BİR PARÇA HUZUR

3.4K 118 4
                                    

Teyzemler gideli 2 saat olmuştu. Salonda duvarı kaplayan televizyonun karşısında oturuyordum. Kanalları biraz gezindim, her kanalda kadın programları vs şeyler. Bunaldım. Müzik kanalı aradım, buldum. Hoşuma giden birini seçip, kumandayı bıraktım elimden.

Ne yapsam? diye düşünmeye başladım. Hava güneşli, nemli, sıcaktı. Havuz geldi aklıma. Evde de kimse yok. Bir anda sırıttım, koşarak odama girdim, bikiniye benzer pembe bir sudyenle altına siyah bir şort uydurdum, giydim. Havlumu da yanıma aldım ve bahçeye girdim. Su önümde berrak, mavi. Kafamı dağıtacak kadar güzel. Ayaklarımı sallandırdım yavaştan. Kendimi soğuk suya bırakarak dibe daldım, yüzdüm. Panzehir gibi geldi bana, su beni iyice hafifletmişti. Suyun yüzeyine sırt üstü yatarak bi müddet kaldım. Biraz daha yüzdüm, hatta yorulana kadar. Havuzdan çıktım ve şezlonglardan birine uzandım. Güneş tenime dokunuyordu, sıcak. Bir parça huzur hissettim, bir parça mutluluk. Sigaram da yanımdaydı.

Bir tanesini paketten çıkardım, yaktım. Derin bir nefes, işte rahatlık..

Akşam olana kadar kalkmadım havuz başından. Gölgede uzanmaya başladım, acım bir nebze hafifledi. Hatırlamak istemiyorum hiçbir şeyi. Olmamış gibi devam etmek istiyorum ama, inşallah!

- "Nur Hanım, bilseydik evi daha önceden boş bırakırdık.."

Yine o.  Allah kahretsin! Havluyu bedenime dolar dolamaz, ses tonumu istemsizce yükselterek,

- "Siz gitmediniz mi!" diye bağırdım.

- " Maalesef, keyfini bölmüş gibi olucaz güzelim ama ben hiçbir yere gitmiyorum. Rahatsız mı oldun?"

Yüzüne baktım öylece. Kalktım yerimden, adım attım ama kolumdan tuttu,

- " Gitme."

Bir an, sadece ufak bir an durmak istedim. Konuşmak, öylece. Ama yaptığı iğrenç hareketler, kurduğu mide bulandırıcı o cümle geldi aklıma.

- "Kolumu bırakın."

Diretecek sanıyordum ama, yapmadı. Elini çekti.

- "Çok ama çok soğuk birisin!"

Hadi bakalım içimdeki volkanı patlatıyorum şimdi. Buraya kadar.

- "Soğuk bi insanım ben evet. Niye bunu umursuyosun ki sen! Konuşmak istemiyorum, hatta görmek bile istemiyorum, nefes almak istiyorum o kadar! Ayrıca bana bir daha asla dokunma. Asla!"

Hızlı adımlarla içeriye kaçmaya çalıştım. Arkamdan geliyordu. Koşmaya başlayınca onun da koştuğunu hissettim.

Merdivenden hızlıca indim, odama girdim. Kapıyı kapattım ve arkasından bedenimi yasladım ama bir güç beni geriye itti. Odama girdi.

- " Bana bak! " dedi yaklaşarak. Aramızda milim mesafe yoktu. Kollarımdan tuttu, olağanca kuvvetiyle bastırmaya başladı.

- " Canım acıyo, bırak beni!"

- " Bana bak! Ben sapık değilim, tacizci de değilim! Ama deli olmadığımı söyleyemem. İtiraz ettikçe beni sinirlendiriyosun! Aklına gelen kötü şeyleri yapacak bir adam değilim, ama beni buna zorluyosun!"

- "Ne saçmalıyosun! " dedim. Evet sizli bizli konuşma sabrım bitmişti artık. " Benimle konuşuyosun, yaklaşmaya çalışıyosun, izin vermediğim için ben mi suçluyum!"

- "Sus artık! Kimle nasıl konuşacağını bileceksin."

Bir eliyle boynumu tuttu. Diğer eliyle ellerimi yakaladı. Bacaklarının arasına bacaklarımı koyarak sıkıştırdı. Olağanca gücüyle. Nefesim kesilecek diye düşündüm.

- "İmdat! Yardım edin!"

- "Kapa çeneni! Kimse duyamaz!"

Dudaklarını boynuma dayadı. Öpmeye başladı. İçimde iğrenç bir mide bulantısıyla ağlamaya başladım. Bir eli hala ağzımda, dudaklarını kulağıma yaklaştırıp derin bi nefes aldı,

- "Bana karşı koyan tek kadın olduğun için mi bilmiyorum ama, seni istiyorum. Bu olacak.."

Ağlıyordum, gözlerimden akan yaşlar ellerini ıslattı. Birden geri çekildi, kapıyı kapattı ve bir kilit sesi duydum. Kapıyı açmaya çalıştım hemen, açılmıyordu.

- "Aç kapıyı! Beni buraya kitleyemezsin!" dedim bağırarak. Ne bir ses, ne de hareket duyamadım daha sonra.

Ellerimi belime doladım, ağlayarak yere çöktüm. Lanet olsun!

" Teyze, nolur gel..."

SUS VE ÖP!Where stories live. Discover now