6. bölüm

928 59 31
                                    

Masadaki herkese 'bu mudur' bakışı atım. Buzdolabından bir tane bir şey alıp azıma atım sonra odama ilerleyip top çıkardım nereden bulduğumu sormayın yada söyleyeyim okuldan arakladım, evet harikayım demi .-. ?

Her neyse top oynarken Jackle barışma planı düşündüm , niye ilk dakikadan bir birimize düşman olduk ki?

Hem daha ben katillikle ilgili bir şey bilmiyorum. Ama o bir katil! aranan bir katil. Şimdi kavga etsek o kazanır neden? Çünkü benden güçlü ve deneyimli.

Başımı iki yana sallayıp omuz silktim. Barışmak istiyorsa kendisi gelip 'Barışalım' desin, hiç kafamı böyle şeyler için yoramam ben.

Bir kaç kez topu sektirdikten sonra kapıya doğru şut çektim ve eş zamanlı kapı açıldı. Gelen Toby idi.

Top bildiğin kafasına het şat çekmişti. Koşarak yanına gittim.

Ben: Hey, iyi misin Toby(!)?

Toby: İnanmazsın çok zaten az önce kafama hiç top gelmedi.

Mahçup bir şekilde ona baktım.

Ben: Merak etme bir iki dakikaya geçer. Sonuçta ben anne terliği yiyorum senin gibi top değil.

Toby: Bence anne terliği bundan daha az acıtır.

Toby'ye tek kaşımı kaldırdım. Bir kere bir Türk kadını terliği falsolu atıp, koridordan duvara çarptırıp odanın içine sokuyor, ha bir de o terlik çocuğun tam kafasına geliyor.

Ben: Sanırım sen hayatında anne terliği yememişsin.

Toby: Hayır ama bir kaç kez Slenderman'dan dayak yedim. O sayılıyor mu?

Başımı olumsuz şekilde iki yana salladım. Ama eminim ki Slender babanın da dayağı serttir.

Toby'ye kalkması için yardım edip onu yatağa yatırdım. Şuan bir tane daha arkadaşım oldu, hem de bir katil. Şuan 3 katil, hayır 4 katil arkadaşım var; Liu, Jeffery, Jane ve şimdi Toby.

Ben: Buz alıp geliyorum, bekle beni.

Hemen odadan çıktım. Merdivenin korkuluklarından kayıp mutfağa ilerledim. Mutfağa girdiğimde masada Jane , Sally ve Nina konuşuyordu.

Onları takmadan buzluktan buzu aldım. Tam kapıdan çıkıyordum ki Jane'nin sesi geldi.

Jane: Hey Ketra, nereye böyle? Birisine bir şey mi oldu?

Sally: Yoksa biri senle oynamak istemediği için onu dövdün ve pişman olduğun için ona buz mu götürüyorsun?

Ben: Top sektiriyordum kapıya doğru şut çekmiştim,tam o anda Toby geldi ve top ona çarptı. Kısacası Toby'ye het şat çektim.

Kızlar gülerken bende ufak bir tebessümle oradan ayrıldım. Odaya hızlıca çıkarken yolda Slender babaya yakalandım.

Slender: Hayırdır? Buz kime?

Ben: Ş-şey.... Birisine het şat çektim de.

Diyip üstü kapalı bir cevap verdim. Selender'da pek üstlenmedi. Vallahi bugün iyi günümdeyim.

Merdivenleri üçer-beşer çıkarak odaya ulaştım. Kapıyı ayağımla tekmeleyip, ayağımla kapattım. Toby'nin kafasına buzu koyup yatağın köşesine oturdum.

Ben: Bak bu kelimeyi benden çok nadir duyarsın. Özür dilerim.

Toby: Vay canına bu bir ilk olmalı o zaman ve sorun değil. Daha kötülerini yaşadım ben.

Bunu duyunca gözlerimi devirdim. Ne düşünüyordum ki? O bir katildi. Bu acı diğerlerine kıyasla sönük kalırdı.

Yataktan kalkıp kendi yatağıma doğru ilerledim. Bavulumdan Harry Potter kitabını alıp okumaya başladım. Yoksa bu zaman asla geçmiyecekti.


çok çok üzgünüm ama cidden yazacak bir şey bulamıyordum! Bu aralar zaten zor durumdayım!

Ve uzun süredir CP'yi takip etmiyorum ;-;

Yani nasıl gelişmeler olduğu hakkında hiç bir fikrim yok!

Ve belki bu kitabın ilk takipçileri burda mı? Bence değil dssaggfsgsgfsgd

Neyse hepinizi seviyorum!

Korkuyla kalın~

 Cp'de Bir TürkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin