyanayız. Artık korkma. Hiç birşey bizi ayıramaz.
Yüzündeki ellerimi kavrayıp ikisine de öpücük kondurup yanıma oturdu.

- hamile olduğunu neden kimseye söylemedin?

Derin bir nefes alıp bakışlarımı yüzünde gezdirdim.

- kimseye söylemedim çünkü bu haberi ilk sana vermek istedim. Sana da dışarı çıktığın gibi söylemeyi planlamıştım ama maalesef olmadı.
   Herşey berbat oldu. Gözlerim tekrardan dolarken, Cengiz beni kollarının arasına çekip sıkıca sarıldı.

- tamam geçti, ikinizde iyisiniz en önemlisi bu. Bundan sonra herşey çok daha iyi olacak.

Çalan kapıyla bakışlarım Cengiz'e döndü.

- bizimkiler gelmiştir, Elif'te sana kıyafet getirecekti. Sen geç odaya ben kapıyı açarım. Başımı tamam dercesine sallayıp ikişer ikişer merdivenleri çıkmaya başladım.

Odaya girip kapıyı kapattım, şimdi herkes hamile olduğumu biliyordu kesin, utançtan Nasıl yüzlerine bakıcaktım?
   Odanın kapısı açılırken Cengiz elinde valizle içeri girdi.

- ohaa hayırdır Elif bütün elbiselerimi mi getirdi buraya? Manyak mı bu kız?

- bundan sonra burda kalıcaksın. Ondan tüm elbiselerini getirttim.

- saçmalama Cengiz, benim evim var zaten. Elifi tek başına bırakamam.
  Kaşları hızlı bir şekilde çatılırken tam karşıma geçti.

- bak maya benimle tartışma,  ben ne diyorsam o. Onca olaydan sonra seni bir dakika gözümün önünden ayırmam.  Sen şu an sadece kendini ve çocuğumuzu düşün. Bırak gerisini ben düşünürüm.

Büyük bir off çekerken çantadan çıkarttığım uzun yazlık elbiseyi alıp banyoya girdim.
Cengiz'in önünde giyinecek halim yoktu sonuçta.

Üstümü değiştirip banyodan çıkarken yatağın kenarında oturmuş bekleyen Cengiz'i görünce yüzümde tebessüm oluştu.
   Beni görünce ayağa kalkıp elini bana uzattı, hemen ellerimi elinin içene yerleştirdim. Bu adamın her hali aşka davet ediyordu.

El ele merdivenleri inerken koşarak bana doğru gelen Elif'i görünce elimi Cengiz'den kurtarıp kollarımı açtım.
   Bana sıkıca sarılırken tüm bakışlar bizim üstümüzdeydi. İkimizde ağlarken erkeklerin bizi bırakıp salona geçtiğini görünce gözlerimi devirdim.
   Odunlar işte.

- senin için çok korktum. Elif burnunu çekip benden ayrılırken, bende burnumu çekiyordum.

- iyiyim, ama şu an çok iğrenç görünüyoruz haberin olsun.
Halimize gülerken kendimize çekidüzen vermeyide ihmal etmedik. Birden Elif ciddileşirken yüzümde ki gülümseme yok oldu.
  
- hamile olduğun doğru mu?
Suç işlemiş çocuklar gibi başımı öne eğerken, yavaşça sorusunu onayladım.

- ne Zaman öğrendin peki? Ve neden bana söylemedin? Kardeş değilmiyiz biz?
Gözlerim tekrar dolarken Elif'in elini tutup bakışlarımı yüzüne çevirdim.

- yatak odasına gidelim ayak üstü konuşulacak konular değil bunlar!
Elif beni onaylarken beraber yatak odasına çıkıp Cengiz'le beraber olduğum geceden itibaren herşeyi ona söyledim.

- normal şartlarda seni affetmeyip süründürtmem lazım; bebişe dua et! Sırf o üzülmesin diye affediyorum.
Elif'in yanaklarını öpüp sıkıca boynuna sarıldım.

- sen birtanesin. Çok seviyorum kız seni.

- bende seni seviyorum canım

Elif'le beraber aşağı kata erkeklerin yanına geçtik. Kuzeyin yanına oturup en masum sayılacak bakışlarımı üstüne diktim.
  Bana kırgın olduğunu biliyordum, bir şekilde gönlünü almam lazımdı. Herkes kendi arasında sohbet ederken Cengiz'inde Mehmet'lerle sohbet ettiğini gördüm tabi gözü benim ve kuzeyin üstündeydi.

- kuzu? Bana küsmüsün?

- neden küseyim? Sırf benden birşeyler sakladın diye mi?
Hızlı bir şekilde bakışlarım ellerime indirirken, yüzüm asılmıştı.
Yanımdan kalkıp bahçeye havuzun başına giden kuzeyin arkasından bende kalkıp Bahçeye çıktım.

- özür dilerim kuzey maksadım seni kırmak yada senden birşey saklamak değildi. Sadece doğru zamanı bekliyordum.

- karnında Bebek taşıyorsun ve gelip doğru zamanı bekliyordum diyorsun. Hangi doğru zamandan bahsediyorsun?
  Kuzeyin bu kadar sinirlenmesine şaşırırken, beni anlamaması canımı sıkıyordu.

- herşey aniden oldu: Cengiz'in içeriye girmesi yüzünden zaten hayatım altüst oldu. Bunun en yakın şahidi sendin. O haldeyken bide gelip sana bunları söylemem zordu çünkü aklımda ki en son düşündüğüm bu konulardı.
 
Ağlamamak için kendimi sıkarken, gökyüzüne çevirdim bakışlarımı. Abim olarak kabullendiğim kuzeyin beni anlamaması ciddi anlamda üzüyordu beni.

- ne olursa olsun bana söylememenden dolayı hayal kırıklığına uğradım. Senden hiç beklemediğim şeyler bunlar. Tamam aşık olmanı anlarım; ama hamile kalmak nedir maya? Evlilik dışı bir çocukmu dünyaya getireceksin? Cidden aşk gözünü kör etmiş, sen böyle değildin.söylesene diğer kızlardan ne farkın kaldı şimdi?

kuzeyin lafları yüzünden ağlamaya başlarken, bu kadar ağır konuşması zoruma gitmişti. Bu lafları hakedecek ne yapmıştım ki?

- kes sesini! Nasıl onunla böyle konuşursun?
Cengiz'in gür sesiyle hızlı bir şekilde arkama döndüm.
Alev saçan bakışlar şuan kuzeyin üstüne sabitlenmişti.
  İşte bu iyi değildi....!!!!