Chapter 1-Weirdo

8.9K 313 277
                                    

Merhaba, ben Evelina Mortez ve bu,muhtemelen nasıl öleceğimin hikayesi.

En baştan başlamalıyım...1938'de o çok görkemli anlatılan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük okuluna yazılmıştım.Şimdi düşünüyorum da...keşke bambaşka bir ülkede yaşamış olsaydımda,o taraflarda bulunan büyücülük okuluna yazılsaydım...Ama bu olsaydı onunla asla tanışamayacaktım...

Herşey büyük salonda başladı.Genç bi kadın adımı söylediğinde şuan hatırlayamadığım esmer bir kız Ravenclaw masasına ilerlerken bende titreyen adımlarla tabureye oturdum.

"Ah!" Kafamda yankılanan ses daha da titrememe sebep olmuştu."Senden çok beklentilerimiz var,Evelina Mortez.Öyleyse tabiî ki...Slytherin!"Bir şapkanın ne beklentisi olabilir ki benden diye düşünürken yanımdaki kadın hadi tatlım masana bakışı atmıştı.Şimdi düşünüyorum da gerçekten o zamanlar Gryffindor bile olabilirmişim cesaretime bakarsam...

"Uyum sağla Evelina.Uyum sağla.Titremeyi kes."diye emretmiştim kendime iki çocuğun arasına otururken.Yerime oturup binalarına seçilen öğrencileri izledim.İştahım hiç yoktu.Ne zaman stres ya da sinirlenmiş olsam istemediğim şeyler gerçekleşirdi...Cam şişelerin patlaması, aynaların kırılması ve daha kötüleri...çok çok daha kötüleri...

"Merhaba.Ben Roy." Dedi yanımda içeceğini yudumladıktan sonra masaya bırakan esmer çocuk...Ve bunu dediği anda masadaki bardak paramparça olup,çocuğun tabağına ve üstüne sıçramıştı.

O an salak gibi suçumu kabul edip "Çok özürdilerim!İsteyerek olmadı-"

Çocuk üstünü silkelerken masadan kalktı."Weirdo."

O an yakınımızda oturan herkes buna kahkahalarla gülerken daha fazla dayanamayacağımı düşündüm.Gözlerim istemsiz dolmuş ve daha 1 saat olmadan kendimi rezil etmeyi başarmıştım.

"Profesör Dippet!" Ayağa kalktım ve koşabildiğim kadar hızlı koşup durmuş bana bakan Dippet'e yetişirken,göz yaşlarımın çoktan bütün Slytherin masasından fark edildiğini fark etmiştim.

"Lütfen bir kere daha beni şapkaya yerleştirin!"

"Miss Mortez...biliyorsunuz ki böyle bir şey mümkün değil."dedi okul müdürü sakin bir tonla.

"Kendimi kontrol edemiyorum!"diye bağırdım elimi kolumu sallayarak bütün okulun beni izlediğinin farkında değildim."İstemsiz şeyler yapıyorum! Nasıl olduğunu bilmiyorum ama felaket şeyler yapıyorum ve bu devam edecek!Çok...çok daha kötüleri yaşanacak profesör bana yardım edin!"

Profesör Dippet kaşlarını çatıp delici siyah sözleriyle beni süzdü.

"Beni izleyin lütfen,Miss Mortez."dedi Dippet sakin bir tonla.

Dippet beni loş koridorlardan geçirirken tırnaklarımı yiyordum.Koridordun sonuna yaklaştığımızda kartal bir heykelin önünde durduk.

"Felix Felicis."dedi ve heykel yavaşça bizi yukarıya çıkardı.

Girdiğimiz oda gösterişli bir odaydı.Bir sürü kitaplar ve merdivenlerin üstünde duran kocaman bir masa.Burası müdürün odası olmalıydı diye düşündüm etrafıma bakınırken.

"En önemli kural." Dedi Dippet masasına oturup, eliyle önündeki sandalyeye geçmemi işaret ederken."Asla kimsenin önünde sizi rahatsız eden şeyleri söylemeyin...yoksa onların kurbanı olursunuz Miss Mortez."

Sandalyeye oturmadım."Bana yardımcı olacak mısınız yoksa olmayacak mısınız?Merlin aşkına!Daha demin o cam kırıkları o çocuğun gözüne girebilirdi!Kör kalabilirdi!"diye feryat ettim.Ve şuan tekrar düşünüyorumda...keşke kör kalsaymış.

"Öncelikle Miss Mortez sesinizin tonuna dikkat edin lütfen.Birbirimizi anlamaya çalışalım.Yaptığında anormal ne görüyorsun?" dedi Dippet."Çay tatlım?"

