DEVAM

2.6K 65 0
                                    

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Evimde. O evden çıkarken neler oldu, hiçbir fikrim yok. Tek hissettiğim karnımdaki açlık hissi.

Kalktım, biraz peynir biraz salata tarzı bir tabak hazırlayıp, hepsini yedim. Zaman geçirmeden giyinip, çıktım evden.

Melis'i aradım.

- " Nur?"

- " Benim canım. Nerdesin?"

- " Derse gidiyorum. Geliyosun di mi?"

- " Evet, çıktım evden şimdi."

- " Tamam canım, kapıda bekliyorum."

- " Melis, şimdi gitsem görüşemez miyim şu kulüple?"

- " Yok, gece gelmen lazım. Birlikte gidelim bu gece? "

- " Tamam, geldiğimde konuşuruz."

Ve tekrar Üsküdar, tekrar vapur, tekrar Kabataş..

Melis'le sınıfa çıktık, tek dersimizin olduğu gündü. Ders bittiğinde ben de bitmiştim. Aklımdaki tek şey, acaba gerçekten bitti mi? Kurtulmuş muydum ondan? Her şey bitmiş miydi artık?..

- " Bizde kal, birlikte gidelim gece olur mu?"

- " Tamam, hadi önce biraz takılalım o zaman."

İstanbul yine ağlamaya başladı. Evet, yağmur taneleri.. Üstelik üzerimde askılı, kısa bir elbiseden başka bir şey yok.

- " Melis, ıslanalım biraz lütfen, arabaya gitme hemen!"

- " Saçmalama sırılsıklam olucaz." dedi gülerek. Ama artık çok geç.

Baştan aşağı ıslandık. Gülerek. Sanki biri beynimi kafamdan çıkarmış, ferahlatmış gibi. Yağmur.. Bana o kadar iyi geliyorsun ki. "Lütfen hiç bitme."

- " Bitmem hayatım." dedi Melis gülerek. " Kimle konuşuyosun, sinyal almış gibi."

- " Yağmurla?" güldüm.

Kırmızı ışık yandığında Melis yolun ortasında durdu. Yanına gittim. Saçlarımızın ucundan bile su damlaları dökülüyordu. Ellerimi açtım, yüzümü göğe çevirdim. Gülümsedim.

Bu yaptığım delilik. Gerçi, akıllı bir insan da sayılmam. Daha doğrusu tercih ederim. Kafamı indirirken, arabaların arasında beyaz bir bmw m3 coupe gördüm, yüzünü seçemesem de bakışlarını Koray'a benzettim. Melis'in kolundan tutarak çektim, zaten ışıklar da yanmıştı. Tekrar arkamı döndüğümde, göremedim hiçbir şey. Arabaya geçtik Melis'le.

İçeri girdiğimizde ikimiz de hapşuruyoduk. Güldüm.

- " Şifayı kaptık."

- " He ya. Senin sayende." dedi.

- " Biraz yağmuru hissetmene ortak oldum dua edeceğine pişman oluyosun. Çok ayıp."

- " Tamam canım çok sağol, ıslandığım ve hapşurduğum için minnettarım." dedi gülerek.

Güldüm.

- " Yağmur iyidir. Yaz yağmuru tabi ki. En güzeli."

- " Adam olsa evlenirdiniz he."

- " Deli."

- " Bi saniye? Dün nasıl geçti sen onu anlat bakim. Koray Soylu. Vay canına!"

- " Bitti sonunda."

- " Ne! Saçmalama."

- " İkimiz de birbirimizi sevmiyoduk."

- " Gözünün içine bakarken öyle görünmüyodun ama hanımefendi."

SUS VE ÖP!Where stories live. Discover now