10. bölüm

756 41 49
                                    

Ben yavaşça, insanların çığlıkları arasında yere oturdum ve çıkışa doğru, arkasında köpek varmışcasına kaçan insanlara baktım. 

Cidden belki ben L.J'i tanımasam bende onlar gibi kaçardım. Tamam Türküm falan ama, abi bu da g*t korkusu yani. 

Etrafa bakıp çığlık atan insanları görünce içime bir gülme istediği geliyordu. Cidden acayip korkaklar. Neyse, oturduğum yerden kalkıp insanların arasına dalıp, küçük bir kız çocuğunu seçtim ve onu kalabalığın içinden çıkardım. Sonra L.Jack'in kızı avladığı panayır çadırının arkasına geçtim ve kıza baktım. Korku dolu gözlerle koluma yapışmıştı. Lanet olsun tırnaklarını derime geçiriyor.

"Az sal lan! Bak ben ağaç değilim! Sende kovala! Şimdi şuraya geç seni şımarık velet!" 

Hızlıca kızı yere ittim. "Az sabır," Kıza tekrardan baktım. Hâlâ yerde yatıyordu. Çok sert itmedim ki. Değil mi?

Yavaşça küçük kızın yanına çömeldim. "Lan velet? İyi misin?" Omuzunu biraz dürtükledim. Sonra kızın topuz yapılmış saçını tutup havaya kaldırdım. Ağlıyordu. 

"Lütfen, lüt...lütfen bırak be-ni."

Sadece göz devirdim sonra kızı kucağıma alıp, çadırın arkasından çadıra girdim. L.Jack öldürdüğü çocukları bir güzel mideye indiriyordu. "L.J? L. Jack?" 

L.J. yemeği bırakıp bana yavaşça döndü. "Ne var?" Hızlıca üstüme atladı ve boynumu tutu. "Yemeğimi yerken rahatımı bozulmasını sevmem." 

L.J. baktım ve karnına bir tekme geçirdim. "L.J! Benim Ketra! Hani yeni proxy!"

L.J. Bir süre durakladı ve azından akan kanı temizledi. "Oh, sen miydin Ketra? Üzgünüm, sadece çok açıtım ve yemek  yerken birinin karışmasını sevmem." 

Gülümsedim ve saçlarından tutup getirdiğim kızı önüne attım. "Al bunu da ye ve gidelim. Bazı kişiler polisi aradı." 

L.J. yere yapışmış kızı aldı. "Eh, idare edicez artık." L.J. yavaşça yeme işine geri dönerken, bende çadırdan çıktım.

Etrafı kontrol etmem gerekiyordu. Polisler gelmiş olabilirdi, ya da daha kötüsü. Neyse, etrafı gezerken bir beyzbol sopası buldum. Hemen sopayı aldım ve etrafa baktım. Beyzbol sopasının ne işi vardı ki burada? 

Omuz silktim. Polis falan gelirse, en azından kendimi korumam lazım. Sonra atlı karıncadan bir gıcırtı sesi geldi. Direkt oraya baktım. "Kim var orada?"  O tarafa doğru ilerlerken hâlâ konuşuyordum. "Cidden tüm kaosa rağmen buradaysan, lütfen bize katıl am*k. Deli  cesareti var sende o yüzden yani."

Beyzbol sopasını iki elimle kavrayıp sağa doğru yukarı kaldırdım. Tüm atlı karıncanın etrafında gezdim. Kimse yoktu. 

Hani şu filimlerde olur ya, çocuk  bir ses  duyar sonra oraya yaklaşır, ama yaklaşıp oraya baktığında kimse olmaz. İşte sonra kötü adam arkasından çıkıp onu öldürür. 

Ha işte ben onu yaşıyorum. Ama sıkıntı şu, buradaki kötü adam benle L. Jack(!?). Yani ne oluyor gız?

Atlı karıncanın oradan uzaklaşıp, L.Jack'İn bulunduğu  çadıra girdim. Sonra L.Jack'e seslendim. "L.J! Hadi! Sıkıldım ben!"

