Chapter 34-Salazar Slytherin

2K 148 178
                                    

Kollarımı kendime sarmış,yürürken ayaklarımın altındaki taşların birbirine sürtünürken çıkardıkları sesler dışında gecede tek bir ses yoktu.Baykuşlar bile uğuldamıyordu.Ay,neredeyse tam bir daire şeklini almıştı.Elbisemin etekleri taşlara sürtünürken kendimi Tom'un az önce yeni misafirlerini salona davet etmesini unutmaya çalışarak,ormanın içine girdim.

Gruba ne kadar kız giriyorsa o kadar güçlü durmaya çalışıyordum. Çünkü kim Tom Riddle'ın gözüne girmek istemez ki?Hem ayrıca Tom ile aramdaki bağı bilen bir Antonin birde Amanda vardı.Onlarda birine Tom ile aramızdaki bağı anlatmaya cesaret edemezlerdi.Ama keşke etseler...O zaman herkes bilirdi ve tehditler az olsun azalırdı.

Başımı kaldırıp,yüzüme vuran aya baktım.

"Merlin her şey bu kadar zor olmak zorunda mıydı?!"

Ve o anda kainat cevabını böyle verdi.Önümdeki taşı fark etmeyip,yere düşerken hafif bir çığlık attım.İçimden hem sakarlığıma hem de Merlin'e küfür ederken elime batan küçük taşları silkmeye çalıştım.

"Sanırım cevabını aldın." Dedi bir ses kahkaha atıp.

Hızla ormanın içinde kocaman bir ağacın önünde oturan çocuğa döndüğümde,gözlerim kocaman açılmıştı.Rezil olmuştum.

"Başka bir şey beklemiyordum zaten." Dedim dudaklarımı ısırıp.

Kendimi rezil etmenin bir yolunu her zaman bulmak zorundaydım,değil mi?

Tam ayağa kalkacakken,önümde oturan çocuk benden önce davrandı.Giydiği siyah pelerininin içinden bir elini bana uzattı.Yüzünde alaycı bir ifade vardı.

Elimi eline uzattım ve üstümdeki toprağı silkip,karşımdaki çocuğa gülümsemeye çalıştım.

"Bu arada." Dedi tekrar elini uzatıp."Tanışmadık.Ben Axel."

"Evelina." Elini sıktım.

Axel'in değişik bir karizması vardı.Sol gözünün altı sanki bir çeşit hayvan tarafından tırmıklanmış gibi çizikti.Gözleri ay ışığında su yeşilini anımsatıyordu.Saçları kumral,kulağını hafifçe geçiyordu.Kısacası...bence hoş görünümlüydü.Etrafıma fazla dikkat etmediğim için onu görememiştim ama Tom'un grubunda olduğunu anlamıştım.

"Gel,oturalım." Dedi Axel tekrar ağacın altına otururken.

Şuan yapacak daha önemli bir işim yoktu.Axel'in yanına çömeldim.Ağacın köklerine oturduk.Gülümsedi.

"Benim Tom'un arkadaşı olduğumu nasıl anladın?" Diye sordum.

"Salonun her kapısı açıldığında baygın bir şekilde yatıyordun." Dedi soğuk bir sesle.

"İzlemek nasıl bir şey anlatsana?" Dedim ona şakayla karışık gülümserken.

"Ben Geller Grinderwald'ı savunan bir aileden geliyorum,Evelina." Dedi Axel kendini beğenmiş bir ses tonuyla."Böyle bir manzarayla ilk defa karşılaşmadım."

Bir süre ikimizde sessizce durduk.Axel hoş olduğu kadar karanlık bir çocuktu.Zaten gözünün altındaki yarığı gördükten sonra bunu tahmin etmek çok zor olmamıştı.

"Ama çığlıkların acı vericiydi." Dedi eline bir dalıp."Nasıl kızdırdıysan artık."

"Kızdırmadım." Dedim kendimden emin bir tavırla.Dik bir şekilde oturdum ve ona döndüm."Yanlış anlaşılmaydı.Ben Riddle'ın hep en yakını olmuşumdur."

Bir süre ortama yine garip bir sessizlik çöktü.Birbirimize baktık ve sonra kahkalarla gülmeye başladık.Arkamızda kalan malikanede onca korkunç şey yaşanırken neşemizi hiçbir şey kaçıramazdı şuan.

Diary Of Evelina MortezOù les histoires vivent. Découvrez maintenant