42.Bölüm "Kara İnat..."

5.4K 257 71
                                    

Merhabalar :) Çok uzun zaman oldu biliyorum... Hiç bir bahane bu zamanı geri getirmeyecek. Bu yüzden ben sözümü burada kısa kesiyorum. Asıl açıklamam bölümün sonunda okursanız çok sevinirim. :)

Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola...

Rüyama ortak olun ;)

Rüyama ortak olun ;)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

^^

Emre sayısız yumruk attığı duvarın dibine çökerken Banu'nun her sözü beyninde yankılandı. Tüm o sözlerin ağırlığı yetmezmiş gibi Banu'nun gözyaşıyla ıslanan kirpikleri aklına geldikçe birer ok gibi Emre'nin kalbine saplandı. Bir anlık sinirle ağzından çıkan o kelimeler resmen kalbinin ölüm fermanı olmuştu. Daha üç dört saat önce çardakta yanında oturan kızın bir bakışıyla aklını başından aldığını düşünürken şimdi aynı kahverengi gözler kalbini yerinden sökmüştü. Banu'nun dolan gözlerini gözünün önünden gitmezken Emre ne yapacağını bilmez haldeydi.

Banu ise zorda olsa kendisini onun için hazırlanan odaya atarak son sürat eşyalarını topladı. Emre'nin sözlerini düşünmemeye çalıştıkça gözünden akan yaşlar topladığı eşyalara damlıyordu. Gözyaşlarından dolayı iyice bulanık görmeye başlayan Banu, elindeki çantayı yere bırakıp yatağa oturdu. Ellerini yüzüne bastırırken dudaklarından kaçmak üzere olan hıçkırığı son anda tuttu. Emre'nin sözleri öyle içini yakmıştı ki varlığını bile bilmediği duyguları onu yakmaya başlamıştı. Emre'ye karşı hissettiklerinin bir süredir farkındaydı ama bu kadar büyük duyguları olduğunu canı yandıkça anladı. Derin bir nefes alan Banu gözyaşlarını silerek oturduğu yerden kalktı. Çantasının fermuarını kapatırken bir anda açılan kapıya döndü.

"Banu ne oluyor canım? Neden topladın çantanı?"

Banu Emre'nin ablası Esin'i görünce derin bir nefes alıp kendini toparlamaya çalışırken zorla gülümsedi.

"Ben...ben gidiyorum Esin abla. Kusura bakmayın böyle ani oldu ama..."

"Ne gitmesi Banu bu saatte? Hem ne senin bu gözlerinin hali kıpkırmızı olmuşlar. Emre de bir şey demeden çıkıp gitti. Anlat bakalım ne oldu?"

Esin Banu'yu yavaşça yatağa oturturken kendisi de hemen yanına oturdu. Banu derin bir nefes aldıktan sonra Emre'yle arasında geçen konuşmayı tekrar düşündü. Dolan gözlerini saklamak istercesine başını eğerken Esin, Banu'nun olanları anlatamadığını anlayınca onun bu haline daha fazla dayanamadı.

"Hadi ben bırakayım seni gideceğin yere. Hem belki yolda konuşuruz."

Banu Esin'e minnetle gülümserken hazırladığı çantasını alıp Esin'le birlikte odadan çıktı. Canan teyzeyle vedalaşan Banu, Esin'in aracına biner binmez Ankara'ya bulduğu ilk uçak biletini internetten satın alıp telefonunu kapattı. Esin, gidecekleri yeri ona söylemek dışında hiç konuşmayan Banu'ya kısa bakışlar atarken en sonunda dayanamayıp konuşmaya başladı.

KALP ZAMANIWhere stories live. Discover now