Başımı umutsuzca iki yana sallayıp pes edermişcesine sandalye yayıldım. "İnsanlara zarar veriyorum..." diye mırıldandım yüzüne bile bakmadan."Onların canını acıtacak şeyler yapıyorum...hemde asasız."

Dippet'in ilgisini çekmiş gibiydim sanırım ki çayını yudumlamayı bırakıp masasına daha da yaklaşmıştı. "Ne gibi şeyler yapıyorsunuz?"

Bu soruyu duyduğum an gözlerimi sıkıca kapadım.Aklıma Londra'da birlikte kaldığım muggle ailenin çocuklarına yaptığım geldi...Ailemden kalan son eşyam...kolyemi paramparça etmişti...Uyandığımda komidinin üstünde gördüğüm paramparça kolyenin başında dikilmiş sırıtıyordu...ve sonrası...o an o çığlığın benden çıktığına inanamıştım...Sonrasında ise gördüğüm odamdaki camın kırılmış olması ve bahçede gördüğüm kızın hareket etmeyen bedeni...

"Anlıyorum Miss Mortez...İşte bu yüzden buradasınız.Bu güçleri kontrol etmeyi öğrenmek için buraya geldiniz!Ve emin olun öğrenmeden de gitmeyeceksiniz." Dedi Dippet başını öne eğip.

Başımı hafifçe ona döndürüp onayladım ve teşekkürler diyip odadan çıkmaya yöneldim.

"Miss Mortez." Dedi Dippet."O anlar geldiğinde gözlerinizi kapatıp derin nefes alıp verin...benden bir tavsiye."

Onaylarcasına başımı sallamakla yetinip kendimi hızla odadan dışarı attım.

O konuşmadan sonra değişen tek şey benim kendimi azıcık da olsa kontrol edebiliyor olmamdı.Dippet zeki bir adamdı.Değişmeyen şey ise bütün Slytherin'in benimle hala dalga geçiyor olmasıydı.Bu 1 ay boyunca ''Weirdo" lakabıyla tanınır olmuştum.Hiç arkadaşım yoktu.Buna alışmıştım.Ama büyük salonda büyük sınıfların kafalarından çıkardığı uzaylı antenleriyle taklidimi yapıp gülüşen kızlara hiç alışamayacakmışım gibi geliyordu.

Her neyse size birazcık da bu günlüğün ana karakterinden bahsedeyim...O'ndan...Zaten bu günlüğümün her satırı onunla ilgiliydi.

Ona ilk kez dikkatli bakışım Slughorn'un dersinde olmuştu.İkimizde arka sıralarda tek başımıza oturuyorduk.

Slughorn "Hey!Arkada tek oturanlar!" dedi bizi işaret edip."Sizde bir grup olacaksınız.Haydi herkes işinin başına!"

İkimizde başımızı kaldırıp birbirimize baktık.Yeşil gözlerimle ona "Haydi gel" bakışı atıyordum.O da bana koyu kahveleriyle "Sen gel" bakışı atıyordu.

Slughorn "Slytherinden 20 puan demem için mi bekliyorsunuz arkadakiler?Dediğimi yapın! Geçin ön masaya." Diye sertçe seslendi.

Kitaplarımı alıp orta masaya doğru ilerledim.Tüm sınıf kıkırdamalarla bize bakıyor,fısıldaşıyordu.Bu artık bana tuhaf gelmiyordu.Ama o, benim aksime onlara tiksinmeyle bakıyor,nefret ediyordu.Her ne kadar dalga geçilmeye alışmış olsam da şuan içimde bilmediğim bir mutluluk vardı.Sanırım bu ilk defa biriyle yan yana oturuyor olmamdı.Bir arkadaş edinmek için fırsattı.

Slughorn önde öğrencilerle uğraşırken bende bunu fırsat olarak değerlendirdim.

"Eveline Mortez." Dedim yüzümde arkadaşça bir gülümsemeyle.

Koyu kahvelerini bana çevirip umursamaz bir yüzle baktı."Kim olduğunu biliyorum." Dedi tepkisizce.

Gülümsedim."Sanırım herkes biliyor."dedim.

Cevap vermedi ve Slughorn siyah deri çantasını toparlamaya başladı.

"E peki senin adın?" diye sordum kaşlarımı çatıp.

"Tom Riddle." Dedi koyu kahvelerini, yeşillerime dikip ve sonra memnun oldum dememe izin vermeden kitaplarını toparlayıp sınıftan çıktı.

Diary Of Evelina MortezWhere stories live. Discover now