6.Bölüm-Sağ Omzum

5.8K 286 6
                                    

Multimedya: Yiğit ve Lale
Lale Meryem

Akşamüstü olmuştu. Yiğit Beye yemek götürme fırsatı bulamamıştım hâlâ. Oturduğum yerden kalkıp neden şimdi götürmediğimi düşündüm. Yonca Sultanlara gitmişti. Annem yan komşulardaydı. Babamla Ömer'de kaymakamlıktaydı.
Ayrıca babamın her şeyi anlaması an meselesiydi. Mutfağa girip hazır olan yemeklerden biraz alıp bir poşete yerleştirdim.

Uzun bir yürüyüşten sonra sonunda ormana gelebilmiştim. Korkuyordum. Malûm küçükken kaybolunca...elimde değil.

Besmele çekip ormana girip hızlı hızlı yürüdüm. Muhtemelen ilk gördüğüm yerde değildi. Kısa bir süre sonra ilk gördüğüm yere geldim zaten.
Ekmek hâlâ duruyordu.
Çok acıkmış olmalı.

"Yiğit Bey!"

Yürümeye devam ettim. Bir süre daha elimde poşetle yürüdüm.

Uzakta yerde siyah bir karaltı gördüm. Hava kararmaya başladığı için ne olduğunu seçememiştim. Yanına gidince bunun Yiğit Bey olduğunu görmemle yerime mıhlandım.
Ne yapacağımı şaşırdım. Omzunun kıpkırmızı olduğunu fark edince gözlerim doldu. Kendimi toparlayıp yere diz çöküp oturdum. Başını alıp dizime koydum.
"Yiğit Bey lütfen açın gözlerinizi. Lütfen." Ağlamaya başladım. Daha önce annemlere burada olduğunu söyleseydim böyle olmayacaktı belki. Hepsi benim yüzümden.

Onun ölmüş olma ihtimali tüm vücudumun titremesine sebep olmuştu.
"Lütfen.."

Yiğit

Boğuk boğuk gelen bir ses var. Şimdi netleşti.

"..Lütfen." Kim bu? Neredeyim ben? Burası çok karanlık.

Yanağımdan kulaklarıma doğru ılık bir sıvı akmaya başladı. Ağlıyor muyum? Göz kapaklarımı zorlukla açtım.

Lale karşısındaki ağaca bakıyordu. Ağlıyordu. Demek yanağımdaki gözyaşı ona ait. Peki niye ağlıyor?

"Lale?" Sesim yorgun çıkmıştı. Aniden kafasını eğip bana baktı.

"Yiğit Bey?" Anında gözlerini kaçırdı."İyi misiniz?" Daha yeni fark ettim, başım dizindeydi. Kafamı kaldırıp oturur pozisyona geçtim."Eve gidelim yaranıza bakarız."

Ayağa kalktım. Sol kolumun altına girip yürümeme yardımcı oldu. Yürümeye başladığımızda ona baktım. Dikkatli ve endişeli bir şekilde yere bakıyordu.Belki de Hüseyin haklı. Belki onu bana yardımcı olan bir arkadaş olarak görmeliyim.

Lale Meryem

Bir süre yürüdükten sonra ikimizde yorulmuştuk."Oturalım mı?"dedim. Başıyla onayladı. Gözüme kestirdiğim bir ağaca ilerleyip onun altına oturduk.

Bana bakıyordu. Hissediyorum. Gerçekten."Sağ ol."dedi. Neden ki?

"Sen burada olmasaydın belkide.."durunca cümlesini bitirmesine izin vermeden konuştum.

"Ben önceden burada olduğunuzu annemgile söyleseydim bu halde olmazdınız."

"Burada olduğumu hala onlara söylememiş olman iyi bir şey." Cevabı ilginçti. Benim yüzümden yaralanmıştı ama umursamıyordu. Acıyor mu acaba?

"Acıyor mu?"dedim merakla. Güldü.

"Sizin tırnağınız kırıldığındaki acıdan daha az." Dalga mı geçiyor bu?

"Takma tırnaktan mı bahsediyorsunuz?" deyince yine güldü. Başını omzuma koydu.

"Uykum var."diye mırıldandı. Ne zamandır uyumuyordu acaba? Nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim bir kaç saniye. Bu tuhaftı...

LALEWhere stories live. Discover now