Bölüm 2

827 70 0
                                    


Bahçeye çıktığında arkası dönük bir adamın onu beklediğini gördü. Ağır adımlarla ona yaklaşırken adam ona döndü. Ashley onun ulaştırmacısı Herman olduğunu görünce koşarak sarıldı.

“Herman demek beni sen götüreceksin! Seni çok özledim.”

Herman yüzünde ki sert ifadeyi korumaya çalışarak geri çekildi.

“ Geçen sene söylediklerimi unuttun sanırım, artık senin ulaştırmacın benim ve her yere ben götüreceğim. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Tabi Dünya zamanına göre.”

“Dünya zamanı mı?”

“Evet, Dünya zamanın uzaya göre daha hızlı aktığını bilmiyor muydun?”

“Biliyorum fakat geçen sene Geynadan geldiğimde Dünyada da bir sene geçmişti.”

Herman’ın dudaklarının kenarı kıvrıldı.

“Gedoksların zamanla oynama gibi bir yetenekleri var. Siz Geynaya gittiğinizde Geyna zamanını Dünyayla eşitliyorlar. Bu gedokslar gerçekten tuhaf varlıklar. Her neyse.”

Ashley Herman’ın başından çıkarmadığı kovboy şapkasının takılı olmadığını görünce kafasını göstererek, “Şapkan nerede?” diye sordu.

Herman huzursuzca omuz silkti. “Onu kaybettim. Kendimi çıplak gibi hissediyorum.”

Ashley kahkahalar atarken yürümeye başladılar. Geçen sene onu eğitim merkezine götürmek için gelen mekuzu bekledikleri geniş araziye geldiklerinde Ashley bir mekuzun orada beklediğini gördü. Etrafına baktı, yakınlarda ki yoldan bir sürü araba geçiyordu. Mekuza doğru ilerlerken panikle Herman’a döndü.

“Hava aydınlık ve insanlar mekuzu görebilir!”

Herman güldü. “Sen baya paslanmışsın Ashley. Unuttun mu mekuzun görünmezlik kalkanını var. Şu an bizi gören insanlar bu arazinin ortasında boş boş dikildiğimizi sanacak. Mekuza bindiğimizde bir anda kaybolduğumuzu görürlerse yaptığım büyü sayesinde hafızalarından bu an silinecek.”

Mekuza adım atar atmaz Herman işaret parmağını havaya kaldırdı ve yeşil ışıkları havaya gönderdi. Işıklar mekuzun tavanından geçerek yok oldu. Herman Ashley’e baktı.

“Bu büyü bizi gören insanların hafızasını silmek için. Kimsenin görmediğine eminim ama önlem almakta yarar var.”

Ashley Jake’in yanına oturunca omzuna vurdu. “Hey selam Jake!”

Jake gülümsedi. “Selam Ashley.”

Jake ellerini havaya kaldırarak şıklattığı anda mekuzun kapısı yukarı kayarak kapandı. Herman sihirle kemerlerini bağladı. Mekuz havalandığında Ashley önceki yolculuklarını düşündü. Giderken de gelirken de hava karanlıktı ve bu yüzden mekuzun önünde ki camdan pek bir şey görememişti. Ama önlerinde uçan kuşları, yakınlarında ilerleyen uçakları hatta birkaç metre ilerisinde ki uçurtmaları bile görebiliyordu.

  Etrafı izlemeye o kadar dalmıştı ki saatler geçtiğini fark etmedi.  Mekuzları büyük uçsuz bucaksız bir denizin üstünden geçerken Herman’a döndü.

“Burasıda neresi?”

“Atlas okyanusu diğer adıyla Atlantik okyanusu.”

Ashley’in şaşkınlıktan ağzı açık kaldı.

“Ama burası Dünyanın öbür ucu. Ne kadarda çabuk geldik.”

“Bazen beni şaşırtıyorsun Ashley. Bizim güçlerimiz var unuttun mu.  Mekuzumuzun hızını normal uçaklarla kıyaslama.”

Geyna-Zaman KapısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin