Kitap Oluyor!

84 3 0
                                    

Kaç kişi var bu hikayeyi okuyup bitiren bilmiyorum ama buraya kadar gelen varsa öncelikle teşekkür ederim, az okunmuş bir kurguya da şans verdiğiniz için. "Kimim Ben?" kitap olarak raflarda yerini alacak 2 hafta içinde, Gece Kitaplığı aracılığıyla. Bu yüzden bölümleri kaldırmak zorundayım ama 2. kitaba, "Hayatta Kalma Rehberi", buradan devam edeceğim. "Kimim Ben?" çıktığı an o da yayınlanmaya başlanacak, neyse çok uzatmadan tanıtım bölümüne geçiyorum. Görüşmek üzere ^-^

*

Önceleri, başka bir gökyüzünün altında...

Hayır, dedim içimden. Yapma bana bunu. Yine okuduğum kitaptaki karakterin seçimlerini sorguluyordum. Sorgulamak da değildi de aslında, yaptığı tamamen aptalca seçimleri göstermeye çalışıyordum sanki olacakları değiştirebilirmişim gibi. Kitap okumanın mutsuz bir sondan sonra en kötü yanıydı belki de kararları alan siz olmamanıza rağmen sonuçlarına sizin de katlanmanızı sağlaması. Film değildi ki bu gözlerinizi kapayıp sahnenin geçmesini bekleyesiniz. Bu yüzden işte, utanç verici seçimler yapan karakterlerden uzak durmak istiyordum. Peki durabiliyor muydum? Hayır, o kadar çok kitap okuyordum ki elimde okumaya kitap kalmayacak korkusuyla eleyemiyordum hiçbirini. Evet, çok kitap alıyor ve çok kitap okuyordum ama aynı zamanda her aldığım kitabı okumuyordum. Hatta çok oluyordu bir hevesle alıp daha sonra önceliğimin bir başka kitap olduğunu hatırlayarak bıraktığım kitaplar. Sanki o yeni geldi diye çoktan sahip olduğuma haksızlık ediyor gibi hissediyordum yoksa.

"Yeter." dedi kapının önünde beni izleyen ablam kitabı içerisinde ayraçla kenara koymama neden olarak. "Kardeşimi geri ver."

"Okuyordum, kıymetli kitaplarıma biraz saygı göster lütfen."

"Of be Çağrı! Senin şu anda söylediğin şarkılarla, rol aldığın filmlerle insanları kendine hayran bırakıyor olman gerekiyordu. Ben senin yerinde olsaydım var ya şimdiye beni tanımayan insan kalmazdı."

"İnsanlar olarak ucuz atlatmışız desene." deyip gülmeye başlayınca ablam eline geçirdiği birkaç yastığı olabildiğince sert bir şekilde bana fırlattı.

"Pislik."

"Beni rahat bıraksan işte bunlar başına gelmeyecek."

"Rahat bırakırım, neden bırakmayayım, ancak benimle geleceğine söz vermelisin."

"Bu akşam olmaz."

Kollarını önünde birleştirip "İnanamıyorum ya," dedi. "resmen benim yerime var olmayan şeyleri seçiyorsun."

Gözlerimi kıstım. "Emin misin? Çünkü ben patateslerin gerçekte de var olduğundan neredeyse %100 eminim."

Gözlerini devirip yatakta yanıma oturdu. Bir süre kitabımı inceledi içinden sihirli bir değneğin çıkıp onu içine çekmesini bekler gibi ve sonrasında hayal kırıklığıyla aldığı yere koyup bana döndü tekrar bıkkınlıkla.

"Ya tamam, oku, ama bu seninkisi artık sağlıklı değil. Elinde bir kere gördüğüm kitabı 2 gün sonra görmüyorum."

"Çünkü…" diyerek ayağa kalktım ve onu da kaldırdım. "Sen inanmıyorsun, görmüyorsun, duymuyorsun, hissetmiyorsun. Sen sadece okuyorsun. Hatta pardon sen onu bile yapmıyordun."

Kaşlarını çattı.

"Sen o kitaplarla neler yaşıyorsun?"

"Göreceksin. Sen de göreceksin." dememle ablam korku içinde "Çağrı seçilmiş kişi falan değilsin, değil mi?" deyince kahkaha attım bu sefer. Birden bu kadar çekingen davrandığına göre onu gerçekten endişelendirmiş olmalıydım.

"Sabırlı ol, beklediğine değecek."

Kimim Ben? (Kitap Oldu!)Where stories live. Discover now