L.J başını salladı ve yanıma geldi. "Yürü." Dediğinde göz devirdim. Ama umursamadım ve yürümeye devam ettim. L.Jack'te arkamdan geliyordu. 

Beraber panayırın kapasını yaklaşırken bir ses geldi. "İçerdeki katil! Hemen panayır kapasına gelin! Zorluk çıkarmayın! Zorluk çıkarırsanız vur emri aldık!" 

Gözlerimi devirdim. "Vur, vur, vur bana. Hahaha!" Neden böyle bir şey dedim lan ben?. Sanırım iyice mala bağladım. Bir kıkırtı duydum. Etrafıma dikkatlice baktım. Kimse yoktu. "Şizofrene mi bağladım acaba ben?" L.J ise bana anlamsızca baktı. "Ne oldu?" 

Elimi boş ver dercesine salladım. "Çabuk olalım, polislere yakalanmamalıyız." L.J kafasını salladı ve bana elini uzattı. Ben ise ona garip bir şekilde baktım. Sonra ise elimi uzattım. Uzattığım gibi beni kendine çekti ve biri anda koşmaya başladı. 

Vay, anasını çok hızlı. "VUHU!" Sonra ise L.Jack panayırdan uzaklaştırdıktan sonra beni yere bıraktı. "Bu harikaydı!" L.Jack bana bakıp gülümsedi. "Hadi eve gidelim, sıkılmaya başladım." 

Kafamı salladım. Ormanın yanında ki İki şeritli yoldan giderken çok araba yoktu. Zaten burayı kullanmayı pek sevmezlerdi.  Neyse, işte ilerlerken yeni sopamı inceliyordum. 

Güzeldi, pek yeni gibi durmuyordu. Beyaz boyası, bazı yerlerinde çıkmıştı ve kuru tahtası gözüküyordu. Ama müko gözüküyordu. Gülümsedim ve sopayı sağa sola salladım. "Al gardını seni polis bozuntusu! Ha!" Sopayı ilerideki çalılara vurdum. Ve bir çığlık sesi. Biliyordum! Şizofren değilim!

"Hey, Ketra bu kız kim?"

Omuz siktim. Yerdeki kızın kim olduğunu bilmiyordum. "Bilmiyorum ama burada bırakamayız, hadi onu eve götürelim!" L.Jack suratını astı. "Slanderman  buna çok kızar Ketra." Somurttum. Bana ne ya! "Çok sıkıcısın Jack! Hıh!" Kızı kolundan tutup ağaca yasladım. Fena vurmuştum sanırım. 

Kızı biraz baktıktan sonra o kadarda yaralanmadığını fark ettim. Ama bu orada bizi izlediği gerçeğini değiştirmiyordu. Ve buda demek oluyor ki, o kıkırtı ve atlı karıncada ki ses gerçekti. Delirmiyordum! 

Kızı gelin tarzı kucağıma alıp, CP evine giden yolda yürümeye başladım. "Hadi L.Jack! Gidelim!"

Arkamdan anlamadığım bir kaç kelime mırıldanarak geliyordu. Kesin küfür ediyordur ama niysa, günahını almayalım boş yere.

 Kesin küfür ediyordur ama niysa, günahını almayalım boş yere

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

güzel değil mi?


Evet, en uzun bölüm oldu.  Bir de o kız sizce kim?

Tabiki de aranızda ki şanslı olan biri!

Aşağıda yazdığım şeyi ilk dolduran kişiyi hikayeye alacağım

Gereken şeyler;

Ad ve Soyad: 

Silahı: 

Kişiliği:

Görünüşü:  (Saç, göz rengi ve kıyafetleri)

Hobi(ler):

Fobi(ler): (varsa, aynı Jeff'in kediden nefret etmesi gibi)

Düşmanları: (Jane ile Jeff gibi)

/04:36'da bitti ve yayınlandı/

/tekrardan yayınlanacak/

 Cp'de Bir TürkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin