~İyi okumalar~
Tüm kızların ağzı sulanmıştı. Oturcak yer arıyordu. İki yer boştur genelde: Iremin yanı birde benim yanım. Uğur hep beni arkasına saklardı. Benimkide kıyak sıraydı ama; en arkada cam kenarı. Buraya gelmesi için göz kırptım, o da bana sıcak ve içten bir gülümseme gönderdi. Cama iyice yanaştım. Yanıma sadece o değil kokusu da geldi. Tanrım! Yağmur gibi kokuyordu ve ben yağmuru severdim. Kokusunu çaktırmadan içime çektim ama nefesimi fazla tutamadığım için geri verdim. Sonra yüzümü derse çevirdim ama bir yandan da ona bakıyordum.
Senin gibi earthquakeleri alıyorlar mıydı okula?
Ardından deftere birşeyler karalayıp beni dürtükledi.
"Suratım seni çok mutlu ediyor olmalı."
Egoist!
Aklıma gelen lafla sırıttım ve hazırcevaplılığımı aklıma davet ettim.
"Benim mutlu olduğumu bildiğine göre beni izliyorsun, ha?"
Cevap gecikmedi.
"Cama bakacaktım ama tüm cüssenle kapatıyorsun"
Ben şişman değildim. Boyuma rağmen sadece 58 kiloydum. Ayrıca ben 60 kiloda deliren bi insanım nasıl şişman olabilirim ki? Hadi ama bu laf olmadı. Hmmm... Buldum!
"Fiziğe çok meraklıysan dersi dinle"
Evet çok inekçe oldu birde ders türkçe ama olsun . Ayrıca ders Türkçe o da ayrı rezillik.Telefonumu karıştırıyordum ki beni dürtükledi.
"Tamam tamam şakaydı. Telefonunu versene bi?"
Tabiki hayır!
"Ne o bu seferde telefonu mu mutlu edeceksin?"
Sadece sırıttı.
"Yoksa..." yazdı ve fısıldadı:
-Hocammmmm...
Ne tür bi piçlik yapacağını anladım ve tüm kilitleri aktive edip ona verdim. O ise rehbere kendi numarasını kaydetti.
"Benimkini almayacak mısın? " diye karaladım.
"Zaten var bende"
Nedenini sormadım. Bugün cumaydı.Okuldan kurtulduğumuz gün ha? Sadece 2 günlük tatil yetmese de okulu görmemek bile iyiydi.
Öğlen yemeği başladığında hocayı kandırıp erkenden inip bitirmiştik bile. Bankımıza kurulmuş kalan içeceklerimizi bitiriyorduk ki Savaş hoca dibimizde bitti.Bu hocadan hep nefret etmiştim ama o hep beni sevmişti.
-Şu yeni çocuğu gezdirin
Herkes bana baktı çünkü gıcıklık onların göbek adıydı.
-Tamam hocam
deyip kalktım. Kafamla 'Gidelim' işareti yapınca 'Hayhay' diye mırıldandı.
¤¤¤
-Burası da spor salonumuz
Spor salonumuza alayla baktı.
-Çok yetersiz
-Ha?
-Hiç başka spor yok mu? Tamam büyük ama burada sadece basket potalarını, voleybol filesini ve kaleleri görebiliyorum
-Siz ne isterdiniz Batu Bey?
Kırk yıllık arkadaşmış gibi konuşuyorduk. Onu tanıyorum sanki. Yüzünü hatırlıyordum bir yerlerden.Sesi sanki beynimde yankı yapıyordu.
